Azer çok sevdiği arkadaşı ile Siyah'ın veteriner kliniğine gelmişti. Kıvanç Azer'in de onunla gelmesi için arkadaşını zorlamıştı. Siyah uslu bir kediydi. Ama sadece Kıvanç'ın yanında uslu oluyordu.
"Mrrr." diye mırıldandı Azer'e doğru. Azer Siyah'ın dişlerini göstererek mırıldanmasına gülümsedi.
"Bu kedi beni hiç sevmeyecek sanırım, Kıvanç." dedi arkadaşına. Kıvanç kedisine gülümsedi ve siyah tüylerini okşadı. Ardından bakışları arkadaşına döndü.
"Ben ölürsem en çok seni sevecek. Değil mi, Siyah'ım?" dedi Kıvanç. Siyah Kıvanç'ın koluna başını sevdirmek için yasladığında Kıvanç gülümseyerek kedisini sevmeye başladı. Azer ise arkadaşının dediği söze takılmıştı.
"Ne ölmesi, Kıvanç? Neden böyle diyorsun sürekli? Hastalığın falan var ben mi bilmiyorum, oğlum?!"
"Sonuçta ne olacağını bilemeyiz, Azer. Hem hastalığım falan yok ama hissediyorum. İnsan öleceğini hisseder." dedi Kıvanç. Tüm bunları gülümseyerek söylemesi Azer'i daha da delirtiyordu.
"Kıvanç, deme şöyle şeyler. Üzüyorsun beni. Sus." dedi Azer bakışlarını koridordaki diğer insanlara çevirerek. Kıvanç arkadaşının kırıldığını farkettiğinde Siyah'ı taşıma çantasına koydu ve Azer'in omuzundan tutarak kendisine çevirdi.
"Azer, ben ciddiyim. Öleceğimi hissediyorum. Hisslerim çok kuvvetli, bunu sende biliyorsun. Bana en çok bağlı olan sensin. Benim en çok güvendiğim, kardeşim dediğim kişi sensin. Benden bir emanet olarak Siyah'ı sana bırakacağım. Bu yüzden şimdiden sana öğretiyorum Siyah neleri sever, neleri sevmez, doktoru kim diye. Hissediyorum ben, kardeşim. Öleceğim." dedi Kıvanç. Gözleri dolmuştu ama ağlamayacaktı. Ağlarsa Azer daha çok üzülürdü. Zaten şu an karşısında gözleri dolu şekilde kendisine bakan Azer vardı.
"Seni de kaybetmek istemiyorum, Kıvanç. Annemden sonra bir yakınımı daha kaybetmeye dayanamam. Ne zaman öleceğiz bilmiyorum. Ama bir ölümü daha kaldıramam." dedi Azer. Ama yanıldı. Dayanmıştı, zor da olsa bir ölüme daha dayanmıştı. Allah isteseydi en güçsüz insan bile güçlü olurdu. Çünkü Allah'ın tek "Ol!" kelimesi yeterdi.
"Dayanırsın, kardeşim." dedi Kıvanç gülümseyerek.
"Aylin yenge ne olacak?" diye sordu Azer.
"Son kez onu bugün göreceğim. Bugünden sonra artık buraya gelmeyeceğim. Onu görmek daha da yaralıyor beni. Ama, Azer, senden rica ediyorum ona iyi bak. Eğer birisiyle evlenirse nasıl yaparsın bilmiyorum ama evlendiği kişiyi tanı. Ne yaparsan yap üzülmesine izin verme. Öyle birisi sevsin ki onu, öyle birini sevsin ki, mutlu olsun. Aylin çok narin. Onun üzülmesine izin verme. Bu sana ikinci vasiyetim. İlk vasiyetim ise Siyah'a iyi bakacaksın. Tamam mı?" Hemen başını salladı Azer.
"Tamam. Eğer gerçekten hissin doğru olursa, ölürsen," devamını getiremedi bir kaç saniye. Arkadaşının ölme düşüncesi bile onu mahvediyordu. "Vasiyetlerini yerine getireceğim inşAllah." dedi.
"Sana güveniyorum." dedi Kıvanç. Siyah'ı taşıma çantasından çıkarıp kucağına aldı ve sevmeye başladı. Kolundaki saatine baktığında aldıkları randevuya daha on dakika kaldığını gördü. Siyah'ı severken üzüldüğü konuları unutmaya çalışıyordu ama az önce dediği şeyler kendi içinde sürekli kalbine çarpıyordu. Aylin'in başkasını sevme ihtimali, onu birinin sevme ihtimali delirtirdi Kıvanç'ı. Ama şimdi kendi ağzıyla diyordu bu kelimeleri. Razı oluyordu. Dışarıdan bakan birisi Kıvanç'ın bu yaptığını saçmalık olarak görebilirdi ama hayır, Kıvanç için saçmalık değildi. Hissleri kuvvetliydi. Öleceğini hissediyordu. Bunu bile bile bir genç kızın, sevdiği kızın hayatını mahvedemezdi.
"Geldi." dedi Kıvanç sessiz şekilde. Sevdiği kız kısa boyu, küçücük suratı ile koridorda hızlı adımlarla ilermeye başladı. Kıvanç başını aşağı indirmiş şekilde bakışları ile Aylin'i izliyordu. Aylin bir kızın yanına gidip onunla gülerek konuştuğunda Kıvanç'ın kalbi tetiklendi. Aylin'in gülümsemesi onun için huzurdu. Sevmeyi bilmiyordu ki Kıvanç, bu kızı nasıl böyle sevebiliyordu? Ailesi onu sevmemişti, sevgi ne demek bilmemişti. Şimdi sevmek kelimesini nasıl kendine yakıştırıyordu?
"Seni seviyorum, Aylin. Ama bu sevgi sadece benimle kalacak. Sen asla haberdar olmayacaksın." dedi fısıldayarak. Kendisinden ve kedisinden başka kimse duymadı dediklerini. Kıvanç sevdiğine son kez uzun uzun bakmak istedi ama yapamadı. Başını aşağı indirdi ve Siyah'ı sevmeye devam etti. Sevdiği kız ona namehremdi. Daha fazla bakamazdı. Ama Siyah bakışlarını çekmedi. Aylin'i izlemeye devam etti. Kıvanç'ın gözleri doldu. Ailesi onu sevmemişti, sevdiği kız da onu sevmemişti. Sevmeyecekti. Sevgi görmeyecekti. Sevgi gördüğü iki kişi vardı. Azer ve Siyah'tan başka onu kimse sevmiyordu.
"Eğer onu ileride görürsen çok sev, Siyah'ım. Ben onu çok seviyorum, sende sev." dedi Siyah'a bakarak. Siyah mırıldandı. Azer bakışlarını arkadaşına ve Siyah'a çevirdi. Siyah'ın baktığı yere kendisi de baktığında bir an dondu kaldı. Yengesiyle konuşan bir kız vardı. Dikkatini çekmişti ama neden dikkatini çekmişti? Bakışlarını Siyah'a çevirdiğinde Siyah da Azer'e bakmaya başladı. İlk kez Azer'e sinirli şekilde mırıldanmadı, sadece baktı. Azer tekrar bakışlarını kıza döndürdüğünde gülümsemesini gördü.
"Mahperi gibi..." dedi içinden. Mahperi; ay gibi, peri gibi güzel demekti. Karşısındaki kız Mahperi gibi güzeldi.
"Namehrem." dedi bir an kendi kendine. Hemen bakışlarını kızdan çevirdi. Nefsine yenilip tekrar bakmak istedi ama yapamadı. Nefsine yenilmedi.
O gün iki arkadaş nefsine daha fazla yenilmedi. İki arkadaş sevdiği kızı gördü; Kıvanç sevdiği kızı son kez, Azer ise ilk kez.
🩹
Herkese merhabalar! Nasılsınız?
Mahperi'nin bin okunma olmasına özel iki tane sürprizim var demiştim. Bu ikincisi ve sonuncusu. Birde 11.bölümü uzun yazmayı düşünüyorum. Aslında bu sürpriz olur mu bilmiyorum ama...
Geçmişi bir kaç kez daha okuyacağız. Aklımda bir kaç tane daha sahne var. Sonra Kıvanç'a veda edeceğiz. 🩹
Kıvanç'ı sevdiniz mi? Evet, Kıvanç Aylin'i seviyordu ama maalesef sevdası yarım kaldı. Aylin ve Kıvanç bir birine helal olmayacaktı, Aylin'in nasibi Yunus'du. Bunu bir çoğu kişinin tahmin etmediğini biliyordum, bende tahmin etmiyordum aslında ama son günler aklıma böyle bir şey yazmak geldi. Umarım beğenmişsinizdir. ❤️
O zaman 11.bölümde görüşürüz. Bu geçmiş sahnesinden sonra güzel bir bölüm ile geleceğim size. Sadece bir kaç gün beklemeniz gerekiyor. Uzun ve güzel bir bölümün yorumlarında buluşuruz. 🤍
Hikayeme oy vermeyi, bolca yorum yapmayı unutmayın. Sizin yorumlarınızı okumak benim için terapi gibiydi. Hep öyle olacak. Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Tüm destekleriniz için teşekkür ederim. Artık bölümlerde daha uzun olacağı için biraz geç gelebilir. Sabrınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Kendinize iyi bakın, sizi çok fazla seviyorum. ❤️🩹
Allah'a emanetsiniz!❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahperi
SpiritualAnnesinin doğma vatanına yaşamak için gelen Azer Memmedov, veteriner olan Ahsen Özçivit ile tanışır. ~~~ "Annemin vatanına geldiğimde nasibim ile karşılaşacağım aklıma gelmezdi. Bu hayatta sevdiğim tek kadın annemdi. Ama artık sevdiğim iki kadın va...