"Gel." dedi Haktan ellerini bacaklarına vurarak, Atahan Haktan'ın önünde durup iki bacağını da iki tarafına atarak oturdu ve ellerini Haktan'ın ensesinde birleştirdi, ardından kafasını da Haktan'ın omzuna koydu.
"Sıkıldım."
"Ne yapalım, ne istersin?" dedi kollarını Atahan'a sararak.
"Bilmem, duralım böyle. Olmaz mı?" dediğinde Haktan gülümseyip dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"Olur, neden olmasın?" bir süre sonra kapı çalınca Atahan kafasını Haktan'ın omzundan kaldırdı ve kalkmak için yeltendi.
"Yeter be, bir rahat yok." dediğinde Haktan gülerek baktı ona.
"Gülme." diyip kalktı kucağından ve kapıya doğru ilerledi.
"Gülmüyorum." dedi arkasından seslenerek, Atahan kapıyı açtı.
"Selam." dedi ablası.
"Selam?" dedi Atahan sorgularcasına.
"Konuşabilir miyiz?" dedi, sesi fazla ılımlıydı.
"Ne hakkında?"
"Senin hakkında."
"Konuşalım." diyip kapının önünden çekildi ve içeriye doğru ilerledi, ablasının arkasından gelmesini bekleyerek. Ardından Haktan'ın yanına oturdu.
"Kim geldi?" dedi Haktan, elini Atahan'ın beline koyup.
"Ablam, konuşacakmış benimle." dediğinde ablası da geldi ve tekli koltuğa oturdu.
"Ben gideyim istersen." dediğinde belindeki eli tuttu.
"Hayır." dedi ve ablasının konuşmasını bekledi.
"Öğrendim her şeyi ve özür dilemek istedim, gerçekten samimiyim. Ben seni hep arsız bir küçük kardeş olarak gördüm, o yüzden seninle ilgili fikirlerim ve davranışlarım öyleydi. Elimden geldiğince sana abla olmak istiyorum. Kardeşin olmayabilir ama ben kardeşin olabilirim. Kabul eder misin?" dedi ve Atahan'a baktı.
"Affedebilir misin beni?" dediğinde Atahan tereddütte kalsa da kafasını salladı. Ceyda ayaklanıp kollarını açtı.
"Sarılalım mı?" dediğinde Haktan, Atahan'ın belindeki elini çekti, Atahan kalkıp sarıldı ona. Ceyda sıkı sıkı sarılmıştı ona, içtenlikle. Ardından ayrıldı.
"Ben gideyim, siz takılın. Sonra gelirim yine." dedi gülümseyerek.
"Nasıl istiyorsan." dediğinde onu geçirecekken durdurdu Ceyda onu.
"Giderim ben, görüşürüz."
"Görüşürüz." dedi ve Ceyda gözden kaybolduğunda Haktan'ın yanına oturdu. Hemen sonra kapının açılıp kapanma sesi geldi.
"Artık ablan var." dediğinde güldü Atahan.
"Galiba." dedi, Haktan yüzünü Atahan'ın yüzüne getirip dudaklarına kapandı. Atahan ellerini Haktan'ın yanaklarına koyup karşılık verirken Haktan da bir elini koltuğun yaslanma yerine koyup diğer elini de Atahan'ın beline koydu.
Dudakları ağır ağır ama istekle kıpırdanırken Atahan bir elini yanağından ensesine getirip kendine daha çok bastırdı ve Haktan'ın sırtı ı yavaşça koltukla buluşturup kasıklarına oturdu, bu sırada dudakları da ayrılmamıştı. Haktan dudaklarını ayırdı ve konuştu.
"Yalnız ben bu koltuğa sığmıyorum." dediğinde Atahan güldü ve kucağından inip Haktan'ın kalkmasını bekledi. Haktan kalkınca kollarını bacaklarının ve sırtının altından geçirip kucağına aldı. Yatak odasına ilerleyip Atahan'ı yatırdı ve Atahan'ı öpmeye devam etti.
________
Sövmek serbest☺️🙏🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atahan - BxB
Short StoryAtahan 8 ay önce ailesiyle kavga etmişti, babasını bıçaklamıştı. Babası ondan şikayetçi olmamıştı ama Atahan artık o evde daha fazla durmak istemiyordu, bu yüzden kendine bir mahalleden ev tuttu ve orada yaşamaya başladı. Bir tamircide de çalışmaya...