28. Bölüm: Başlangıç

57 17 55
                                    

Yarışma yerine vardıkları zaman Junghwan'ın içinde bir huzursuzluk kol geziyordu... Asahi ortada yoktu, midesi fena halde bulanıyor ve başı ağrıyordu... Aslında tam olarak nerede olduğunu bilmiyordu, neden buradaydı, yanındaki adamlar kimdi...

Doyoung, sevgilisinin elini sıkıca tutmuş, sahne arkasına yürüyorlardı beraber derken-

"A- Asahi..."

Asahi orada anne ve babasıyla beraber duruyordu. Her yeri yara bere içerisindeydi ve epey suskundu. Junghwan'ın ağzından ismini duyduğu zaman başını hafifçe kaldırıp ona baktı. Gözünden bir damla yaş üzüldü, silme zahmetine de girmedi.

Junghwan durumu kavrayamıyordu... Sevgilisi ile bir yarışmaya geliyordu, uzun zamandır merak ettiği ve asla ulaşamadığı arkadaşıyla bugün sahne arkasında karşılaşıyordu ve durumu berbat haldeydi. Neler dönüyordu?

"Ben sana demiştim Asahi burada diye." dedi Doyoung gülümseyerek. "İyi görünüyor."

"Berbat halde." diyerek Doyoung'un elini bıraktı Junghwan ve Asahi'nin yanına gitti. "Nasıl bu hale geldin? Neden telefonlarımı açmadın? Neden okula gelmedin Asahi?"

"Junghwan, o gayet iyi." dedi Doyoung onu kolundan tutup kendi tarafına çekerek. "Yarışmaya odaklan."

Yarışın başlamasına çok az kalmıştı ve yarışmacılar tek bir sıra halinde dizilmiş sandalyelerde oturuyorlardı. Junghwan, istemeye istemeye elinde kemanı ile sandalyelerden birine oturdu, Asahi de ondan en uzak sandalyeye oturtuldu.

İlk yarışmacı Hwang Hyunjin'di. Çalmayı bitirdikten sonra puanlamada seyircilerden yükselen büyük bir alkış aldığına göre yüksek puanlar almış olmalıydı. Sırada Shin Ryujin vardı, ardından Park Rosanne, sonra Choi Yeonjun...

Yeonjun kemanın çalarken sahnede, birden bir düşme sesi geldi ve Junghwan dönüp baktığında Asahi'nin yerde öylece yattığını gördü. Yüzü bembeyazdı, gözlerinin altı mosmordu ve çökmüş gibiydi. Doyoung hemen yanına koştu ve nabzına baktı.

"Ambulans..."

Sağlık ekipleri gelip Asahi'yi ambulansa taşırken sıra birden Junghwan'a geldi. Ana kemanistleri hastaneye kaldırılacağı için şu an yedek olarak, onun yarışması gerekiyordu. Elleri titreye titreye kemanını aldı, sahneye ağır adımlarla yürüdü, Asahi iyi olacak mıydı?..

Derken birden kendini sahne ışığının altında, tüm jüri üyeleri ve seyircilerin karşısında buldu. Yutkundu, kemanını boynuna dayadı, telini kaldırdı ve çalmaya başladı.

Aslında aylardır çalmak için hazırlandığı parça bu değildi, son günlerdeki ruh halini yansıtan karamsar bir parça çalmayı seçmişti, notaları unutmadığı sürece hiçbir problem yoktu. Şu an yarışmayı kazanmak önemli değildi, şu an önemli olan Asahi'ydi...

"Ben bu parçayı çok severim, ruh halimi olduğu gibi yansıtıyor, Junghwan."

"Neden böyle karamsarsın hep, Asahi?"

"Benim yerimde olmanı istemeyeceğim bir hayat yaşıyorum."

Anılar bölük pörçük zihninde her belirişinde Junghwan'ın gözleri doluyordu, kendini tutmadı, pıt bir damla, iki, üç dört damla yaş süzülüverdi yanaklarından çenesine doğru. Artık hem keman çalıyor, hem duygularını çalıyor hem de ağlıyordu.

Kaç aydır omuzlarında yer edinmiş o yük artık kalkmıştı, kendini bir kuş kadar hafif hissediyordu, notalarla beraber...

Birden midesinde beliren bulantı ve baş ağrısı ondaki tüm bu üzüntü ve rahatlama hissini bozdu. Junghwan artık kemanına odaklanamıyordu. O günden hafızasında kalan tek şey, birden yere yığılması ve Doyoung'un hemen yanı başında belirmesiydi...

Hayalperest | TREASURE | DohwanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin