2.6

928 27 30
                                    


Boğazımda ki rahatsız edici kurulukla uyandım yine. Bir kaç gecedir görmeye devam ettiğim kabuslarım yüzünden doğru düzgün uyuyamamıştım.

Duvarda ki saate baktığımda okula gitmem için hala bir saatimin olduğunu gördüm. Her zaman ki gibi tam vaktinde uyanmıştım. Bu zamana kadar hiç alarm kurmamıştım. Daha çok kendini kurardım. Kafamda uyanacağım saati belirler ve yatardım. Ne kadar yorgun veya uykusuz olursam olayım. Kafamda ki saate göre uyanırdım.

Sanırım bu kendinle ilgili sevdiğim tek şeydi.

Bir kaç saniye önce etkisinden çıktığım rüya zihnimde dönmeye devam ediyordu.

Yağmur yağıyordu. Öyle hızlıydı ki sisli, aydınlık havada önümü görmek zorlaşıyordu. Gözlerim buğulanıyordu. Ellerime bakıyordum. Toprağı kazmaktan çamur olmuştu. Belden aşağım çamura batmış gibiydi hareketlerim kısıtlıydı. Etrafımda sıra sıra ağaçlar vardı. Beraberinde döktüleri yapraklar.

Acelem mi vardı bilmiyorum. Çok telaşlıydım. Ama neden? Nereyi kazıyordum? Yağmurun sesinden başka bişi duyulmuyordu. En sonunda derin bi çukur açabilmiştim. Son bir kez elimi ıslak toprağa attım. Bir şeye çarpmıştım. Ne olduğunu anlamak için üzerinde kalan toprağıda temizlemeye çalıştım.

Bu bir kafaydı. İnsan kafası. Kireç gibi solgundu. Ama çamur olan toprak yüzünden neye benzediği çok anlaşılmıyordu. Bi kadın mı? Bi erkek mi? Yada bir çocuk? Gerçeklik bozuluyordu. Araya giren kesik kesik sahneler algımı yitirmeme sebep oluyordu.

Bi karanlık girdi araya. Arkamdan kafama ani bi darbe aldım. Çok şiddetliydi. Sonrası yine karanlıktı. Yüksek bir yerden düşüyordum sanki. Ve şiddetli bir şekilde yere çakılmıştım. Tıpkı şuan yaşadığım hayat gibi.

Rüya bu kadardı. Günlerdir, hatta aylardır aynı rüyayı görüyordum. Devamı yok veya sahnelerde bi farklılık. Hep aynı. Bu durum artık canımı sıkmaya başlamıştı. En azından rüya ile ilgili bir kaç bişi daha görsem güzel olurdu.

Mesela bulduğum ceset (muhtemelen o kişi ölmüştü) kime aitti? Veya neden yerini biliyormuşum gibi azimle kazarak onu bulup duruyordum. Bu bir mesaj mıydı yoksa bilinç altımın başka bi rüya üretmeye üşendiği için bana aynı rüyayı göstermesi mi, karar veremiyordum.

Tamam espirilerim pek güzel değil biliyorum. Sabah kalktığımda kafam pek yerinde olmazda ondan yani.

Saat ilerlerken bende okul için hazırlanıp evden çıktım. Öyle hazırlandım dememe bakmayın bi köşeye fırlattığım ve içinde hangi kitapların olduğunu dahi bilmediğim çantamı alıp çıktım, kahvaltı desen en son ne zaman boğazımdan bir şey geçti hatırlamıyorum bile. Bir kaç gündür duşta alamıyordum çünkü sular kesikti evde. Kokmuyordum ama benim kadar pasaklı biri için bile bu durum rahatsız ediciydi. Neyse ki saçlarımda bi haftadan önce yağlanmazdı.

Şarjım bittiği için telefonum kapalıydı elektirik olmadığından şarj edemedim en iyisi şarj aletini yanıma alıp okulda şarj etmekti. (ne çok şarj kelimesi geçti bana bi daral geldi)

En iyisi Tuna gibi okul sonrası bi işe girip çalışmak. Yoksa bu gidişle temel ihtiyaçlarımın eksikliğinden ölücem. Tuna demişken... Telefonum kapalı olduğundan kaç zamandır ona ulaşamıyordum. Umarım iyidir. Hayatımda olan tek iyi insanıda kaybetmek istemiyordum Ondan sakladığım sırlar çoğalarak büyüdüğü için huzursuz hissediyorum. Bir an önce onunla görüşüp içimi dökmem gerekiyordu.

Okula gitmek için sürekli buluştuğumuz köşede onu beklemeye başladım ama neredeyse okul saati gelmişti ama Tuna yoktu. Her zaman biraz geç kalırdı ama hiç böyle yapmazdı. Onun için gerçekten endişeliydim. O kadar saçma şeyler üst üste geldi ki Tunaya zaman ayırmadım. Onunla ilgili içimde bi huzursuzluk vardı. Bir an önce bu durumu düzeltmeliydim.

kuytu / Gay +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin