2.5

3.4K 277 183
                                    

Geçiş bölümü - 3 ay sonra

Öğle yemek arasında birlikte okul çardaklarından birinde oturuyorlardı gençler. Araları düzelmişti. Seung bazı kişilere göre onları affetmekte hata yaptığını düşünmüştü ilk başlarda. Ama sonrasından ne kadar doğru bir karar olduğunu anladı.


Chan olayına gelirsek normal bir şekilde konuşuyorlar. Chan asla hoşlantı konusunu açmıyordu. Hala bazenleri grupça konuşurlarken sessiz kalıp bir şeyler düşünüyordu kendi çapında.

Jeongin ise sessiz çocuk işinden istifa etti. Gerçekten mizahı iyi ve onlarla çok iyi anlaşan, yeri gelince onları anlayan biriydi. Chang ve Hyunjin ile sık sık şakasıyor, onları sinir ediyordu. Onlar ise peşinden koşup intikam almaya çalışıyorlardı.

Minho ise hala Chan için zaman zaman endişeleniyordu. Çünkü bu 3 ay içinde Chan neler yaptıysa hepsinden sadece Minho'nun haberi vardı. Yaptığı şeyler demişken öylesine boş şeyler değildi bunlar. Seungmin'e aşık olduğunu biliyordu Chan'ın. Onun defalarca ağlayışlarına, sinirden gözünün dönmüş olduğu o halleri görmüştü. Bu yüzden diğerlerine göre Minho Chan'a daha anlayışlıydı.

Zil çaldıp teneffüs bittiğinde yerlerinden kalkıp yavaş yavaş sınıfa ilerlemeye başladılar.

"Hiç derse giresim yok."

" Ne yalan söyleyeyim benimde."

Felix'sin söylediğini savunduğunda Chang gençlere dönüp bi fikir sundu.

" Aslında girmesek ne olur?"

" Full tuvalette oturmak istiyorsan buyur girme derse."

Jeongin gülerek yanıtladığında o da karşılık vererek kafasına yavaşça vurup kolunu Jeongin'in omzuna attı. Chan bi anda durdu ve gençlere baktı.

" Bizde okuldan gideriz."

" Aynen güvenlikte kapıyı açmış bizim çıkmanızı bekliyordu zaten."

" Kapıdan çıkmayız."

" Ya nerden çıkcaz?"

" Okulun arkasında, elektrik dolaplarının olduğu yerin arkası okulun dışı. Ve orda orayı çeken bi kamera yok."

" Peki sen nerden biliyorsun?"

" İlk defa kaçışım değil."

" Vay be"

" Eee napıyoruz o zaman?"

"KAÇIYORU-"

Minho Han'ın ağzını kapatıp kendine çevirdi.

" Olm sen salak mısın ne bağırıyon?!"

Han Minho'nun elini itip konuştu.

" Ya nolmus sanki kimse yok işte. "

" Tamam Minho, Han uzatmayın çantaları alalım."

Seunv ikiliyi susturup ayırdığında hızlıca sınıfa ilerlediler. Çantalarını hoca gelmeden topladılar ve okulum dışına çıktılar. Elektrik kutularının önüne geldiklerinde Chan direk ordan oraya tırmanarak çıktı kutuların üstüne.

" Hadi gelin tutucam sizi."

Seungmin ve Changbin dışında hepsi çıkmış ve okulun tamamen dışına çıkmışlardı. Seung çıkmak için çabalıyordu. Ama bir türlü Chan'ın uzattığı ele bile ulaşamıyordu. Chan onu burnundan gülerek istiyordu. Chang ise gülerek arkasından geldi.

" Kanka dur yardım edeyim. "

Chang Seung'un belinden tutarak yukarıya kaldırdı. Chan ise kollarının altından onu tuttu ve refleks olarak kucağına aldı. Birden kucağına aldığında Seung öne doğru geldi ve yanlışlıkla birbirlerinin dudaklarını sürttürdü. Bir kaç saniye öyle kaldıklarında arkadan gelen bi gülme sesiyle Seung Chan'ın kucağından hızlıca indi. Chan eğilip Chang'in çıkmasınada yardım ettikten sonra ordan aşağı indirler.

