1.7!

4.2K 408 291
                                    

"Acaba neden gelmedi? Gelmeyecek olsa önceden haber verirdi."

" Belki bir işi çıkmıştır. Haber verecek zamanı da yoktur."

Jisung ve Felix defalarca Seungmin'i aramış, mesajlar yazmıştı. Bilmiyorlardı ki telefon diplerinde.
Chan onları ufaktan sırıtarak izliyordu. Diğer 3 genç kafetaryaya gittikleri için şu an orda yoktular.

Bi an Jisung yüzünü çevirip Chan'a baktı. Sırıttığını görünce sinirlenmeye başladı.

" Ne sırıtıyon şerefsiz! Burda arkadaşımızı arıyoruz."

" Arayın canım arayın tabi belki ulaşırsınız."

Chan burnundan gülerek bu seferin sıraya kafasını gömdü. Diğer ikili onu boşverip yazmaya devam etti.

(...)

Okul çıkışı geldiğinde Chan ve ekibi okuldan çıkmıştı. Herkes kendi motorunu ayarladığı sırada Jisung ve Felix gençlerin yanına geldi.

" Biz Seung'a ulaşamadık. Eğer siz ulaşabilirseniz bize yazar mısınız? Bu kağıtta numaralarımız yazıyor."

Felix elindeki kağıdı Chan'a uzattığında genç onu alıp cebine koydu.

" Bulursak ararız."

"Teşekkürler."

İkili gençlerin yanından ayrıldığında Hyunjin ve Minho arkalarından onları izliyordu. Chang ve Chan'da gitmek için onları beklediği sırada ikiside ses çıkarmak amaçlı aynı anda ara gaza bastı. Çıkan sesle irkilen gençler hemen önlerine dönüp motorlarına bindiler.

Hepsi evlerine dağıldı. Chan eve girince ilk işi mutfağa girmek oldu. Hızlıca bir kaç atıştırmalık yapmaya başladı. Çünkü Seung'un odada aç susuz beklediğini tamamen unutmuştu.

Içerden gelen tabak çanak seslerini duyan Seung az da olsa tırsmaya başlamıştı. Yanlız olmak iyiydi ama bu seferinde ihtiyaçlarını karşılayamıyordu.

Chan yemeği ayarladığında tepsi hazırlayıp su, peçete tarzı şeylerde koydu. Seung'un odasına ilerlediğinde tek eliyle tepsiyi tuttu, diğer eliyle kapıyı açıp içeriye girdi. Seung yatakta kendini geriye çektiğinde Chan başıyla 'rahat ol' yaptı.

Chan'da yatağın diğer ucuna oturduğunda tepsiyi Seung'a doğru uzattı.

" Acıkmışsındır ye bunları."

Seung ilk başta sadece suyu içti. Ama sonrasında yemeği yemek yerine kaşığıyla oynamaya başladı.

" Korkma zehir katmadım."

Seung yine sessizce Chan'a baktı. Ona güvenemediği apaçık ortadaydı. Genç derin bir nefes alarak Seung'un elinden kaşığı aldı ve yemekten ufak bir parça alarak kendi ağzına götürdü.

O lokmayı bi süre çiğneyip yuttu. Bunu gencin gözünün içine bakarak yapmıştı. Kaşığı tekrardan Seung'un eline verdi. Genç ise bi süre bekleyip yemekten ufak bir kaşık alıp yemeye başladı.

Chan onu izlerken altındaki pantolon dışında başka bir şey olmadığını fark etti. Yavaşça oturduğu yerden doğrulup gence döndü.

" Sen ye yemeğini ben şimdi geliyorum."

Kafasını onay anlamında salladığında Chan, hızlıca odadan çıktı ve kendi odasına geldi. Dolabını açtığında Seung için uygun olabilecek kıyafetleri seçti. Tekrardan odaya döndüğünde Seung yemeğini bitirmişti.

Chan tepsiyi alıp sandalyenin üstüne koydu. Bu seferin Seung'un çok yakınına oturdu. Elindeki kıyafetleri düzelterek yavaşça giydirmeye başladı. Canının acımaması için sakin davranıyordu.

Giydirdiğinde Seung'u süzdü. Çok büyük olmuştu. Sessizce gülmeye başladı.

" Çok küçüksün. Bu bile bana küçük geliyor."

Seung burukça gülümseyerek üstündekine baktı. Sonrasında Chan'a baktı ama o da ona baktığı için kafasını eğdi. Chan derin bir nefes aldı.

" İstediğin başka bir şey var mı?"

" Şey...telefonumu alabilir miyim?"

" Üzgünüm telefon olmaz."

" Ama arkadaşlarım beni merak etmiştir."

" Ben onlara söylerim. "

Seung tekrardan kafasını eğdiğinden Chan ayağa kalktı.

" Gelirim ben arada, bir şey istediğinde seslen."

Kafasını salladı. Chan odadan çıktı ve salona gitti. Dünden kalan şeyleri toplayıp düzenledi. Koltuğa oturduğunda bir eline Seung'un telefonu diğer eline de kendi telefonunu aldı. Onun telefonuna gelen mesajları okuyordu. Sanırım arkadaşları ona gerçekten değer veriyordu.

Tam mesajları temizlerken bi anda kendi telefonu çaldı. Arayan Hyunjin'di. Telefonu açıp kulağına dayadı. Bir yandan da mesajları silmeye devam etti.

📱📞

"KANKAAAAAAHHHHĞĞ"

- Ne bağırıyon ya!!

" Canım kardeşim, canım arkadaşım, herşeyim beni-

-Hoşt ulan, ne var gene ne istiyon?

" Şey dicem, hani bu sarışın vardı ya."

-Felix o, eee nolmus ona?

" Bugün hani numarasını verdi ya."

-Eeee

" Onun numarasını bana verir misinn?"

- Napcan onun numarasını? Yoksaa...AŞIK MI OLDUN LAN!?

" Ya bi sus ya ver işte numarayı sorgulama!"

- Eh iyi madem kapat atayım numarasını. "

" Ay kankam benim yaaa!"

Chan bi anda telefonu Hyun'un yüzüne kapattı. Cebindeki kağıdı alıp açtı. İçinde 2 adet numara vardı. Bi an aklına bir piçlik geldi ve Felix yerine Jisung'un numarasını Hyunjin'e attı.

Hyunjin ise masum masum Felix sandığı Jisung'a yazmaya başladı...

Zorbam [Chanmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin