Kurtar Beni, Lütfen (JeongBin)

4=yaşayan ölü

Jeongin'den

Yapabileceğim en mantıklı şeyi yaparak aynayı duvardan sökmenin yollarını arıyordum ama küçük bir sorun vardı: kirada oturuyordum ve bir yere zarar verme şansım yoktu.

Bu sefer de aynayı kırmanın en mantıklı yol olduğunu düşünerekten çekiç bulmak için alet çantasını aramaya başlamıştım. Balkonda kutuyu bulduğumda içinden çekiç alarak odamdaki tuvalete ilerlemiştim.

Nefesimi tutmuş, tuvaletin ışığını açmıştım. Aynaya baktığımda yine siyahlar içindeydi, ne beni ne de o çocuğu yansıtıyordu.

Elimdeki çekici daha sıkı kavrayarak kaldırdığım sırada tanıdık bir esinti hissettim. Hadi ama, okula gitmeden önce bu işi bitirmeliydim. Keeho'nun belirmesini beklemiştim ki bu çok uzun sürmedi.

"Ben olsam aynayı kırmazdım."

"Sana kalsa şu an hiçbir şey yapmamam gerekiyor zaten Keeho. Sadece anlattığın saçmalıkları dinleyip inanmam gerekiyor, öyle değil mi? Hayır, bunu yapmayacağım."

"Hayır, ben sadece-" demesine kalmadan aynadaki siyahlık kaybolmuş yerini minik minik örgülü saçlarıyla duran biri almıştı.

"Soul..."

Keeho'nun fısıltı gibi çıkan sesiyle ne olduğunu anlamaya çalışırken Keeho'nun Soul dediği kişi konuşmaya başlamıştı.

"Steph'i dinlemen gerekiyor Jeongin."

"O kim?" diye sormamla Keeho'nun gülüşünü duymam bir oldu. Kendini işaret etmiş ve Soul'a bakarken "Steph benim demişti."

"Peki sen kimsin ve hangi konuda Keeho'yu dinlemem gerekiyor?"

"Beni dinlemen için tanıman gerekiyorsa ben Soul. Keeho beni tanıyor ve neler yapabileceğimi bildiği için doğru şeylerden bahsediyor."

"Ne yapabilirsin sanki?"

"Ruh eşinin ruhunu aynalara hapsedebilirim mesela."

"Pft, ne saçmalıyorsun?"

"Changbin gibi sen de inanmıyorsun birinin sizi sevebileceğine."

"Sevgi görmeyen herkes böyle düşünür."

"Hayır."

"Kanıt göster o zaman."

"Ben de sevgi görmedim kimseden ama en sonunda biri sevdi beni. Ben buna inanıyordum."

"'Sevdi' diyorsun. Yani artık bu kişi yok, yanlış mı anlıyorum?"

"Doğru düşünüyorsun ama-"

"Aması yok sen onun sevdiğini düşünmüşsün ama o seni sevmemiş. Sen sadece sevileceğini düşünmüşsün ama yanılmışsın Soul."

"Hayır, sen yanılıyorsun Jeongin."

Keeho'nun en sonunda varlığını belli ederek araya girmesiyle ona döndüm, ne dediğini anlamamıştım.

"Ne demek istiyorsun?"

"Onun kendisini sevdiğini söylediği kişi benim ve onu şu an sevmiyor değilim. İkiniz de yanılıyorsunuz."

"Kapa çeneni Steph."

"Hâlâ Steph diyorsun bana. Bana böyle seslenmen hoşuma gidiyor."

Olayı tekrar anlamadığım için araya girmeye ihtiyacı hissettim. "Dediyse ne olmuş ki?"

"Bir tek Soul bana Steph diyordu da ondan. Onun dışında herkes beni Keeho olarak biliyor."

"Yalan söyleme Ste- Keeho."