Düğün\Minsung

18-Ananızı si-

Selaam bu aralar yoğundum yb atamadım sorryyyy

Neys iyi okumalarre
------------
Çok rahat sessiz bir şekilde uyurken lanet alarmım çalmıştı. Zorla kalkıp kapatmıştım. Bugün pazartesiydi en nefret ettiğim gün. Bi şerefsizlik yapıp bilerek serbest gitcem okula AHAHAHHA. Güzel kıyafetlerimi giyip banyoya daldım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra cüzdanımı telefonumu ve çantamı alıp hızlıca çıktım evden. Çok erken kalkmıştım o yüzden ilk okula değil pastaneye gidip poğaça alcaktım. Kaplumbağadan daha yavaş yürüyodum çünki why not?🤙🏻

Pastaneye girip simit aldım poğaca diye simit alan Han Jisung🗿. Pastanenin yakınındaki banka gidip oturdum. Okulun başlamasına yarım saat vardı. Telefonumu çıkarıp video açtım. Bi yandan simitimi yerken diğer yandan video izliyordum. Simiti bitirince telefonumu cebime atıp kalktım banktan. Dersin başlamasına 5 dakika vardı. Yine yavaş adımlarımla okula doğru gidiyordum. Okulun önüne gelince bizimkileri göremedim. Cebimden telefonumu çıkarıp Felixi aradım.

"Alo?"

"Efendim Jis"

"Felix nerdesiniz hiç kimse gelmemiş"

"Ben bugun gelemicem işlerim var"

"Ne işi?"

"İş işte neyse balım ben kapıyorum bay bayy"

"Feli-"

Of hassiktir ya yüzüme kapattı. Ben bununla yetinmeyip Chan hyungu aradım. Telefon çalıyordu ama açmıyordu. Chan hyung normalde hiç böyle yapmazdı. Ne oluyor ayol. Normalde bu saatlerde mutlaka beni bekleyen Minhom olurdu ama o da yok. Hyung açmayınca Minhoyu aradım.

"Alo?"

"Efendim Jisung"

"Minho nerdesin balım?"

"Jisung işim var sonra arıcam seni"
'Minhooo~ o kim bebeğim'(arkadaki ses)

"Ne işi? Minho arkadaki kadın sesi miydi ne olu-"

Suratıma kapattı. Ekrana bakıyordum sadece gözlerim dolmuştu arkadaki sesi çok net duymuştum. Nerdeydi bu. İlk 2 derse girmeyip sahilde oturmak istiyordum. Hıçkırarak ağlarken hızlı adımlarımla gidiyordum sahile. Gelmiştim hemen kumlara oturdum ve denizi izlemeye başladım sabahın körü olduğu için çok esiyordu.

En azından üstümde hırka vardı ama incecik.. Minho yanımda olsaydı ceketini verird- of ne düşünüyorum o artık sevgilim değil. Kalan son umudumla Jeongini aradım.

"Alo?"

"Günaydın birşey mi oldu Hyung?"

"Jeongin işin var mı?"

"Hayır hyung hazırlanıyordum çıkıcaktım şimdi"

"Jeongin biraz konuşsak olur mu?"

"Tabiki"

"Sence Minho beni aldatıyo olabilir mi?"

"Hayır hyung ne oldu ki"

"Onu aramıştım gelmemişti okula telefonu açtı konuşurken arkadan kadın sesi geldi Minho o kim bebeğim diye sonra Minho bana işim var diyip suratıma kapattı telefonu"

"Hyung ağlıyor musun hay amına koyduğum Minhosu hyungum az sonra gelicem nerdesin?"

"Sahil kenarında oturuyorum"

"Tamam geliyorum"

Diyip kapatmıştı. Anlatırken daha fazla ağlamaya başlamıştım.

