3 yıl sonra - Geçiş bölümü
Gençler cezaevi kapısının biraz uzağında bekliyorlardı. Tam o sırada kapı büyük bir hışırtıyla görevliler tarafından açıldı. Bu açılmaya gençler biraz haraketlendi. Tam o sırada elinde büyük bir çanta ile Minho çıktı. Ardında kapı kapandığında yavaş yavaş gençlere ilerledi.
Bi an yerinde durmuştu. Gözleri dolmaya başladığında, karşısından ona koşarak gelen, yine ağlamaktan gözlerinin kızarmış olduğunu görülen Han geliyordu. Aralarında 1 metre kaldığında Minho çantasını hiç düşünmeden yere attı ve üstüne atlayan Han'a sıkıca sarıldı.
Göz yaşlarına hakim olamayan gençlerde hızlıca cezaevinden çıkan gencin yanına gittiler ve toplu bir sarılma yaptılar. Sonrasında teker teker herkese sarılan Minho gülümseyerek göz yaşlarını sildi. Han onun kolunu bırakmıyordu. Sanki tekrardan gidecekmiş gibi...
Chan derin bir nefes verip tekrardan cezaevine baktı. İçindeki burukluk hala gitmemişti. Bekliyordu fakat beklemekten artık sıkılmıştı. Çok az kalmıştı, evet. Ama sabredecek gücü kalmamıştı. Hiç bir şey demeden yerde Minho'ya ait olan çantayı alıp arabaya ilerlemeye başladı. Diğer gençler üstüne gitmeden peşinden ilerlemeye başlamıştı. Chan uzaktan arabanın kilidini açınca Minho gülerek konuşmaya başladı.
" Vayy motor bitti, şimdi arabaya mi geçtik?"
" Tabi, motorla bir yere kadar. Zaten 2 tane motor kalmıştı. Chang ve benimkini sattık. Üstüne ufak birikim vardı, onu koyup aldık."
" Bi sn, 2 motor mu kaldı? Nasıl lan?"
"Senin motor duruyor. Sürmek istersin diye ellemedik. Hyunjin'in ki biliyorsun zaten kazada pert oldu."
Minho aydınlanmış gibi onay verirken Chan ufakca gence güldü. Geniş arabaya bindiklerinde Minho arkada olan çantasına uzandı. İçini açarken yanındaki Han anlam veremedi.
" Noldu? Bir şey mi giyeceksin?"
" Hayır, sadece... Seungmin'in Chan'a vermemi istediği bir not var..."
Chan dikiz aynasından arkada oturan Minho'ya baktığında öne doğru uzanan katlanmış kağıdı fark etti. Eline yavaşça aldı. Hemen açmak istemedi. Bu yüzden torpidoya koyup ilerlemeye başladı.
Hepsi Minho'nun evine geldiklerinde teker teker arabadan indiler. Chan arabadan inmediğinde Felix camdan kafası hafifçe uzattı.
" Bir şey mi oldu? İnsene."
"Arabaya benzin alıp öyle geliyim. Yoksa bir yere gittiğimizde yolda kalırız. "
Felix onay anlamında kafasını sallayıp apartmanın içine girdi. Chan hepsinin girdiğinden emin olduğunda arabayı tekrardan çalıştırıp ilerlemeye başladı. Benzinlik yerine, ormanın yoluna girdi. Orman girişine park edip arabayı durdurdu. Sakince elini torpidoya attı. İçinden kağıdı alıp yavaşça geri kapattı. Bir süre kağıdı acmadan öylece baktı. Sonrasından açtı ve okumaya başladı;
Sevgilim;
Günlerin, ayların, yılların ve mevsimlerin sonsuz olduğunu, birbirini kovaladığını öğrendim.
Günleri hesap etmeyi öğrendim sayende, ellerine kavuşmak için şarkıları sevmeyi öğrendim seni anlatan cümleler yakaladığım için, yağmurdan sonra oluşan gökkuşağının rengarenk olduğunu sana bakarken gördüm.
Bi insanı insan yapan, onu tanımlayan, tamamlayan hisleri sende öğrendim.
Sonra sen geldin işte aklıma yazılarımı seni düşünerek yazmayı öğrendim.
Sonra sen geldin işte hayatıma...
Bütün bu olanları senin sayende sığdırabildim göğsüme, yaşanabilecek günleri senin sayende öğrendim sevgilim...
Beni bekliyorsun, değil mi...?
~Kim Seungmin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
Fanfiction{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."