2.7

550 19 20
                                    


Gözlerimin kapalı olduğuna emindim ama yoğun bir ışık hüzmesi gözlerime ulaşmak için çabalıyordu. Gözlerimi açtığımda ışığın kaynağının önünde durduğum pencere olduğunu farkettim. Yemyeşil perdeler asılmış, önüne siyah güller koyulmuştu.

Pençereden dışarı baktığımda kumsala doğru uzanan deniz  dalgalarının sesleri kulağıma ulaşıyordu.

Başımı çevirip etrafa baktığımda, eskiden ailemle birlikte tatile geldiğimiz yazlık evinde olduğumu gördüm. Tüm renkler capcanlıydı. Her şey 10 yıl öncesindekiyle aynı olması tuaftı. Buraya yıllardır hiç gelmemiştik.

-

Oturma odasına koyduğumuz yemek masasında oturuyordum. Masada onlarca çeşit yemek vardı. Hepsi birbirinden güzel ve iştah açıcı görünüyordu. Bunların hepsi benim miydi?

"evet senin"

Arkamda bir hareketlilik vardı. Bana yaklaştığını hissedebiliyordum. Omuzlarıma bir ağırlık çöktü. Göz ucuyla, beyaz kemikli yapıda ki parmakları gördüm. Sesin sahibini tanıyordum.

Sağ omzumun üstünden kulağıma eğildi.

"beğendin mi?"

Evet. Beğenmiştim.

"hepsini senin için hazırladım"

Kulağıma doğru konuşmaya devam ediyordu. Bu beni rahatsız etmekten çok uzak huzur vermişti. Bu evde son bulduğum şey bile değildi huzur.

Tavandan sarkan aynalı avize, her bir köşeyi süsleyen çiçekler, rengarek koltuk örtüleri, duvarda ki tablolar, yeşile rengine sahip mutfak dolapları, ev büyük olduğu halde onlarca şey evi dolu ve neşeli gösteriyordu.

Ama bu evde olan her şey neşeden çok uzaktı. Annemin siyah gülleri özene böze camın önüne koyduğunu dün gibi hatırlıyorum. Onu bu yüzden hayata karşı hep umutlu sanardım. Ama hem beni hemde kendini fena kandırmış.

Akşın yanımda duran sandalyeye geçip oturdu. Üstünde ki koyu gri takım elbisesi kusursuz görünüyprdu. Gözünde ki siyah gözlüklere ramen gözlerime baktığını anlayabiliyordum.

Tebessüm ediyordu dudaklarının rengi oldukça belirsizdi.

"hadi yesene."

Bileklerime dokundu.

"çok zayıflamışsın."

Kendimi aç hissetmiyordum.

"neden burdayız?"

Sorduğum soruyla gülümsemesi genişledi.

"bunu sen cevapla Irmak. Neden burdayız?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Eli ne ara enseme çıkıp dokunduğu yeri okşamaya başladı anlamadım. Bi ürperti geçti tüm vücudumdan.

"Biliyorsun..."

Akşın...

*

Sıktığı yumruğunu öfkeyle karşısında ki gencin yüzüne indirmişti.

Oğuz, Rüzgarın ona vurmasını beklemişti. Sarsılsada gelen ikinci darkeyi durdurdu. Okulda rezalet çıksın istemiyordu. Bu sırada Rüzgarın arkasında yere yığına bedeni gördü.

Onu hemen kenera itip Irmağa koştu. Rüzgar Oğuzun ne yaptığını anlamıştı taki arkasını dönene kadar.

Irmak yerde Baygın bir şekilde yatıyordu. İçini kaplayan endişe duygusuyla Oğuzu kenera itip Irmağın yanına çömeldi.

kuytu / Gay +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin