Matthew ve Jiwoong geçirdikleri günün gecesinde Mattin evine gitmişlerdi. Hanbinle konuşacaklardı.
Jiwoong arabayı park etti. Dönüşte Mattin uykusu geldiği için arabayı o kullanmıştı. Gelene kadar da Matt biraz kestirmişti. Jiwoong yarı uyuyan sevgilisini öperek uyandırdı.
"Geldik bebeğim."
Matt uykulu sesiyle onaylayan bi şeyler mırıldanarak arabadan indi.
Kapıyı çaldılar. Hanbin açtı"Merhaba, hoşgeldiniz."
"Merhaba."
Matthew hızlıca banyoya gitti elini yüzünü yıkayıp kendine gelmesi gerekliydi. Oturup şu an ne yapabileceklerini konuşacaklardı.
Oturma odasına geçtiler.
Jiwoong söze girdi:
"Hanbin daha iyi misin? Tedavinin iyi geçmesine sevindim. Bir daha tekrarlayacak bir şey değil, öyle değil mi?""Ahh teşekkür ederim hyung. Hayır bir daha tekrarlayacak bir şey değil."
Gülümseyerek cevapladı. Jiwoongla arasını iyi tutmalıydı.
Hem arkadaşı sevgilisine her şeyi anlattığı için üstünden bir yük daha kalkmıştı.
Hanbin Matte çok şey borçluydu onun için sevgilisine bile yalan söylemeyi göze almıştı.Matthew yüzünü yıkayıp üstüne rahat bir şeyler geçirmişti. Hemen oturma odasına girip konuşmaya katıldı.
"Hanbin konuşmanı toparlayabildin mi?"
"Tüm gün düşündüm Matt umarım her şey güzel gider. Tabi bunların olması için Haonun beni dinlemek istemesi gerekiyor."
Derin bir iç çekti. İşin içinden çıkamayacak diye ödü kopuyordu. Ya Hao onu dinlemek istemezse işte o zaman nasıl toparlanacağını bilmiyordu.
"Jiwoong hyung Haoyu nasıl ikna edeceğiz?
Yani beni dinlemesi için ortam yaratmak istiyoruz Matt zaten anlatmıştır.""Evet evet. Öncelikle onun senin açıklamanı dinlemeye hazır olmduğundan emin olmalıyız. Aylardır kendine gelemedi. Üstüne bir de seninle bu şekilde karşılaşması pek iyi olmadı. Yarın onunla buluşacağız bir şekilde bu konuyu açacağım. Açıklamaya ihtiyacı olduğuna eminim ama seni hemen dinleyip dinlemeyeceği ona kalmış.
Bu arada onu üzecek en küçük bir şey daha geçerse aranızda, onunla buluşmak için sana bir daha yardım etmeyeceğimi bil."Jiwoong sinirini belli etmek istemese de aylardır yeme içmeden kesilen, çok sevdiği müziğe bile ara veren, her gece saatlerce ağlayan arkadaşı için buna engel olamıyordu.
Bu süre zarfında Jiwoong her zaman arkadaşının yanında olmuştu. Ama Hao bazen ısrarla yalnız kalmak istiyordu. Çünkü artık yanında ağlayıp arkadaşını üzmek ona kötü hissettiriyordu. Onlarca gece arkadaşının omzunda ağlamıştı. Defalarca kez ismini hatırlamayacak kadar içmişti. Sarhoşken kendine zarar vermeye bile kalkmıştı.Tabi bu sırada Hanbin de sevgilisinin kötü olduğu haberlerini arkadaşından alıyordu. Tedavisi sürekli sevgilisini düşünüp kendini üzdüğü için normalden de uzun sürmüştü. İlk başlarda asla iyileşmeyeceğinden emindi ama yanında annesi vardı , hem Matt de uzaktan ona çok yardımcı olmuştu her fırsata görüntülü konuşuyorlardı. Matt onu güldürmek için şekilden şekile giriyordu.
Tedavinin başlarında kilo kaybı, mide bulantıları, baş dönmeleri devam etse de sonradan düzelmeye başlamıştı. Gelişmeler devam ettiğinden sevgilisiyle konuşmak istemişti. Ama bunu biraz daha bekleyip yüz yüze yapması daha doğru olur diye düşündü. Hem telefonlarına cevap vermeyeceğine de emindi."Hyung emin ol içimde bir umut olsaydı böyle yapmazdım. Her şeyi o daha fazla üzülmesin diye yaptım. Hem iyileşmesem daha çok üzülecekti bunu hepimiz biliyoruz. Kabul pişmanım ama onu daha fazla üzebilme düşüncesi asla aklımdan çıkmadı."
"Tedavinin işe yaramayacağı kesin bir durum değildi. Haoya anlatsaydın ve yanında olsaydı ikinizin de umudu olacaktı. Belki de daha çabuk iyileşecektin. Her neyse olmuş bitmiş bir şey hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. Ama yaptığının affedilir pek bir tarafı yok. Umarım Hao benim gibi düşünmüyordur."
"Umarım hyung. Yardım ettiğin için teşekkür ederim."
Hanbin Jiwoonga da minnettardı. Eğer Jiwoong onu affetmese Haoyla belki de hiç konuşamayacaktı.
Biraz daha konuşup Hanbinin Haoyla bir araya gelmesi için yapabileceklerini düşündüler.
Sonunda Haoyu müzik eğitim verdikleri yere götürmeye karar verdiler. Hanbin de orada olacaktı. Onunla konuşmak için daha fazla beklemek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Alone| Haobin
FanfictionÇok özlemişti Anlatabileceğinden değil Anlayabileceğinden bile çok.