Keeho'dan
Soul'la konuşmamızdan sonra bu sefer ışınlanarak direkt Jeongin'in evine gelmiştim.
"Jeongin?"
"Odamdayım."
Odaya girmemle karşılaştığım pembe saçları dağınık ve hafif kızarmış gözlere ev sahipliği yapan Jeongin ile duraksamıştım.
"Hey, tilki çocuk, neyin var?"
"Sadece... sadece her şey çok saçma! Her şeyin bir aynaya bağlı olması da saçma! Changbin'in benim ruh eşim olması da saçmalık, tamam mı?!"
Bana dolmuş gözlerini bilmeden dik dik bakan çocukla gözlerimi kaçırıp derin bir nefes aldım. Bir yandan da elleri yumruk olmuştu.
"Ben de tam olarak bunun hakkında konuşmak için buradayım. Bu evrenler sadece birer gerçeklik Jeongin. Gerçeği inkar etmek bir işe yaramasa da onu yönlendirmek ve onu istediğin açıdan görmek senin elinde."
Dediklerimle Jeongin, sıktığı yumruklarını serbest bırakırken omuzları adeta yenilgiyle çökmüştü.
"Biliyorum ama sadece... ne bileyim işte koca bir saçmalığın ortasında batmak üzere gibiyim."
"Seni anlıyorum. Her bir evren kendi içinde karmaşıktır ve kuralları vardır. Onları çözememek de 'saçmalık' diye nitelendirmeye iter seni. Evrenleri çözmek için kuralları bilmeli ve hamleni doğru oynamalısın."
Ufak bir sessizlik olmuştu. Bir cevap vermeyeceğini düşündüğümden devam ettim.
"Ayrıca Soul'la konuştum."
Yumrukları tekrar sıkılı hali alırken sinirle söylendi.
"Deli piç."
"O benim ruh eşim Jeongin."
"Ah, kusura bakma. Sadece sinirlerime dokunuyor yaptıkları."
"Sana Soul'la konuştuklarımızı anlatmam gerekiyor önce."
Konuştuğumuz şeyleri özet geçmem bitince Jeongin'in tüm dikkatinin artık bende olduğunu fark ettim.
"Kafana takılan herhangi bir şey var mı?"
"Sanırım var. Şimdiki planımız ne?"
"Soul gelince anlatacaktır, aklında yine bir şeyler vardır onun. Anlayacağın ben de bilmiyorum planı."
Biz biraz daha sohbet ediyorken karanlık aynanın renklendiğini fark etmiş ve ikisinin belirmesini beklemiştik.
"Merhaba, plan hazır."
"Anlat." derken gözüm Jeongin'e takıldığında Changbin'e bakakaldığını görmüştüm. Ben de Changbin'e döndüğümde Jeongin'in neye baktığını anlamıştım, Changbin gerçekten çökmüş gibiydi.
"Anlatayım ama siz neye bakıyorsu-"
Soul arkasına döndüğünde kendi sözünü yine kendi kesmişti.
"O... ölü gibi gözüküyor Soul."
Jeongin sözcüklerini şüpheyle sıraladığında Soul onu onaylamış ve durumu açıklamıştı.
"Ölü gibi gözükmüyor, zaten ölü. Changbin bu evrende kendi evreninde bulunduğundaki gibi sağlıklı görünemez. Changbin'in vücudu ölü gibi gelişir. Bildiğiniz gibi cesetler bir süre sonra çürümeye ve kokmaya başlar. Bu evrende de onu kurtarmadığımız sürece bu oluşumlar görünecek ama daha uzun bir süreyle."
"Nasıl yani?" diye sordu Jeongin.
"Çok basit. Sizin evreninizde bir beden yaklaşık yirmi dört saat içinde çürümeye başlar. Aynalar evreninde ise bu süre birkaç ayı buluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtar Beni, Lütfen (JeongBin)
Fantasía[Tamamlanmıştır (×35)] "Unutmayın çocuklar, ayna kırılırsa oyun biter." yan çiftler: keesoul, hyunlix, chanmin ve minsung İyi okumalar,