Ayak sesleri duymamla omzumun üstünden arkama doğru baktım. Ablamı görmemle hemen işime geri döndüm.
"Ne oldu, arabanı mı tamir ettireceksin?" dediğimde sağ tarafımda kalan masanın yanına gidip sandalyeyi kendine çekti ve oturdu.
"Bir şey konuşmaya geldim."
"Sen benimle konuşmazsın. Kim yolladı seni?"
"Boşver, otur karşıma, konuşalım."
"Konuş ne konuşacaksan."
"Peki, öyle olsun." dedi ve biraz bekleyip tekrardan konuştu.
"Annem hasta, babam da eve geri dönmeni istiyor, seni affedeceğini söyledi." dediğinde güldüm kendi kendime.
"Bu kadar mı?" dediğimde onayladı.
"Tamam, şimdi git." dedim ve arabanın kaputunu kapatıp onun karşısındaki sandalyeye oturup kafamı yaslanma yerine yasladım.
"Annem hasta diyorum, babam da affedecekmiş işte, geri dönsene."
"Baban neyi affedecek acaba? Bütün olanlar bana oldu, ona ne oldu peki?" bir hışımla kalkıp karşıma geçti.
"Bana bak." dediğinde gözümün ucuyla ona baktım.
"Adamı bıçakladın, kardeşime o kadar şey yaptın, daha ne olsun?" ben de aniden kalkınca geriye doğru adım attı.
"Sen veya kardeşin, bir kere düşündünüz mü ben niye böyle davranıyorum diye?" dediğimde sustu.
"Cevap bekliyorum. Düşündünüz mü?"
"Niye seni düşünelim ki? O kadar şey yaptın bize."
"Neyse, siz bildiğiniz doğrulardan sapmayın, beni düşünmeyin. Annen de geberip gitsin umrumda değil." dediğimde elleriyle tişörtümün yakasından tuttu.
"Düzgün konuş annem hakkında."
"Konuşmazsam ne olacakmış, bana ne yapabilirsin ki? Sana bir şey yapamayacağımı mı sanıyorsun?" dedim ve yakamdaki ellerini tuttum.
"Bende merhamet yok, bunu en iyi sen bilirsin. Hatta sen bana kalpsiz olduğumu söylemiyor muydun?"
"Tamam, bırak. İstemiyorum senden bir şey. Bıraksana."
"Şimdi bu ellerini kırsam mı? Çatlak falan da olabilir."
"Hayır, sakın. Bırak." ellerini bıraktım.
"Hadi siktir git şimdi." dediğimde bana bakmaya devam etti.
"Müsait değilsin sanırım." sesin geldiği yöne doğru baktım.
"Müsaitim, gelsene." dedim gülümseyerek. Yavaş adımlarla yanıma doğru geldi.
"Dediklerimi bir daha düşün Atahan." dediğinde ablam olacak o kişiye döndüm.
"Sen benim dediklerimi düşün bence, sorduğum soruya cevap ara, kardeşin de arasın biraz. İstişare edin aranızda." dediğimde çantasını da alıp gitti.
Az önce oturduğum sandalyeye oturdum tekrar.
"Kimdi o?" dedi Haktan bana bakarak.
"Hayranım." dedim sırıtarak, kaşlarını çattı.
"Ne demek hayranın? Senin benden başka hayranın olamaz." dediğinde güldüm ve onu kendime doğru çekip sıkıca beline sarıldım.
Ben sarılmaya devam edince elini ensemdeki saçlarıma atıp yavaşça saçımla oynamaya başladı.
"Ablamdı." dedim.
"Ablan mı? Niye gelmiş?"
"Annesi hastaymış, babası da dönersem affedecekmiş beni. Öyle işte, boşver."
"Affetmesi gereken taraf sen olmuyor muydun?" dediğinde derin bir nefes alıp konuştum.
"Boşver." dedim.
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
Umarım beğenmişsindirr. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atahan - BxB
Historia CortaAtahan 8 ay önce ailesiyle kavga etmişti, babasını bıçaklamıştı. Babası ondan şikayetçi olmamıştı ama Atahan artık o evde daha fazla durmak istemiyordu, bu yüzden kendine bir mahalleden ev tuttu ve orada yaşamaya başladı. Bir tamircide de çalışmaya...