Jeongin'den

"LAN MİNHO"

"NE VAR JEONG"

"ALLAH BELANI VERMESİN"

"NİYE AQ"

"İÇİMDEN GELDİ ALLAH ALLAH BEN ÇIKIYORUM ÇOCUKLAR MİNHO SALAĞI JİSUNG HYUNGU FENA AĞLATMIŞ"

"Jeongin evi süsleme sendeydi nereye kaçıyon" -Seungmin

"Minho telefonu açtı Jisungla konuşurken hazırladığımız gibi Choi unnie Minhoya seslenmişti Jisungda bunu duymuş ağlama krizine girmiş ama biraz erken oldu"-Jeongin

"Tamam Jeongin sen Jisungu sakinleştir Minhoyu kötüle onu ne olursa olsun okula götürmekten vazgeçir"-Chan

"Ya Choi neden erken girdin sadece konuşcaklardı"-Hyunjin

"Lan zaten heyecanlıyım Jisung arayınca pankleyip yanlışlıkla erken girdim"-Choi(Jisungun abla)

"Neyse çıkıyorum Choi unnie benim yerime sen yap süslemeyi öbürleri pastayla uğraşıyo zaten"-Jeongin

Dedikten sonra çıkıp Jisung hyungun attığı konuma doğru koşuyodum. Sahile geldiğimde etrafa bakındım. Jisungu gördüğümde yanına gidip arkasından sarıldım.

Jisungdan

Arkamdan birinin sarıldığını hissedip arkama dönmeye çalıştım Jeongin gelmişti ve bana sarılıyordu.

"Tamam şimdi dökül"

(Olayları anlatıyo )

"Vay şerefsiz Minho ne kadar or-"

"Değmez Jeongin küfür etme"

Olayı anlatırken çok ağlamıştım. Ayağa kalktık.

"Hyung gel istiyosan dondurma yiyelim"

"Ama jeongin oku-"

"Hadi"

Diyip çekiştirmeye başlamıştı benim. Aslında bugün okula gitmesem de olur. İkimizde markete doğru yürüyorduk. Geldiğimizde Jeongin 2 dondurmayı da süpriz diye göstermiyordu. Jeongin bana bugun aşırı enerjik geliyordu. Parayı ödeyip yanıma gelmişti. Arkasından dondurmayı çıkarıp elime tutuşturdu. Bu benim bayıldığım dondurmaydı. Teşekkür edip sarıldım.

Dondurmaları bitirdikten sonra kafeye gidip oturduk. Arada telefonundan gizlice biriyle yazışıyordu veya arıyordu. Pasta ve kahveleri içip yerken de yazışıyordu.

"Jeong"

"Efendim hyung"

Diyip telefonunu kapatım yüz üstü masaya koydu. Normalde hiç enerjik olmaz ve gizli saklı birşey yapmaz. Ama şimdi yapıyordu.

"Kiminle yazışıyorsun sabahtan beri telefon düşmüyo elinden"

"Önemsiz biri. Bunları bitirince lunaparka gidelim miiii?"

Kafamı salladım. Gidip ücreti ödedikten sonra yine beni çekiştirerek götürüyordu. Lunaparka gelince beni ilk hız trenine bindirdi. Makine durduktan sonra ellerim ayaklarım titreyerek indim. Jeongin fazla eğlenmişti ama ben daha çok diğer dünyada azraille çay içip gelmiştim hay amk.

Yavaş yavaş aksam olmuştu ben bizim grupla kalcağımı söyledim anneme o da izin verdi. Evet bizim 8 kişi kaldığımız ortak evimiz var. Oraya sürekli toplanırız oyun falan oynarız ve ben bunu çok severim. Saat akşam 8di Jeongin ile ortak eve gidiyorduk bu gece orda kalıcağımızdan eve uğrayıp bir kaç giysi aldım. Evin önüne geldik. Jeongin benim gözlerimi bağlamıştı bi anda

"N-ne oluyor J-Jeongin nerdesin kaçırılmaktan kortuğumu b-biliyorsun"

"Sakin ol Hyung"

Diyip kapıyı açtı gözümde bez olduğu için hiç bişi görmüyodum. Beni eve doğru çekiştirdi içeri girince kapıyı kapatıp gözlerimi açtı gözlerimi kapatmıştım.

"Açsana gözlerini amk" -Changbin

Gözlerimi açıp baktığımda önümde bir masa üstüne büyük bi pasta ve etraf süslenmişti.

"SÜPRİZZZZ İYİKİ DOĞDUN JİSUNGİEEEE"-Skz&Choi

Şaşkınca bakıyodum ablam vardı lan bizimkileri anladım unniem ne alaka.

Minhoyu gördüğümde tiksinmiş bir ifadeyle bakıyodum.

"Ananızı si-"

Yeni bi süprizim var sizeğ neys en sonu pek beğenmedim neys yb de byesss