𝘿𝙤𝙞𝙣' 𝙩𝙞𝙢𝙚.

758 79 277
                                    

SELAM KIZLAR YA DA VAR MI BILMIYORUM BAYLAR

bu ficin sonunu ters kose yapmam yok mu spcnsivnd (saka bu arada asla yapmam)

İyi okumalar^~^

..

JIMIN

Bakışlarım kucağımda hâlâ daha içini çeken Yoongi'ye kaymıştı. Ona ne ara bu kadar yakın oldum bilmiyordum. Sadece ondan sanki bir şey vardı ve ona sesimi bile yükseltemiyordum. Normalde birisi odama girse, kıyameti koparır ve onu bu evden kovardım. Ama Yoongi, gecenin bir yarısı odama gelip yatağımın başında dikildiğinde ya da evi keşfederken yanlışlıkla odama girdiğinde ona sesimi bile yükseltememiş hatta yanağımı öpmesini istemiş ve onu yanıma yatırarak onunla sarılarak uyumuştuk. Asla böyle birisi değildim ama Min Yoongi, ayarlarımla oynuyordu.

Kimse için önemli bir toplantımı bölmez ya da toplantıdan çıkmazdım. Ayrıca toplantımın bölünmesinden de nefret ederdim. Bunların hiçbirini Yoongi'ye yapamamıştım. Hatta o gün onu iktirmemden sonra çok pişman olmuştum. Kafamı dağıtmak için yüzsem bile yetmemiş ve Yoongi'ye söylediğim sözler sürekli aklımda dönüp durmuştu. Ve en sonunda hayatımda ilk defa pişman olmuştum.

Hayatımda kimseye karşı endişe duygusu hissetmezken bugün sadece düştü diye endişelenmiştim. Demiştim ya, Min Yoongi ayarlarımla oynuyordu. Rahatsız olmayacağı konusunda şüphelerim olmasa, onu benim odama alırdım. Çünkü onunla uyumak oldukça huzurlu hissettirmişti. Küçücük vücudu ile kollarımın arasında kaybolması çok sevimliydi. Sadece onunla temas etmek ve sadece onu yanımda isteyen bir yanım vardı ve Yoongi'nin rehin olmasından korkarak bastırdığım bu tarafımı şimdi ona rahatça gösterebiliyordum.

Ayrıca, panterlerimle nasıl anlaşmıştı aklımda hâlâ bir ton soru vardı bu konu hakkında.

Yoongi, kucağımda büzülü dudakları ile oturmaya devam ederken, küçük bedenini yavaşça yatağa bırakmış ve gözlerimi saate çevirmiştim. Belirlediğim toplantı saatine biraz daha vardı. Ayrıca yarın gece çok önemli bir işe gidecektik. Aslında, planlarımı genelde bu kadar kısa süre içinde gerçekleştirmezdim. Fakat bu oldukça beklemediğim ve planlarımı alt üst eden bir teklif olmuştu. Yine de sorunsuz bir şekilde halletmeyi planlıyordum.

"Sen burada biraz dinlen."

"Yanımda kal."

Yoongi, kolumu çekiştirmiş ve dudaklarını büzerek beni kolumdan biraz kendine doğru çekmiştim. Onu reddedebileceğimi sanmıyordum bu yüzden usulca başımı salladım ve yatağıma oturdum. Yoongi, bacaklarını uzatmış, yara olmayan bacağını sağa sola çeviriyordu.

Bu hareketi bana şirin gelirken, bakışlarım pürüzsüz, ince ve beyaz bacaklarında gezinmişti. Bembeyaz ve bir erkeğe göre değil, bir insana göre oldukça ince bacakları vardı.

Kafamı belli belirsiz iki yana salladıktan sonra düşüncelerimi bir şekilde kafamdan atmayı planlamıştım. Pekâlâ, sevgilim bile olmayan bu adamın bacaklarına bu kadar fazla bakmamalıydım belki de. Aklıma, ikimizin burada sıkılabileceği gelmişti. Yoongi'ye telefonunu getirebilirdim ama nedense benimle ilgilenmesini istiyordum. İlgisi benim üzerimde olsun istiyordum.

Yatağımdan kalkarak bu sefer kendi tarafıma doğru geçmiş ve onun yanına oturmuştum. Ellerim, kanaması büyük ihtimalle durmuş olan diz kapağına ilerlemişti. Acıyor mu diye hafif bir baskı uygulamış ve Yoongi'nin acıyla inleyen sesi de bunun destekçisi olmuştu. Yoongi'nin durumunu anladıktan sonra ellerimi çekmiştim ve bu seferde ellerimi yanağına koyarak okşamıştım.

Sikeyim, neden kalbim bu kadar hızlıydı ve bu çocukla teması kesmek istemiyordum?

Baş parmağımla Yoongi'nin dudaklarını okşamış ve Yoongi'nin büyük ihtimalle huzurla kapanan gözleri, yutkunmama sebep olmuştu. Baş parmağım ve işaret parmağım ile çenesini tutmuş ve baş parmağımı dudaklarını aralamak için kullanmıştım. Siktir, ben ne yapıyordum?

Dahlia : Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin