3.4

1.9K 176 150
                                    

Chan düzgünce dinlensin diye Seung onu yatağına yatırdı. Sonrasında kapıyı kapatıp odadan çıktı. Derin bir nefes vererek mutfağa girdi ve Chan için yemek hazırlamaya başladı. Hala aklında babası vardı. Pekte vicdan azabı çekmiyordu ama bu yaptığı şeyin ne kadar doğru olduğunu sorguluyordu.

Chan ise uyuyor gibi yapıyordu. Yanliz olduğu için gözleri açıktı. Odaya tekrardan göz gezdirdi. Odada farklı bir şey yoktu. Bu halde fazla yanlız kalmak canını sıksada biraz daha sabretti. En sonunda yavaşça yatağın üstünde oturur pozisyona geldi. Hala canı fazla yanıyordu ama alışmıştı. Gözlerini ovuşturarak Seungmin'e seslendi. Sesi biraz kısık olduğu bir kaç kere seslendi.

Seung kendisine seslenildiğini anlayınca yemeğin altını kapattı. Bir bardak su alıp odaya gitti. İçeriye girdiğinde ona ufakça gülümseyen Chan'a baktı. Yavaşça yanına yaklaştı ve Chan'ı uzandırdıktan sonra komidinin üstüne koydu ilaçlardan, sadece aç karnına içilenleri aldı.

Yavaşça yatağa oturup ilaçları kutularından çıkardı. Hepsini çıkarınca Chan'a döndü. Ağzına teker teker ilaçları bırakıyordu. Sonrasından Chan'a suyu verdi. Chan ilaçları içtikten sonra bardağı Seung'a verdi. O da komidine koyduğunda Chan dudağını büzdü. Seung ona dönünce bu haline gülümsedi.

" Noldu, neden üzüldün?"

" Bi tane ilacımı vermeyi unuttun."

" Hangisi?"

Seung ilaçlara göz gezdirirken Chan elini yavaşça Seung'un yatakta olan elinin üstüne koydu. Seung incelemeyi bırakıp Chan'a döndüğünda gencin sırıttığını gördü.

" İlaç falan unutmadım ne saçmalıyorsun?"

" Benim ilacım sadece o haplar değil?"

" Neymiş?"

" Dudakların."

Seung yüzüne bir gülümseme koydu. Sonrasında yavaşça yüzünü yaklaştırıp, tam dudağını öpecekken geri çekildi.

Chan'ın gozleri kapalı olduğu için Seung'un geri çekildiğini fark etmedi. Yaklaşık 2-3 sn sonra öpülmeyince gözlerini şaşkınca açtı. Bu haline Seungmin sesli bir şekilde gülmüştü.

" Bu ilaç gece yatmadan önce günde 1 kere veriliyormuş. "

" Ne, Hayır!?"

" Ne demek hayır? Yok yok bu ilaç sana yaramadı. Bence hiç bir zaman vermemeliyim sana."

" Ya... Hayır amaa. Olmaz ki böyle."

"Bal gibi de olur."

" 1 kerecik öpsem, nolurrrr."

Seung gülmesini yavaşça kesti. Sonrasında Chan'ın dudağına yavaşça bir kaç öpücük bıraktı. Tam son öpücüğünü bırakacakken cebindeki telefonu çaldı. Geri çekilip telefonu cebinden çıkardı. Eline aldığında arayanın Han olduğunu gördü. Telefonu açıp kulağına dayadı.

📱📞

- Efendim?

"Kanka Minho!!"

-Noldu? Bir şey mi oldu!?

" Polisler!!"

-Düzgün konuşsana!!

" Polisler Minho'yu götürdü!!"

- Ne?! Neden!?

- Han konuşsana!!

- Han ağlamayı bırak anlat neden!?!

- HAN DEDİM!!

" ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN TUTUKLANDI!!"


Tam Han bunu dediğinde kapı çaldı. Zaten bi anda telefon kapanmıştı. Seung telefonu yatağın üstüne bırakıp kendine gelemeden odadan çıktı ve dış kapıya ilerledi. Kapıyı açtığında ise 3 polis; birinin elinde silah, diğerinin elinde bir kaç tane kağıt, diğerinin ise kelepçe vardı.

" Kim Seungmin siz misiniz?"

"E-evet buyurun benim."

" Kasten adam öldürme suçundan tutuklusunuz..."




Öhm selam. Polislikle alakalı cok bi bilgim yok. Böyle mi geliyorlar kapıya ( Hiç adam öldürmedim-) bilmiyorum. Ilerki bölümler dediğim gibi kötü geçecek. Hatalarim varsa özür dilerim. Keyifli okumalar ❤️

Zorbam [Chanmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin