Yeni bir kurgu ile merhaba! Nasılsınızz?
İyi okumalar dilerimm.
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
"Atahan, gelsene iki dakika." dedi halıya su tutan Sevim abla.
Ailemi, hayatımı, her şeyimi geride bırakarak bu mahalleye 8 ay kadar önce gelmiştim. Her şeyi geride bırakmamın sebebi ise ailemdi.
Maddi durumumuz çok iyiydi fakat sevgi diye bir şey yoktu, en azından bana karşı. Abimi ve ablamı severlerdi fakat beni sevmiyorlardı, nedenini bile bilmiyordum. Aslında bir nedeni bile olmayabilirdi.
Ben abim ve ablamdan farklıydım. Annem ve babamın her dediğini yapmıyordum ya da itiraz ediyordum. Ama en sonunda yine dediklerini yapıyordum, yapmazsam çocukmuşum gibi ceza veriyorlardı bana.
Bardağı taşıran son damla da benim istediğim meslek olmuştu. Otomobil tamircisi olmayı istemiştim, her zaman arabalara ilgi duyup onlarla uğraşmayı sevmiştim. Bunu diyince de yine beni cezalandırmaya kalmışlardı, 24 yaşında olmama rağmen bunu yapmaya çalışmışlardı.
Onların istemediği bir şey olunca deliye dönüyorlardı. Peki ya ben? Benim sinirimi bastırmak için her şeyi yapmışlardı, tabii ki kendi istekleri çerçevesinde. En sonunda sinirimi kontrol edemeyip büyük bir kavga etmiştim onlarla, babamı bıçaklamıştım. Benden şikayetçi olmamıştı, ben de artık o evde durmak istemediğim için bu güzel mahallede bir ev kiralamıştım ve mahalledeki tamircide çalışmaya başlamıştım.
Bu mahallede az vakit geçirmiş olsam da sanki yıllardır bu mahallede yaşıyor gibiydim, çok samimilerdi. Bu mahalle artık benim ailem olmuştu, kendim olduğum daha doğrusu olabildiğim tek yer burasıydı.
Sevim abla çağırınca hızlı adımlarla yanına gittim.
"Buyur ablam." dediğimde dikleşti ve belini tuttu.
"İşin var mı?" dediğinde kafamı olumsuz anlamında salladım, halıyı yıkamak için yardım isteyecekti sanırım çünkü tek başınaydı. Daha doğrusu genç biri yoktu yanlarında, birkaç abla daha vardı.
"Yardım mı lazım ablam?"
"Bizim kızlarla oğlanlar yok evde, yardım edersen güzel olur, yaşlandık malum." dediğinde güldüm. Altımda şort, üzerimde de bir tişört vardı o yüzden değiştirmeye gerek duymadım.
"Emriniz olur." dediğimde güldü hepsi. Bu mahalle gerçekten bir ev gibiydi benim için, bu yüzden onlar için her şeyi yapabilirdim.
Halıyı iyice ıslatıp sabun söktükten sonra el fırçasını verdi."Hadi görelim marifetini." dediğinde ayakkabılarımı çıkarıp halının üzerine geçtim.
"Bu günler için yaptım abla ben bu kasları." dedim gülerken. Çok fazla kaslı değildim ama kaslıydım yani, boyum da fazla uzun olmasa da uzundu.
"Laflara bak laflara." dedi gülerek ve siğer ablaların yanına oturdu.
"Abla dedikodu falan yok mu ya? Sıkılmayalım şimdi, dedikodular sizden soruluyor sonuçta." dedim gülümseyerek. Gerçekten de öyleydi, mahallede bir şey olsa ilk onların haberi olurdu.
"Olmaz mı? Ayşe, Haktan'a söylemiş sonunda onu sevdiğini. Ama Haktan her zamanki gibi reddetmiş." dedi. Haktan abi mahallenin en sevilenlerinden biriydi, herkes çok severdi onu. Benden 9 yaş büyüktü. En ufak bir yardıma ihtiyaç olduğu zaman hemen koşardı, ilk geldiğim zamanlar bana da yardımcı olmuştu.
Geldiğimden beri de mahallenin bazı kızları ona açılmaya başlamıştı ama hepsini "Sen benim bacımsın, ben de senin abin." diyip reddetmişti. Gerçekten de çekici bir insandı, siyah saçları, siyaha çalan koyu kahverengi gözleri, boyu, posu, kişiliği. Kızların çoğunluğunun ilk görüşte hoşlanabileceği bir tipti, ben de kız olsam büyük bir ihtimalle ben de hoşlanırdım.
"Abla, ne diyeceği belliydi ki zaten. 8 aydır buradayım ama az çok tanıdım yani Haktan abiyi, ilişki kurmak istemiyor anlaşılan." dedim halıyı fırçalayıp köpürtürken.
"Haklısın da, kızcağızlar ne yapsın aşık oluyorlar."
"Tek taraflı kalacak abla mecburen aşkları, görmüyor musun hepsini "Ben senin abinim."
diyip geçiştiriyor." dediğimde bu sefer Fadime abla konuştu."Yani haklı, onlar da artık vazgeçecekler. Önüne baksınlar." dediğinde 'haklısın' anlamında kafalarını sallayıp bu konuyu kapattılar.
"Tü, tü, tü maşallah." dedi Hatice abla, bana doğru, ona baktığımda gülümsedi.
"Ne de güzel halı yıkıyor oğlan." dediğinde güldüm ve halıyı fırçalamaya devam ettim. Bir süre daha dedikodu yaptıktan sonra üçüncü halıya geçtim. Hem dedikoduları dinliyordum hem de halı yıkıyordum.
Omzumu yüzüme yaklaştırarak yüzümdeki teri sildim, sıcaktı.
"Kolay gelsin." diye bir ses geldiğinde kafamı sesin geldiği yöne kaldırdım. Beyaz bir gömlek ve siyah bir kumaş pantolon giymişti.
"Eyvallah Haktan abi." dediğimde ağzının içinde bir şeyler mırıldandı ardından konuştu.
"Bir şey lazım mı ablalar?" diye sorduğunda ablalardan ses gelmedi, ardından Sevim abla konuştu.
"Yok Haktan, sağ olasın." dediğinde kafasını salladı.
"O zaman gideyim ben, kolay gelsin tekrardan." dediğinde tekrardan konuştum.
"Eyvallah." dediğimde bana son bir kere baktı ardından gitti. Gittiğinde halıyı son bir kez fırçalayıp ayaklandım ve suyla duruladım.
"Bundan sonra halıları sana yıkatalım valla, bizim kızlarla oğlanlar yapamıyor bu kadar güzel." dedi Fadime abla, gülümseyip ona cevap verdim.
"Evdeysem yıkarım ablam, ne var yani?" dedim halıyı durulamaya devam ederken.
"Bak şuna, nasıl da kabul ediyor." dediğinde gülerek halıyı durulamaya devam ettim. Ailemin aksine onlar beni oğulları gibi severken onlara nasıl hayır diyebilirdim ki?
Halıları bitirince ben de onların yanına oturmuştum, dedikodularını dinlemek keyifliydi.
Bir süre sonra daha oturduktan sonra eve gittim. Eve gidince direkt duş alıp altıma bir eşofman geçirdim ve mutfağa gidip kendime yiyecek bir şeyler yaptım.
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
Değuşuk bir giriş oldu...
Umarım beğenmişsinizdirr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atahan - BxB
Short StoryAtahan 8 ay önce ailesiyle kavga etmişti, babasını bıçaklamıştı. Babası ondan şikayetçi olmamıştı ama Atahan artık o evde daha fazla durmak istemiyordu, bu yüzden kendine bir mahalleden ev tuttu ve orada yaşamaya başladı. Bir tamircide de çalışmaya...