" Eee şimdi okuldan çıktık. Ne yapıcaz?"

"Seni."

" Ne-?"

Minho Han'ın tepkisine güldüğünde önüne döndü ve ilerlemeye devam etti. Hyunjin ortaya bi fikir attı.

" Benceee, karaokeye gidelim. Orda zamam geçirdikten sonra yemek yiyip dağılalım. "

"Güzel fikir. Sizce?"

Chan Hyunjin'in fikrini onayladıktan sonra diğerlerine döndü. Diğerleride onaylayınca şehrin tam merkezinden bulunan karaoke binasına geldiler. 5 saatlik bir oda kiraladılar ve eğlenmeye başladılar.

Zamanları dolunca odayı boşalttılar ve dışarı çıktılar. Hafif gün batımıydı. Bu havadan yararlanmak için sahil kenarına gittiler. Tabi onlar gelene kadar gün biraz daha batmıştı. Hava gerçekten çok güzel gözüküyordu. Jeongin telefonunu çıkardı.

" Hadi fotoğraf çekilelim. "

Selfie çekilecekken düzgün çıkmadığını fark etti.

" Yok bu böyle olmayacak. "

Yoldan geçen bir kız grubundan resimlerini çekmeleri için rica etti Jeong. Telefonu verdiği kız Jeongin'e fazla gülümsüyordu. Gençlerin karşına geçti ve resimlerini farklı açıdan çekti. Sonrasında yine çekme pozisyonuna geldi fakat kameradan çıkarak numara yerine geldi. Genç kız kendi numarasını yazdı ve kendini çaldırdı.

Chang bunu fark etmişti ve kıza doğru ilerledi. Telefonu elinden aldı.

" Çektiğin için teşekkürler. Bu kadar resim yeter."

Uzaklaştığı sırada kız arkasını dönüp Jeongin'e baktı ve eliyle telefon işareti yaptı. Kız arkadaşlarının yanına dönerek ilerlemeye devam etti. Jeong ilk önce anlam veremedi. Sonrasından sessiz kalarak gençlerin yanına döndü.

O gün bol bol sohbet edip yemek yediler. Gece olunca sokaklarda dolaşıp birbirlerini evlerine bıraktılar. En sona Chan, Seung ve Felix kalmıştı. Sıra Felix'i bırakmaktaydı. Onunla vedalaştıktan sonra derin bir sessizlikle yürümeye başladılar. Bi zaman sonra Chan kafasını Seungmin'e döndürdü. Seung bunu fark edince dönüp Chan'a baktı. Sonra tekrardan önlerine döndüler.

Sıra Seungmin'de olduğu icin onun evine yürüyorlardı. Yol boyunca hiç konuşmamışlardı. Kapısının önüne geldiklerinde karşı karşıya durdular. Seung yavaşça kafasını kaldırıp Chan'a baktı. O da ona bakıyordu. Seung birden parmak uçlarında durup Chan'ın dudaklarına uzandı. Sabah ki gibi hafif sürttü sonrasında kısa ama derin bir öpücük bırakıp ayrıldı. Chan kendine gelememiş bir şekilde şaşkınca ona bakıyordu.

" Beni bıraktığın için teşekkür ederim."

Chan sadece kafasını sallayabildi. Seung yavaşça ondan uzaklaşıp kapısını açtı. Ona el salladı. Chan'da el salladı ve Seunv içeriye girdi. Chan yaklaşık 5 dakika kendine gelmeye çalıştı. Sonrasında yüzüne büyük bir gülümseme koyarak evine doğru ilerledi. Ah Chan ah, o gülümsemen hiç solmasın...




Ehm selam. Kaos dedim ama bu bölümde olmadı. Yüksek ihtimalle bundan sonraki ilk 2 bölüm içinde olacak. Hatalarim varsa özür dilerim. Keyifli okumalar❤️

Zorbam [Chanmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin