𝘿𝙚𝙫𝙞𝙡𝙞𝙨𝙝.

507 71 268
                                    

iste simdi basliyoruz dostlarim😭😭

İyi okumalar^~^

..

YOONGI

Başımda keskin bir ağrı hissediyordum. Ayrıca midemde ise neden olduğunu bilmediğim bir ağrı vardı. Yavaşça gözlerimi araladım. Tüm vücudum uyuşmuş gibiydi ve başımı düz tutmak ise benim için şu an oldukça zordu. Gözlerimi etrafta gezdirdim ve neler olduğunu anlamaya çalıştım fakat aklıma gelen anılarla durdum.

Gece birisi eve zorla girip beni kaçırmaya kalkışmıştı.

Etrafım gri ve rutubetli duvarlarla çevriliydi. Bakışlarım her ne kadar etrafta bir şey bulma umudu ile gezse de sarı yanan ve kendine bile oldukça az etkisi olan ampulden başka bir şey yoktu. Elimi oynatmaya çalışacağım sırada duraksamak zorunda kaldım.

Duvara zincirlenmiştim.

Bileklerim havada, duvara zincirlenmiş bir şekilde dururken, ayaklarım da aynı şekilde sıkıca kenetlenmişti. Korkuyla gözlerim dolarken, Jimin'in gelip beni kurtaracağı düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Beni bırakmazdı. Fakat son olaylardan sonra bu oldukça ihtimali fazla gelen bir şeymiş gibi hissediyordum. Yine de umutsuzluğa kapılmak istemiyordum ama içimdeki korku asla gitmiyordu. Beni öldürecekler miydi?

Duyduğum adım sesleri ile korkuyla kafamı kaldırdım. Daha iyi hissediyordum ama hâlâ daha başımda bir ağrı vardı ve bu yüzden başımı dik tutmakta zorlanıyordum.

"Bakalım kimler uyanmış."

Daha önce hiç duymadığıma emin olduğum sesle kafamı kaldırmış ve bakışlarımı ilk defa gördüğüm bu adamda tiksintiyle dolaştırmıştım. Siyah ve ensesinin oralara kadar saçları vardı. Yüz hatları keskindi ve gerçekten de korkutucu biri gibi gözüküyordu. Korkuyla gözlerimi adamda gezdirdikten sonra ağlamamak için zor tutmuştum kendimi.

Bakışlarım arkasında duran iki adama gittiğinde, anında duraksamış ve şaşkınlıkla gördüğüm kişiye bakmıştım.

Eunwoo.

Bu adama mı çalışıyordu? Eunwoo'nun yanındaki adamı çoktan ilgi alanımdan çıkarmıştım. Ama Eunwoo...Ona güveniyordum. Son olaylardan sonra tabii ki güvenim sarsılmıştı ve ona asla güvenmezdim ama yine de bu biraz beklenmedikti. Korkuyla karşımda duran üç adama bakmıştım. Bir tanesine karşı çıkamazken üçü birden buradaydı.

"Jimin, evde çıldırıyordur kesin."

Tanımadığım adam bana doğru yaklaşmış ve benimle yüz yüze gelmek için eğilmişti.

"Sen ortaya çıkmasaydın, emin ol Park Jimin'i yenme planları kurardım. Siktiğimin adamının sen dışında hiçbir zayıf noktası yok çünkü."

Adam, kahkahayı basmış ve ardından yanağımı tutarak sıkmıştı. Sinirle ona bakıyordum.

"Ne şirin ama! Doğru, daha tanışmadık Min Yoongi ama Eunwoo sayesinde çoğu şeyi biliyorum. Hmm, ben de Changkyun. Sevgilini öldürmek için yıllarını vermiş Changkyun ve şimdi Jimin, senin için kendisini feda edecek."

Sinirlerimin gerildiğini hissederken, bu adamın amacının Jimin olduğunu öğrenmem bana avantaj sağlamıştı. Jimin'i öldürmek istiyorsa beni hayatta tutmalıydı ve evet belki bana zarar verebilirdi ama öldüremezdi.

Jimin ise asla bu Changkyun denen kişiye yenilecek birisi değildi.

Polislerin bile korkudan hapishanede tutamadığı birisiydi. Hatta sadece polislerin korkusu bile değildi. Polislerden bile onun adamları çıkabiliyordu karşınıza.

Dahlia : Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin