Chan
Hayır hayır. Pişman falan değilsin Chan. Hayır Chan kendine gel. O masum falan değil anlasana. Senin iyi niyetini umursamayan biri o. Sen ona aşık falan değilsin hayır...
Koluma düşen kafasını yavaşça kaldırdığımda ilk önce bayıldı sanmıştım. Tabi sonrasında uyuduğunu anlamıştım. Onu bırakmadan düzgünce temizledim. Küvetin suyunu boşalttığımda hemen yanımda bulunan banyo dolabından büyük bir havlu çıkardım.
Seung yavaş yavaş mızmızlanıyordu. Ohh o gerçekten çok tatl- CHAN KENDINE GEL O TATLI FALAN DEĞIL AAA.
Yavaşça onu kucağıma aldım. Kafasını direk göğsüme yaslamıştı. Nefes alış verişim git gide değişiyordu. Elimde olan havluyu yavaşça sırtına attım ve biraz vücuduna sardım. O ise kucağıma iyice yerleşiyordu. Yüzüne bakılacak olursa rahat olduğu belliydi.
Banyodan çıkıp yatak odasına ilerledim. Yavaşça onu yatağa uzandırdım. Havlu bile ondan daha büyüktü. Fark etmesemde yüzümde bir gülümseme vardı. Bebek gibiydi. Küçücük, masu- Uhh...O masum değil, sok artık şunu beynine.
Yerde olan kıyafetleri aldım. Biraz silkeleyip yatağın yanına koydum. Havluyla vücudunu kuruladığım sırada bir şey fark ettim. Sanırım gece fazla ileri gittim. Vücudundaki kızarıklar, morluklar, ufak yaralar ve daha bir çoğu. Hızlıca kuruladıktan sonra üstünü onu çok sarsmayacak şekilde giydirdim. Üşümesin diye üstünü örttüm. Dağılan odaya baktığımda yavaş yavaş toplamaya başladım.
Yaklaşık 10 dakika sonra odadan sessizce çıktım. Salona ilerlediğim sırada telefonum çaldı. Arayan kişi Changbin'di.
📱📞
-Efendim?
" Kanka naptın? Geberttin mi?"
- Kes sesini be.
" Hayırdır Olm ne atar yaptın. Sanki yanlış bir şey dedik."
-Evet Chang yanlış bir şey dedin. Her neyse siz napıyosunuz?
" Şu veletlere uğraşıyoruz. Mk bunlarda bitmeyen bir enerji var. Ordan oraya koşuyorlar, kendi çaplarında kaçmaya falan çalışıyorlar. "
- Salmayın onları. Yoksa gidip şikayet falan ederler bizi.
" Kanka o kadar salak değiliz herhalde. Odada kitleler. Seni bekliyoruz."
- Tamam akşama doğru geliriz.
"Geliriz? Kanka sen ciddi misin ya?"
- Sanada hoşçakal Chang.
Telefonu Chang'in yüzüne kapattım. Kendimi tekli koltuğa bıraktığımda gelen rahatlama hissiyle kafamı can acıtmayacak şekilde geriye yasladım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Bende zorlamayıp tamamen kapattım.
3. Kişi ağzından
Chan uykuya çoktan dalmıştı. Yaklaşık 2-3 saat sonra Seung yavaşça gözlerini araladı. Bi anda bulunduğu odayı unutup panikle yerinde doğruldu. Sonrasında işin aslını anlayınca kendini tekrardan yatağa bıraktı.
Bi yandan tavanı izliyor, bir yandan da derin derin düşünüyordu. Kapıya doğru baktığında kapalı olduğunu gördü. Kilitli olup olmadığına bakmak için tekrardan doğruldu. Tutunarak kalktı. Hala canı acıyordu ama sabahki kadar değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
Fanfiction{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."