11┃Kahvaltı

1.2K 82 32
                                    

Kapının zili çalınca hızlıca kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım. Kapıyı açınca ilk beni süzdü.

"Hoş geldin." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi.

"Hoş buldum, hazır mısın?" dediğinde hızla kafamı salladım, ardından kapının önüne geçip kapıyı kapattım.

"Gidelim mi?"

"Gidelim." diyip önden yürüdü ve önden gidip sürücü koltuğuna bindi, ben de yanındaki koltuğa geçtim. Arabayı çalıştırınca yavaşça onu süzdüm.

Her zamanki gibi altına siyah kumaş pantolonunu giymişti, üstüne de siyah bir tişört giymişti. Tişörtü dar ya da bol değildi, tam üstüne oturacak şekildeydi.

"Alıcı gözüyle mi bakıyorsun şu an?" dedi gülümseyerek, gözünü yoldan çekmeden söylemişti bunu. Gülümsedim.

"Bilmem." dedim ve önüme dönüp gözlerimi yola çevirdim.

Bir süre sonra kahvaltı yapacağımız yere gelmiştik. Ardından da dışarıdan boş bir masa bulup ona oturmuştuk.

Haktan garsonu yanına çağırdı, bir süre sonra garson geldi.

"Buyurun efendim, ne alırdınız?" dedi garson küçük bir tebessüm ile.

"Serpme kahvaltı olur değil mi?" diye sordu Haktan bana bakarak. Kafamı onaylarcasına salladım.

"O zaman serpme kahvaltı alalım biz."

"Ekstra bir şey alır mıydınız?" diye sordu garson, ben cevap vermeyince Haktan cevap verdi.

"Yok kardeşim, sağ ol."

"Peki efendim." dedi ve uzaklaştı garson. Etrafı izlemeye başladım, güzel yerdi, birçok kişi olmasına rağmen huzurlu bir yer gibiydi.

Bir süre sonra masamızın yanında bir kızın sesini duymamla oraya baktım, bizim mahalleden bir kızdı, ismini hatırlayamamıştım şu anda ama Haktan'a bakıyordu.

Haktan'a baktım, bana bakıyordu.

"Haktan, konuşabilir miyiz?" dediğinde Haktan ona baktı, göz ucuyla da bana bakıyordu.

"Ne hakkında?" diye sordu.

"Özel biraz." dediğinde bana baktı, özel? Gerçi kızlar Haktan ile konuşuyorsa genel olarak ondan hoşlandıklarını söylüyorlardı, adamda nasıl bir çekim varsa artık...

"Şu an pek müsait sayılmam Sare." dedi.

"Fazla zamanını almayacağım, iki dakikacık sadece." konuşmak istemiyor demek ki, gitsene şuradan.

"Konuşsana kızla, özel diyor." dedim Haktan'a bakarak. Bir süre bana baktı, ardından ayaklandı.

"Konuşalım o zaman." diyip eliyle yöneltti onu. Onun arkasından gitmeye başlamıştı, giderken de bana bakmayı ihmal etmiyordu.

Stres olmuştum sanırım, ama sebebini tam olarak kestiremiyordum.

Biraz daha uzaklaştılar, onlara baktım. Sare bir şeyler söylüyordu, Haktan da onu dinliyordu.

Haktan bir süre sonra konuştu, bu sefer de Sare onu dinledi. Haktan'ın konuşması bittiğinde ise Sare konuşmaya başladı tekrardan.

Bir süre sonra Haktan büyük ihtimalle onu duyamadığından ona doğru eğildi. Sol bacağım çoktan istemsizce sallanmaya başlamıştı.

Sonunda ikisi de konuşmasını bitirince Sare otuz iki diş gülümserken Haktan bir tepki vermiyordu, Sare neden öyle gülümsüyordu ki şimdi? Ne konuştularsa fazla mutlu olmuş gibiydi.

Vedalaştılar, Sare arkadaşının yanına giderken Haktan da bana doğru geliyordu.

Karşıma oturdu.

Onlar konuşurken masayı çoktan doldurmuşlardı.

"Kusura bakma." dedi çenesini sıvazlarken.

"Önemli değil..." dedim ve tabağıma bir şeyler koymaya başladım, o ise sadece bana bakıyordu her zamanki gibi.

"Bir şey sordu da." dedi.

"Bana açıklama yapma zorunluluğun yok Haktan."

"Zorunluluk diye değil zaten, açıklama yapmak istediğim için." dediğinde ona baktım, ellerini çenesinin altında birleştirmişti.

"Kahvaltı yapmaya gelmedik mi biz buraya, neden tabağına bir şeyler almıyorsun?" dedim bir ekmek parçasını ağzıma atarken.

"Sana bakıp doymak varken neden yemek yiyip doymayı seçeyim ki?"

Ulan ekmek boğazımda kalmıştı! Hemen çayımdan birkaç yudum aldım.

"İyi misin?" dedi bir eliyle yanağımı okşarken. Ne ara yanıma gelmişti?

"İyiyim, sağ ol." dedim, bir süre sonra daha iyi olunca Haktan tekrar karşıma geçmişti.

Ben tabağımdaki şeylerden yemeye başlarken Haktan da yavaş yavaş yemeye başlamıştı.

━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━

Bayadır bölüm atmıyordum, bunun için özür diliyorum...

Yazım yanlışlarım varsa affola.

Umarım beğenmişsinizdirr.

Atahan - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin