10 sene önce
" Anne, ben çıkıyorum."
" Tamam bitanem kendine dikkat et olur mu?"
Minik Chan annesine sıkıca sarılıp yanağına ufak bir öpücük bıraktı. Anneside onu öptüğünde Chan el sallayıp evden çıktı. Okulu yakın olduğu için bisikletle gidiyordu. Tabi o zamanlar okula bisikletle gitmek çok havalıydı. Chan'da bunu bildiği için mavi, araba desenli bisikletine binip okula gitti.
Okula girip bisikletini kilitlediğinde karşısından ona doğru gelen Seung'u gördü. Minik Chan'ın size ufak bir sırrı var. Ama kimseye söylemeyin olur mu? Chan Seungmin'den çok hoşlanıyor. Aileleri de arkadaş olduğu için sürekli onu görüyor ve bu durumdan gayet memnun.
Seung Chan'ın yanına geldiğinde birbirlerine sarıldılar. Sonrasında sohbet ederek sınıfa gittiler. Tabi Chan daha küçük oldukları için kimseye bir şey söylemiyordu. İkisi yan yana oturuyorlardı. Yine her zaman ki gibi ders işliyorlardı. Bir kaç ders sonra nöbetçi öğretmen Seung'u alacağını çünkü ailesinin okula geldiğini söyledi.
Seung ilk önce şaşırsada sonradan okuldan erken çıkacağı için mutlu olmuştu. Dersten çıkmadan önce Chan ile güzelce vedalaştı. Seung tamamen gidince Chan başını ellerinin arasına alıp somurtarak dersi dinlemeye devam etti.
Zaman yavaş yavaş geçmişti. Chan okul çıkışı geldiğinde bisikletini alıp yavaş yavaş eve gitmeye başlamıştı. Eve vardığında kapının açık olduğu ve içerde bir kaç kişinin daha olduğunu fark etti. Bi an sokağa baktığında ambulans ve polis arabası olduğunu gördü. Bisikletini hızlıca bırakıp eve koştuğunda içeriden üstü örtülü iki sedye çıkmıştı.
İlk önce buna anlam verememişti. Sonrasında sedyenin birinde, örtünün altından bir el kayıp gittiğinde olayı anlamıştı. O annesinin eliydi. Yüzüğü hala parmağında ama kandan nerdeyse gözükmüyordu. Chan gözleri dolmaya başladığında sedyenin üstüne doğru koştu. Tabi o sırada onu tutan polis ekipleri, onun daha fazla ileri gitmesini engelledi.
Her ne kadar küçük Chan'ı sakinleştirmeye çalışsalarda minik beden bağırarak ağlıyor hemde annesinin yanına gitmek istiyordu. O sırada diğer komşularla konuşan polis ekiplerin sesini işitmeye başladı.
" Çok yakın oldukları kişilerdi. Adamın adını bilmiyorum ama kadının adı Ji-woo idi. Küçük oğullarıyla birlikte geldiler fakat oğlu dışarıda bekliyordu. Bir kaç el silah sesinden sonra hızlıca dışarı çıktılar ve arabaya binip gittiler. Sonrasında bizde sizlere bildirdik."
Bu isim, Seungmin'in annesiydi. Neden..? Bu yüzden mi okuldan erken gittiler.
(...)
Chan
Olayın üstünden tamı tamına 1 hafta geçti. Annemi çok özlüyorum. Öğrendiğim şeylerden biri ise çıkan 2 sedyeden diğerinin de babam olmasıydı. Ve sanırım yanlışlıkla bir şey daha öğrendim.
Seung'un ailesi yakın bir zamanda işleri yüzünden tartışmışlar. O gün ise Seungmin ile kaçmak için oğullarını okuldan erken almışlar.
Seungmin'e karşı hissettiğim duygular birer birer örtülüyor yerine ise öfkem geliyordu. Şu an yetimhanede kalıyorum. 5 gün önce buraya geldim ve gerçekten beni çok sevdiğine inandığım 3 yeni arkadaş edindim.
Onlar Changbin, Minho ve Hyunjin. Şu an kendi yataklarında uyuyorlar. Benim ise gram uykum yok. Sanırım kendime bir söz vermem gerekiyor.
Ailemin intikamını alacağım. Tabi ilk işim onları bulmak. Henüz bunlarla ilgilenmek için yaşım küçük, biliyorum. Ama eninde sonunda bu işi bitiricem.
Ben BangChan ve söz veriyorum ki "Kim" ailesini kendi ellerimle bitiricem...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
Fanfiction{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."