"Atahan?" dediğinde gülümseyip yanına gittim ve masaya yasladım kendimi.
"Merhaba." dedim elimi de sallayarak. Kafasını geri kağıda çevirdi.
"Konuşmak istemiyordun benimle." dedi kalemle oynarken. Fazla mı kırmıştım onu? Fazla kırmıştım sanki. Yüzüm düşmüştü.
"Özür dilerim, kırıldın mı bana?" dediğimde cevap vermedi. Telefon çalınca bana baktı ardından da telefona bakıp açtı telefonu.
"Alo?" dedi, ardından karşı tarafı dinledi.
"Tamam." dedi ardından bir süre daha dinleyip konuştu.
"Tamamdır, geliyorum." dedi ve telefonu kapatıp ayaklandı, telefonu pantolonunun cebine koydu ve bana baktı. Ama bakışlarıyla içim ürpermişti, gerçekten bu kadar kırmış mıydım onu?
"Gitmem gerekiyor." dedi ardından kapıya ilerleyip kapıdan çıktı.
"Peki..." dedim onun arkasından ve biraz otorup ben de çıktım.
━━━━━
Haktan'ı evine doğru giderken görmemle hemen yanına ilerledim.
"Selam."
"Aleyküm selam." dedi karşılık olarak.
"Naber?"
"İyi, sen?" dedi bana bakmadan.
"Kötü."
"Neden?" galiba onunla ilk defa böyle kısa kısa cevaplarla konuşuyordum.
"Benden kaçıyorsun."
"Kaçtığım falan yok. Konuşmak istemedin, konuşmuyorum." dedi sokağı dönerken.
"Ama şimdi konuşmak istiyorum, kırgın mısın bana?"
"Şimdi de ben konuşmak istemiyorum, iyi akşamlar." dedi ve evinin kapısını açıp içeriye girdi.
Ofladım, her şeyi berbat ediyordum. Bundan da fazlasıyla sıkılmıştım. Beni seven, önemseyen birinin kalbini kırmıştım. Ben de onu seviyordum ama o anlamda bir sevgi değildia, çünkü bunca zamandır ona o gözle bakmamıştım. Ama deneyebilirdim, onu sevmeyi deneyebilirdim. Belki severdim de. Sevilmeyecek biri değildi.
Birinin kalbini daha önce kırmamıştım, bu yüzden de kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyordum. Biraz kafamı dağıtmak niyetine kahvehaneye gittim, Şakir abi bana el, kol işareti yapınca onların yanına oturdum.
"Selamun aleyküm." dedim uzatarak.
"Aleyküm selam." dedi Ali abi karşılık olarak, diğerleri de aynı anda dedi.
"İyi mi işler?"
"İyi." dedim yalnızca.
"Ohoo. İkinizde de bir haller var amına koyayım, ne oluyor ya?" dedi Şakir abi isyan edercesine.
"Yok abi bir şey." dediğimde Ali abi elini omzuma atıp desteklercesine sıktı.
"Bir sıkıntın varsa anlat kardeşim. Gönül mevzusudur, başka bir şeydir, anlat yani." dedi bir süre konuşmadım, ardından konuştum.
"Abi biri var. Bana aşıkmış, ama ben ona hiç o gözle bakmadım. Onu düşünüyorum, kalbini de kırdım galiba biraz." dedim gözlerim masadayken.
"Bana aşık olduğunu öğrendiğimi de bilmiyor." diye ekledim.
"Biraz karışık, ama çözülür. Gönlünü almaya çalış, istersen ona bir de onun baktığı şekil bakmayı dene. Ama çözülür, merak etme." dedi Ali abi.
"Bu kadar üzülüyorsan yapış dudaklarına amına koyayım, belli ki seviyorsun ve önemsiyorsun yani. Sonrasına zamanı gelince bakarsın." dedi Şakir abi kıtlama şekeri dişleri arasına alırken.
"Dangalak, hemen öyle dudaklara yapışmakla çözülür mü?" dedi Ali abi onun ensesine vururken.
"Zamanı gelince çözülür. O yüzden şimdi dudaklarına yapış, sonrasına bakarsın." dediğinde bir kez daha ensesine vurdu Ali abi.
"Ulan vurup durmasana yavşak!" dedi o da Ali abinin ensesine vururken. Ali abi bana döndü.
"Biraz daha zaman tanı kendine. Biraz ona o gözle bakmaya çalış, oluyorsa olur. Olmazsa da zaten olmaz." dedi Ali abi. Onaylarcasına salladım kafamı. Bu sırada da Ali abiyle Şakir abi tartışmaya tutuşmuştu, ne için olduğunu pek anlamamıştım.
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
Sen bence Şakir'i dinle. Wödnekdhwkdnme
Yazım hatalarım varsa affola.
Umarım beğenmişsinizdirr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atahan - BxB
Short StoryAtahan 8 ay önce ailesiyle kavga etmişti, babasını bıçaklamıştı. Babası ondan şikayetçi olmamıştı ama Atahan artık o evde daha fazla durmak istemiyordu, bu yüzden kendine bir mahalleden ev tuttu ve orada yaşamaya başladı. Bir tamircide de çalışmaya...