"Kelebek mi?" Dedim şaşkınca. Gözümüzün önünden silinerek yok oldu. "Gece?"
"Kelebekleri hiç sevmem zaten." Dedi kızar gibi. "Çocukken de kontrol edemiyordum."
"İyi misin?" Dedi bana dönüp. "Bilmiyorum biri sürekli adımı söylüyordu?" Daha önceki gibi değildi. Sesin sahibi farklıydı. Ki bu sefer bir erkekti.
"İnsan yoktu. Gördün sende." Kafamı onaylar gibi salladım. "Sibel'i getirirken de böyle olmuştu. İyiyim." yatağa oturdum.
Örnek alıp inceleyeceğimiz bir bedenleri de kalmamıştı. Hepsi yok olmuştu. "Sen kelebekleri neden sevmiyorsun?" Dedim konu dağılsın biraz diye. "Hiç bana aitlermiş gibi gelmiyor. Avcılar büyücüler üzerinde kullanıyordu ya. Suri'yi benim evimde bulmuştu bir kere. Sanki bizim familyaya hiç ait olmamışlar gibi. Anlayamıyorum bir türlü."
"Anladım." Elimi yüzüne koydum.
"Ben bi su alacağım." Dedim ağaya kalkıp. "Ben getireyim."
"Yok... gel ama."
Mutfağa inince o bana bir su koydu. Bende cam tarafındaki tezgaha yaslanıp bir yudum aldım. Suyun da tadı yoktu. "Eve gidelim mi? İstersen annenin evine çıkalım."
"Bizim eve gitmeyelim."
"Rahat hissedeceksen gidelim?"
"Anılarımızı hatırlamadığın bir eve girmek istemiyorum." Seslice verdi nefesini. "Korkuyorsun ama."
"Evet. Biraz daha duralım... zaten yarın senin işin var. İzin almak istememişsin."
"İstiyorsan gitmeyeyim. İyi değilsin hatta ben şimdi programı iptal ede..."
"Hayır." Dedim. "Benim yarın iki saat dersim var. Sonra yanına gelirim. "
"Bembeyaz oldun." Dedi.
"İyi hissettirmiyor diğer taraftan birinin adımı seslenmesi."
"Tamam yarınki programımı iptal edeyim. Okulun da canı cehenneme ben hallederim."
"Yok... gerçekten gerek yok. Ben iyiyim. Sen çalışmak istiyorsun. Her şeyi hallettik Gece hayatımız düzene girecek nolur!"
"Ne düzene girecek ya! Mavi bir alevle yanmayan kelebekler vardı etrafta Moira. Seni yalnız bırakmak istemiyorum." Yani onun dediğine göre kelebekler kendileri silindi.
"Benim de güçlerim var. Kendimi korurum. "
"Hokus pokus yapman dışında hiçbir şey görmedim ben. Görmediğim şeye de inanacak değilim!"
"Tamam. Sakin ol. İyiyim. İzin almana gerek yok."
"Ne izini ya? Benim orası! Gitmem derim gitmem. Sen iyi değilken nasıl başkalarını tedavi edeyim?" Gülümsedim. Hastanede söylediğim gelmişti aslında aklıma. O hastanede beni tedavi edemeyeceği ile ilgili olan. Hoş ne dersem tersi başıma geliyordu. Ben onu edememiştim de o hastalandığında Yakup onu etmişti o hastanede tedavi. Benim yanımda değildin ben babaannemi görürken sesler duyarken demiştim. Al yanımdaydı. Şom ağzımı açmayayım bari.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOİRA
FantasyNefesini duydum yakamda. İçine çekiyordu. "Şu kokun yüzünden... kırk yıl sende kalacağım." Gözlerine bakmak istemiyordum. Yoksa kendimi durdurmam bir hayli zor olacaktı. "Sadece kırk yıl mı?" Gülümsedi. "Bunu sürekli yenileyebiliriz. Bir koku, kırk...