Minho
"Olm Chan niye hala gelmedi lan?"
" Aman bırak gebersin orospu. Zaten gece beni sinir etti."
Hyunjin dün olay nedeniyle bana yanıyordu. Gülerek onu dinlerken bir yandan Chan'ı aramaya devam ettim. Arada gözüm Felix ve Jisung'a kayıyordu. Onlarda hala Seung'u arıyordu. Bi süre daha aradığımda olumsuz yanıt alınca ayağa kalktım.
" Saat daha erken, dersin başlamasına daha var. Bence bi gidip bakalım. Bu salak uyuya kalmıştır. Hemde sürtüğüne bir selam veririz."
İkili onay verince sınıftan çıktık. Çok fazla dikkat çekmeden okuldan ayrıldığımızda hızlıca motorlara binip Chan'ın evine sürdük. 15 dakikalık ufak bir yolculuktan sonra evine vardık.
Apartmanın ilk katı olduğu için hızlıca merdiven çıkmadan kapının önüne geldik. Bi süre zile basıp bekledik. Buna da uyanırsın be kanka.
" Yok mk kış uykusuna yatmış bu. Chang vardı sanki sende kanka anahtar. Ver de kapıyı açalım. "
" Aferin lan kafanı ilk defa düzgün bir şekilde çalıştırdım."
" Çok konuşma aq ver şunu."
Chang'dan anahtarı alıp kapının deliğine soktum. Kilitli olmadığı için ilk seferde açıldı. Kafamı kaldırdığımda koridorun sonundaki odada yerde yatan Chan'ı gördüm.
Anahtarı bir kenara bırakıp koşarak yanına gittiğimde diğerleri arkamdan geldi. Etrafa baktığımda Seung denen sürtük yoktu. Kesin bunu ona o yaptı. Pislik herif. Kafasının altı nerdeyse hep kandı. Etrafta kırılan içki şişesinin parçaları vardı.
Kafamı kaldırıp diğerlerine baktığımda Hyunjin'in gözlerinin dolduğunu fark ettim. Chan'ı sarsarken bi yandan da söyleniyordu.
" Geber derken ciddi değildim yemin ederim. O orospu çocuğunu bulduğum yerde geberticem pis sürtük!"
Chang hızlıca ambulansı aradığında Hyun ile Chan'ı kaldırıp oturur pozisyona getirdik. Ayıltmak için bir kaç kere yanağına can acıtmayacak şekilde vurduğumda hafif hafif gözlerini araladığını fark ettik.
Ufak inlemeler çıkardığında onu düzgün bir pozisyona getirdim. Chang ise telefonu kapatıp yanımıza çömeldi.
" Tamam sakin olun geliyor 5 dakikaya ambulans."
Kafamı salladığımda Chan'ın yara aldığı yere elimi koyup tampon etkisi yaptım. O sırada beklenmedik bir şey oldu. Dış kapının ordan 2 kişi bizi izliyordu. Hyunjin ve Chang hızlıca ayağa kalktı ve oraya doğru koştu. Ben ise orayı izlediğimde hepsi gözden kaybolmuştu.
Chan ise yavaş yavaş ayıldığında onu çok yormadan konuşmaya başladım.
" Chan iyisin dimi? Kim yaptı? Seung yaptı dimi? Geberticem onu!"
Chan sessizce beni dinlediğinde ara sıra acıdan yüzü buruşuyordu. Yaklaşık 2 dakika sonra ambulans geldiğinde birlikte hastaneye gittik. Onu travma bölümüne aldıklarında dışarıda onu beklemeye başladım. Ellerimin hala kanlı olduğunu fark ettiğimde hastane lavobosuna gidip temizledim. Tabi etrafta bazı insanların anlamsız bakışlarına maruz kalmıştım. Korkmayın adam öldürmedim mk.
Tam ordan çıktığımda telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi Chang'dı.
📞📱
-Efendim?
" Kanka naptınız, gittiniz mi hastaneye?"
- Geldik. Chan içerde bende onu bekliyorum şimdi.
" Tamam çok güzel. Ha şey dicektim."
- Ne dicektin?
"Hani bu 2 kişi var demiştik ya."
- Eee naptınız, buldunuz mu?
" Bulduk bulduk da bunlar 2 kişi değil, 3 kişiler. "
- Nasıl lan? Kimmiş?
" Bizim gördüğümüz 2 kişi Felix ve Jisung. Ama onlarla birlikte olan biri daha var. İsmi Jeongin. Hani sana geçen gün göstermiştim ya."
- Ha götü güzel dediğin mi?
" Ya kanka! Evet o aaa!"
- İyi tamam bırakmayın onları. Nerdesiniz şimdi?
" Benim evdeyiz. Hyunjin'le sizi bekliyoruz."
- Lan diğerleri nerde?
" Ha onlar mı? Kanka onlar şu an biraz derin uyuyorlar."
- Düşündüğüm şey mi?
" Ta kendisi kardeşim."
- İyi tamam biz çıkınca haber veririz.
" Tamam, bekliyoruz.
Telefonu kapattığımda tekrardan Chan'ın içerde olduğu yere gittim. Yaklaşık 10 dakika sonra kapı açıldı ve bir hemşire ve Chan çıktı. Hemşire Chan'ın kolundan tutup ona destek sağlıyordu.
Hızlıca yanlarına gidip Chan'ın kolundan tuttum. Hemşire onu bırakıp bize neler yapmamız gerektiğinden bahsetti. Yarası biraz derin ve büyük olduğu için baya fazla dikiş atılmış.
Hastaneden çıktığımızda bir taksi çevirdik ve Chang'in evine ilerledik. Yolda onları arayıp geldiğimizi söyledim. Chan'a döndüğümde boş gözlerle dışarıyı izliyordu.
" Kanka iyisin dimi? Çok ağrıyor mu?"
Kafasını yavaşça olumsuz anlamda salladığında tekrardan yola döndü. İçinde kötü bir his vardı. Bunu anlamak çokta zor değildi. Ama ne olduğunu bilmiyorum. O küçük sürtüğü bulduğumda geberticem...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
Fanfiction{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."