ayaya bu fice yazmaya bayiliyorum ve bence hepiniz bu bolumu seveceksinizz
ucundan sey verim..azcik sexual tension gorelim di mi
bolumu ozellikle bar kismini medyadaki sarki ile dinleyebilirsiniz <3
İyi okumalar:)
..
YAZAR
Yoongi, heyecanla ertesi günün akşamını beklemişti. Her ne kadar gece Jimin'in yanına gitmek istese de, her gece ona rahatsızlık vermek istemediği için Soojin'in odasında uyumuştu. Tabii, sabah erkenden uyanınca sıkılmış ve yine kendini durduramayarak Jimin'in odasına ilerlemeye başlamıştı. Belki de sabahın körü olduğu için Jimin, Yoongi'yi kovabilirdi.
Neyse ki Yoongi, böyle bir şeye asla olanak vermiyordu. Bu yüzden oldukça rahat adımlarla rahat adımlarla Jimin'in odasına ilerlemişti. Dün burada kalmış birkaç korumaya nazikçe gülümseyerek çıkmaya devam etmişti. Artık kaçıncı girişini yaptığını sayamadığı odaya girdiğinde, arkasındaki korumaların ikisinin arasındakiler bilmedikleri için şaşkın olduklarını görmemişti.
Yoongi, paytak adımlarla Jimin'in yatağına ilerlemiş ve kısa merdivenleri aşarak Jimin'in yatağının yanına ulaşmıştı. Gördüğü görüntü ise yutkunmasına sebep olmuştu. Jimin, üzerindeki yorganı açmış, sadece altındaki baksırı ile uyuyordu. Yoongi bu görüntüyle utandığını hissederken, yine de yavaş davranarak Jimin'in yanına uzanmıştı.
Jimin, mafya olduğundan olsa gerek, hafif olan uykusu ile çoktan uykusundan çıkmıştı. Kaşlarını çatmış, ardından da gözlerini açarak bakışları yanında uzanan kedisini bulmuştu. Yoongi'nin çekindiğini Jimin. hissetmişti. Kıkırdamış ve saatin kaç olduğunu umursamadan yanında uzanan çocuğa dönmüştü.
"Yine mi yanıma geldin bakalım?"
Yoongi, duyduğu sesle ilk irkilse de, sakin kalıp kafasını Jimin'e döndürmüştü. Kafasını aşağı yukarı sallayarak dudaklarını büzmüş ve Jimin'in nefessiz kalana kadar öpmek isteyeceği bir görüntü ortaya çıkarmıştı.
Jimin, Yoongi'nin tepkisine kıkırdadıktan sonra bir kolunu Yoongi'nin beline dolayarak onu kendine çekmişti. Yoongi ise Jimin'in yarı çıplak vücudu ile temas ettiği için biraz gergindi.
"Bu zamana kadar dayandım. Uhm...Rahatsız olmuyorsun değil mi? Rahatsız olmanı istemem."
Jimin, duyduğu soruyla ilk başta kaşlarını çatmış ve sonra da dudaklarını karşısındaki çocuğun alnına bastırmıştı.
"Senden rahatsız olsam odamın etrafına bile yaklaştırmaz, evime girmene izin vermezdim bebeğim. Odama şu ana kadar girmiş ilk kişisin."
Jimin, dürüst sesi ile konuştuktan sonra Yoongi, Jimin'in boynuna daha fazla sokulmuş ve utansa da Jimin'in göğsü ile boynu arasında kalan bir yere hızlıca bir öpücük kondurmuştu. Jimin, sırıtırken, bir elini Yoongi'nin tişörtünün içerisine sokarak yumuşacık teni okşamıştı. Yoongi, Jimin'in parmakları ile bir yandan huylandığını hissederken, bir yandan da huzurlu hissetmişti.
Yoongi, kızaran yanakları ile kafasını iyice Jimin'in göğsüne yaslayarak utancını saklamaya çalışmıştı. Yoongi'nin bu şirin görüntüsüne karşılık, Jimin bir kıkırdama bırakmış ve ardından boşta olan eliyle Yoongi'nin saçlarını okşamıştı.
İkisi de oldukça uzun süre yatakta uzanmışlardı. Günlük birkaç olaydan bahsetmişler, Yoongi biraz uyuklamış ve ufak temaslar etmişlerdi. Yoongi'nin uyduğu sürece ise Jimin, onun yatışını izlemişti. Arada, dudaklarını kıpırdatıyor, gözlerini daha sıkı kapatıyor ve mırıltılar çıkarıyordu. Jimin, bu yüzden Yoongi'yi tam anlamıyla küçük bir kediye benzetmişti. Ve yanaklarını ısırıp onu uykusundan etmemek için oldukça zor zamanlar geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dahlia : Yoonmin ✔️
FanficPark Jimin, Kore'nin en tehlikeli mafyalarından birisiydi. Kimseye müsamahası yoktu. Ta ki, onu dinlediğini sanarak ama her şeyden bihaber Min Yoongi'yi rehin alana kadar. Park Jimin'in artık bir zayıf noktası vardı. !ukegi !sememin yan ship: namseo...