23=geçmiş

76 13 115
                                    

Keeho'dan

Aynanın karanlığa gömülmesiyle yanımdaki bedeni kendime çekip sarıldım. Sakin olmasına dair bir şeyler mırıldanırken ağlamaları kesilmiyordu. Changbin ve Felix'i umursamadan Soul'u kucağıma alarak başka bir tarafa geçtim.

"Artık baş başayız. Neden böyle olduğunu anlatmak ister misin?"

Yere otururken cümlelerimi sıralamış ve Soul'dan bir cevap beklemiştim ama beklediğim gibi bir cevap gelmemiş, sadece Soul kollarını boynuma daha sıkı dolarken yüzünü de boynuma gömmüştü. Kafasını iki yana sallamasıyla bir şey demeden bir elimi beline sararken diğer elimi sırtında yavaşça gezdirmeye başladım. İyi hissettiğinde anlatacaktı zaten, zorlamanın mantığı yoktu.

Bir süre Soul'un derin iç çekişlerini dinledim. Sakinleştiğinden olsa gerek kafasını boynumdan kaldırdı ve burnunu çekerken "Özür dilerim." dedi.

"Sorun değil Soul. Geçmiş yüzünden mi oldu?"

"Hayır, hayır. Keeho, ben senden özür dilerim." dedi gözleri tekrar dolarken. "Seni çok sert ittirmiştim, benim yüzümden çok canın yandı. Seninle iletişime bile geçmek istemedim korkudan."

"Soul, bunları konuştuk. Ben de geçmiş yüzünden üzgünüm ama geçmişi geçtik artık. Sen bana nedenlerini anlattın zaten ve ben de seni anladım. Bir sorun yok."

"Ben geçmişi bıraksam da geçmiş peşimi bırakmıyor. Ben çok pişmanım yaptıklarım için. Bu kadar boka sarmasını istemiyordum. Bilerek yapmadım. İsteyerek kül etmedim hayalet orkideyi."

"Biliyorum Soul. İsteyerek neden yapasın zaten? Jeongin'in sözlerini dinleme, sinirli olduğu için demiştir."

"Ama haklı değil mi? En başından Changbin'i ölüme terk etmeliydim."

"Changbin'e şu an sorsan hiç düşünmeden kendi evrenine geri dönecektir."

"Bence yine ölümü seçer."

"Changbin'in Jeongin'e nasıl baktığını fark etmiyor musun?"

"Nasıl bakıyor ki?"

"Senin bana baktığın gibi."

"Pişman mı?"

"Hayır, pembe."

"Cidden mi? O kadar dikkatli değilim, anlamıyorum çok duyguları."

"Ben de anlamıyorum ama renkler yardımcı oluyor."

Soul, kaldırdığı kafasını omzuma yaslayınca ben de onu taklit ederek kafamı onun omzuna yasladım.

"Aynaya ne olacak?" diye sormamla Soul'un gerildiğini hissettim.

"Her zamanki gibi geri açacağım."

"Tekrar aynı çiçeği görmen yine etkileyecek mi seni?"

"Sanmıyorum, bir anlık bir şeydi. Aklıma senin yandığın görüntüler geldi ve korkuya kapıldım, geçmişteki gibi. Sana kötü hissettiğimi söylediğimde de bir şeylerin kül olduğunu gördüğüm için demiştim ama neyin kül olduğunu bir türlü göremedim. Sonra Jeongin'in elindeki çiçeği ve yanında duran seni görünce kafam karıştı. Ani bir karar verdim ve çiçek kül oldu."

"Beni kül etme ihtimalin de mi vardı?"

"Evet ve bu ihtimal çok korkuttu beni. Şoka girmiş gibiydim. O yüzden birden kül oldu çiçek."

"Sanırım bunları Jeongin'e de anlatmalısın."

"Beni dinlemeyecektir ki."

"Anlatmadan bilemezsin."

Kurtar Beni, Lütfen (JeongBin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin