İyi okumalaaar.😘
✎﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏
" bana hemen onu bulun. nerdeyse çabucak bulun, galiba gittiğim mağazada çalışan olarak çalışıyordu en kısa sürede bulun ve getirin onu! "
" peki efendim "
Minho oldukça şaşırmış ve sinirlenmişti.
Jisungun masum ve tatlı görüyordu. Kirli işlerle ve hırsızlıkla işi olmadıgını sanıyordu, ki zaten öyleydi ondan böyle bir şey beklemiyordu doğrusu.Onu ilk gördüğünde, altında kıvrılsın ve adıyla inlesin istiyordu onunla bir gece geçirip, diğerleri gibi hevesi geçtiginde atmak istiyordu.
Bunu yapardı.
Genişçe sırıtıp boy aynasından kendisini inceliyordu.
Jisung ve hırsızın aynı kişi olması işine gelmişti
Bütün sinirini ona enjekte edicekti o anı dört gözle bekliyordu ki o an yakındı.Giydiği kıyafetlerini çıkarıp kirli sepetine atı, pijamasını giyip üstüne hiç birşey giymeden kendini yatağa atı dinlenmesi gerekiyordu nede olsa yarın akşam pekte uyuyacak gibi görünmüyordu. Gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı.
.
.
.Yağmur durduğunda jisung hızla ara sokaklardan evine ulaşmak için koşuyordu. Islak olan yolar biriktirdiği su, jisung koşarken su sesi çıkarıp etrafa sıçrıyordu, karnlık ve eski unutulmuş, sokakları aydınlatan şey ise, yağmur yagdıgı için ıslanan yolara yansıyan şehrin renkli ve parlak ışıkları olmuştu. Bu görüntü nekadar jisung un hoşuna gitsede, bu görüntüyü ne kadar nadir görsede, hemen eve gidip üstünü degiştirip ailesiyle güzel bir gece geçirmek için ordan hızla ayrılmıştı.
Ailesiyle birlikte yaşasa da, onlar için çabalasanda yardımcı olsada sanki onlar için hiç bir şey yapmıyormuş gibi hisediyordu. Onları özlemişti... Onlarla vakit geçirmek istiyordu.
Kapının önüne geldiğinde anahtarını çıkarıp kapıyı açtı ve salona adımlayıp geldiğine dair bir kaç şey söyledi ama hiç ses cıkmamıştı.
kimse yokmuydu yani. Kareye gitmişlerdi ki bu saate?
Jisung panikleyip ilk önce jennie nin odasına adımladı. Kapıyı açmaya korkuyordu. ya yoksa, ya başlarına bişey geldiyse. Gibi düşüncelerden kurtulup stresle kapıyı hızla açtı.
Jennie yi yatagında uyurken gördü, derin bi iç çekip tanrıya şükreti. Yanına gidip minik bi öpücük kondurdu kardeşinin yanaklarına.
Daha sonra dede ve nenesine de bi göz atıp geldi onlarda uymuştu.
Jisung kıyafetlerini degiştirip üç kişilik kanepeye uzandı, televizyon u açıp aldıklarını tabaklara koymadan önüne indirip yemeye başladı.
Ailesiyle yapmak istemişti bunu ama şansı yaver gitmemişti.
Başka sefere artık.
Bi iki saat sonra yerinden kalkıp hazırlandı işe gitmek için.
Tam kapıdan çıkacaken, ailesini bidaha görmiyecekmiş gibi saçma bir his kapladı bütün bedenini. Ve kapının önünde kala kaldı içinden bir ses gitmemesi gerektiğini söylüyordu.
Ama neden işe gitmesin ki? Neden ailesini bir daha göremesin ki? Sonuçta o onun işi gitmeliydi onlara bakmak için değilmi?
Daha sonra evden çıkıp iş yerinin yolunu tutu.
Evden tam olarak uzaklaşırken, karşı yoldan soobin in karşısındaki yoldan kendisine yaklaştığını gördü.
Duraksayıp onun yanına gelmesini bekledi.
Birlikte işe giderler diye düşünmüştü, artık onu her gördü günde yüzü asıktı neden asıktıki yüzü hep?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Estne Commoda ? Minsung
Fanficyatak mağazasında çalişan jisung ve içki şirketi olan Lee Minho jisung : nasıl bir yatak bakıyorsunuz efendim Minho : senin içine çok yakışacağın ve içinde uslu duracağın bi yatak bakıyorum jisung : yüksek sesle konuşur musunuz efendim duyamadım arg...