2.8

235 11 49
                                    

Bölümü beğenirseniz çok sevinirim <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümü beğenirseniz çok sevinirim <3

İnstagram: uumrii_

~Geçmiş~

dip dibe inşa edilmiş binalarla dolu, oldukça dar sokaklarda yokuş yukarı çıkarken bir yandanda gecenin siyahına sigarasının cılız dumanını üflüyordu. Erkaydan çarptığı eski model arabayı iki sokak öteye park etmişti. Mekanın dikkat çekmemsi gerekiyordu. Bu yüzden kendisine tembih edildiği gibi hareket ediyordu.

10 dakikalık yürüyüşün ardından geldiği mekanın dış cepesini inceledi ufaktan. Her seferinde ilk kez görüyormuş gibi gözlerini gezdirirdi.

Eğer o gece buraya girmeseydi hayatı nasıl olurdu? Yada nasıl biri olurdu. O zamanlar çocuktu. Çaresizdi, yalnızdı, muhtaçtı ama korkmuyordu. Bundan sonrada korkması gereken hiç bir şey olamayacaktı. İzin vermeyecekti. Kolunun içinde ki yara izini kapatmak için yaptığı dövmede parmaklarını gezdirdi. Bir daha buna izin vermeyecekti. Yapacağı son şeyde olsa kuzgunları bitiricekti.

Bu yol uğruna neyi feda ettiği önemli değildi. Her şeyi göze almıştı. Gözünü karartığında ezip geçemeyeceği kimse yoktu. Onun hikayesi yeni başluyordu.

Sigarasını ayağının ucuna düşürüp kızıla çalan ateşi ayağı ile ezerek söndürdü. Mekan bu saatlerde kalabalık olurdu bu yüzden ana kapıyı değilde arka kapıyı kullanmak için çıkmaz sokağa girdi. Böylelikle içerdekileri görmeden Erkayın ofisine gidebilirdi.

Kapının önünde ki fazlalıkları kenara çekip içeri girdi. Kapıyı arkadan kilitledi. Üst kata çıkan merdivenlere yönelip hızla yukarı çıktı. Mavi temanın hakim olduğu mekanın iç kısmında dans eden insanlara gözünü bile deydirmemişti. Hala kendi mi suçluyordu emin değildi. Ama görmek  yaptıklarını sorgulamasını sağlıyordu buda yapacaklarına engel oluyordu. Bu yüzden sadece önüne bakacaktı. Onlar büyük amaçların küçük bedelleriydi.

Erkayın kapısını çalma tenezzülünde bulunmadan hızla içeri girdi. Erkay masaya döktüğü tozu burnuna çekmek üzereydi ki ani açılan kapıyla irkildi.

Kafasını kaldırıp baktığında gördüğü sima ile kaşları çatıldı.

"ne işin var lan senin burda?"

Rüzgar sırıtarak masanın karşısında ki koltuklardan birine oturdu.

"o nasıl soru bebeğim yia özlemedin mi beniii"

Ağzını yaya yaya gevşekçe konuştuğunda Erkay sabır dilercesine gözlerini yumup hırsla açtı.

"Ağzını sikerim senin. Adam gibi konuş. Direkt konuya gir. Yüzünü görmeye tahammülüm yok"

Rüzgarın gülümsemesi genişledi.

"bende seni çok özledim aşkım"

Elini sertçe masaya geçirdi ve öfkeyla tısladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kuytu / Gay +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin