2.2

4.3K 347 722
                                    

Seung acı içinde yere düştüğünde Chan ona tekme atmaya devam ediyordu. İçimde büyüttüğü siniri onun üstünde dizginliyordu.

Seung'un yalvarışlarını umursamadan vurmaya devam etti. Bi zaman sonra yorulduğunda cebinde çalan telefonu aklına geldi. Salonda oldukları için Seung'u kaldırmadan yerde bıraktı ve koltuğa oturdu. Nefesini düzenlerken arayan kişilere baktı.

İlk gözüne kestirdiği kişiyi aradı. Aradığı kişi Minho'ydu.

📞📱

"Mk nerdesin sabahtan beri seni arıyoruz. Niye açmıyon telefonları?!"

- Bi dursana. Bisey dicem sana.

" He de dinliyorum."

- Biz senin evdeyiz. Bi süre evi bana salsana.

" Biz? Yanındaki kim?"

- Küçük sürtük.

" Ha buldun mu onu? Tamam kanka sorun yok. Bir şey olursa ararsın."

- Eyw kardeşim.

Telefonu kapattıklarında Chan yerdeki genci izlemeye başladı. Acıyla yerden dogrulmaya çalışıyordu. Şimdiden yüzünde bir kaç yara ve morluk belirmişti. Tabi bu Chan'ın sakinleşmesi için bir neden değildi. Ona daha acısını yapmak istiyordu.

Bir süre daha oturduktan sonra ayağa kalktı. Seung'un kolundan tutup bi anda onu kaldırdı. Salondan çıkıp farklı bir odaya ilerlemeye çalışıyordu Chan. Tabi Seung acıdan yavaş yavaş yürüyordu.

Chan bu yavaşlığa dayanamayıp tek eliyle onu kalçasından tutarak kucağına aldı. Bir odaya girdiklerinde Seung halsizce odayı inceledi. Çok ürkütücü bi yerdi. Zincirler, siyah tonlarda şeyler ve bazı ismini bilmediği aletler vardı.

Chan onu yatağa bıraktı. Hiç düşünmeden gencin üstündeki tişörtü çekip çıkardı. Genç ellerini göğüslerini gizler gibi durduğunda Chan onu alnından iterek yatağa uzanmasını sağladı. Chan Seung'a fark ettirmeden siyah tüylü kelepcelerden aldı ve Seung'un üstüne doğru çıktı.

Seung asıl şimdi direnmeye başlamıştı. Çünkü bu yatakta olacak şeyler hiç güzel şeyler değildi. Chan gencin bu direnme çabalarını sırıtarak izliyordu. Chan fevri davranarak gencin ellerini kavradı ve kelepceleri koluna takarak yatak başlığına doğru taktı.

Chan çoğu zaman Seung'u döver, yeri gelir elleyerek kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışırdı. Ama bu seferin fazlasıyla ileri gidiyordu. Seung yalvararak çırpınmasına karşılık Chan tamamen gencin üstüne oturup boynuna dalmıştı. Ona bu gece fazla sert davranacaktı. Chan daha tam başlamadan kafasını kaldırdı ve Seung'a baktı.

" Şu an bu yatak benim yatağım. Ve yatağımın kuralları var. Sözümü dinleyeceksin ve ikiletmeyeceksin. Yoksa seni sikerek bacaklarını kalçandan ayırırım, anlaşıldı mı!?"

" C-chan lütfen özür dilerim. Yalvarırım yapma, çok özür dilerim lütf-"

Bi anda dudaklarına gelen baskıyla Seung gözlerini kocaman açmış Chan'a bakıyordu. Chan çıldırmış gibiydi. Bu sevgi gösterisi mi yoksa intikam mı? Emin olun bunu Chan bile bilmiyor.

Seung nefessiz kaldığında boğuk bir şekilde Chan'ın ağzına inledi. Chan anlamış olacak ki bi anda boynuna indi. Şu an o kadar kötüydü ki, iz bıraktığından Seung çok emindi. Dudaklarını dişliyordu bu acıya karşılık.

Chan durmuyordu. Bir eli Seung'un altındaki şortunu indiğinde bi anda boxeri ile birlikte çekmişti. Chan Seung'un göğüslerine geldiğinde dişleri arasında ezilen uçları ile Seung ufak ufak mırıltılar çıkarıyordu. Chan bi anda Seung'un üstünde doğrulup tişörtünü çıkardı.

Zorbam [Chanmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin