Chan
Gece çalan telefonumla gözlerimi araladım. Kim bu saatte, benden ne istiyor olabilir ki? Arayan kişinin Hyun olduğunu gördüm. Bir şey olduğunu düşünüp uykulu halimle telefonu açtım.
📱📞
- Alo, bir şey mi oldu kanka?
" Kanka deme lan bana!"
-Noluyo olm niye bağırıyon?
" Senin gibi arkadaş olmaz olsun be!
- Ne yaptım lan ben!?
" Şerefsiz Felix'in numarasını istedim ben Jisung ne alaka!!"
- Hass sen onu mu diyon SKZKSKJZKSNS
" GÜLÜYO BIDE PIC KURUSU!"
- Kanka Allah için ss atsana ne yazdı
" Siktir git orspu"
Telefon yüzüme kapandığında bi süre kıkırdayarak tekrardan gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Yaklaşık 1-2 dakika sonra birinin bana seslendiğini duydum. Anlam veremeyince dinlemeye devam ettim. O sırada sessizce Seung'un bana seslendiğini duydum.
Hızlıca yerimden kalkıp onun olduğu odaya ilerledim. Kapıyı açtığımda ilk önce Seung'u göremedim. Sonrasında kafamda hissettiğim acıyla yere düştüm. Kendimi acının derinliklerine bırakmadan önce kısık gözlerle üstüme doğru baktığımda ise Seung'un elinde kırılmış alkol şişesi vardı. O an defalarca küfür etmek istesemde gözlerim karardığı için derin bir nefes verip kendimi acılı bir uykuya bıraktım.
Seungmin
Yere yığıldığında çok korktum. Özellikle bana baktığı sırada birden kalkıp beni gebertecek sandım. Ama yavaş yavaş gözleri kapanıyordu. Bir süre emin olmak için beklediğimde yavaş yavaş zemini kaplayan kanı fark ettim.
Hızlıca odadan çıkarak dış kapıya koşmaya başladım. Aklıma telefonum geldi ve hızlıca odalara bakmaya başladım. Salonda sehpanın üzerinde duran telefonumu gördüm. Aceleyle elime alıp evden çıktım.
Koşmaya başladığımda içimi büyük bir korku kaplamıştı. Sonuçta beni öldürmek isteyen birine yaptım bunu. Buraları nerdeyse hiç bilmiyordum. Ana caddeye çıktığımda tabelaları okudum. Evet, burası evime çokta uzak değildi. Fakat eve gidip gitmemek arasında kalmıştım.
En azından kendimi orda bir süre saklayabilirdim. Yine hızlıca caddede koşmaya başladım. Saat 04.26'ydı. Evime varmam yarım saatimi almıştı. Eve girdiğimde hızlıca kapıyı kilitledim ve nefesimi düzenlemeye çalıştım. Bir süre kapının yanında eğilip bir şekilde kaldığımda telefonumu elime alıp bir süre bakındım.
Doğru düzgün bir şey görmeyince yerimden kalkarak odama ilerledim. Hızlıca bir duş alacaktım. Sırtımdaki bantları yavaşça çıkardım. Duşa girince sırtımın yanmasını umursamadan hızlıca temizlendim. Tekrardan odama döndüğümde hala telefonuma gelen bir mesaj yoktu. Düzgünce giyindikten sonra yatağıma uzandım ve uyumayı bekledim. Kendimi uykuya bırakmadan önce bir sonraki gün ölmemeyi diledim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
Fanfiction{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."