Dahlia : Yoonmin ✔️

𝘾𝙝𝙪𝙧𝙘𝙝.

Uyarı: Bu bölüm, cinsellik, açıklık gibi durumları içermektedir. Rahatsız oluyorsanız bu bölümü okumamanızı öneririm.

(M)

geldik zurnanin hayamk dedigi yere
of nasil bir smut yazmayi planliyorum simdi...ASIRI HARD OLMAZ ama boyle cok soft ta yazamam ama jimin baskinligini ve dominantligini konusturdugu bir smut var

ya smut kismini medyadaki sarkyla da okuyabilirsiniz...fark ettiyseniz her bolumde medyada sarki var.. en sonda playlist yapcam

İyi okumalar^~^ :)

..

YOONGI

Bana bıçak çekilmesinin ardından bir hafta geçmişti. Jimin, sabaha karşı evden ayrılmış ve tahminimce, bana zarar vermeye çalışan kızı öldürmüştü. O evden çıkmadan önce, gözlerindeki siniri ve kini çok net görmüştüm. Ben de eğer Jimin'i tanıyorsam, o kızı çoktan öldürmüştü.

Şimdi ise ne mi yapıyordum? Jimin, acil bir işi çıktığını söyleyerek evden üç günlüğüne ayrılmıştı. Üç gün olsa bile, onu şimdiden oldukça özlemiştim. Bugün akşam geleceğini bana söylediğinde, mutlulukla Soojin'in yanına ilerlemiştim. Jimin'den uzak kalmak istemiyordum.

Çalışma odasında, kendi çapında bir şeyler yapan Soojin'in yanına oturmuş ve tekerlekli sandalyede sıkılmış bir şekilde dönmeye başlamıştım.

Ah, peşimde Luna da vardı. Kendisi genelde çoğu zaman benim yanımda dururdu. Hatta Jimin, panterini değil de, beni panterinden kıskanıyordu. Bu hali de benim için oldukça komikti. Luna bir panterdi. Jimin ise sevgilim. İkisinin arası çok farklıydı. Yine de kıskanç Jimin, kötü değildi.

Ben tekerlekli sandalyede dönerken, Luna da kocaman bedeni ile tekerlekli sandalyeye binmiş ve patisini masaya uzatarak, benim gibi iktirmişti. Ki bu çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Ben, dönüşlerimi durdurmuş ve Luna'ya kahkahalar atarak gülen Soojin'e bakmıştım ilk önce.

Ayağa kalkmış ve Luna'nın sandalyesini yavaş bir hızda döndürmüştüm. Luna ise, sessiz bir şekilde oturduğu yerde dönüyordu benim kuvvetimle. Bu şapşal hali, ikimizi de kıkırdatıyordu ayrıca.

Ben buna devam ederken, içeri Taehyung ve Hoseok girmişti. Ne yaptığımızı görmeleri ile birlikte, şaşırdıklarını hissetsem de, onlara aldırmadan, Luna'yı son kez çevirip bırakmıştım. Sandalye durduğunda, Luna sandalyeden yere atlamış ama sanırım başı döndüğü için sağa sola yalpalayarak yere yığılmıştı.

Bununla beraber, odadaki herkes gülerken, Luna'nın tüylerini sevmiş ve konuşan Hoseok ile Taehyung'u dinlemeye başlamıştım.

"Jimin'in gruba yazdığını gördün mü Soo?"

"Hayır. Bir olayla ilgileniyordum. Ne yazmış?"

Onları dinlemeye devam ederken, yere oturmuş ve Luna'yı okşamaya devam etmiştim.

"Eve gelmeden önce, evin boşaltılmasını istemiş. Yoongi hariç, kimse olmasınmış."

Duyduğum kelimeler ile birkaç dakika duraksamış ve ardından kafamı kaldırarak, masadan görebildiğim kadarıyla Hoseok ile Taehyung'a bakmaya çalışmıştım. Göz ucuyla onlara bakarken, masanın orda, sadece gözlerimin göründüğüne emindim.

Onlardan bakışlarımı çektiğimde, Soojin'e döndürmüştüm bakışlarımı. Kendisi sırıtarak bana bakıyordu.

"Demek ki özel işleri var."

Duyduklarım ile öksürmüş ve ellerimi hızlıca iki yana sallarken, başımı da sağa sola sallamıştım ellerime eş bir şekilde.

"Hayır, hayır! Öyle bir şey değildir. Öyle olsa söylerdi, yani olmaz herhalde! Dalga geçmeyin!"