EXO VE TÜRK TERAPİST

2

Bizim geldiğimizi fark edince elindeki tableti bırakıp kulaklıklarını çıkardı.İçeri girdik tam karşısında durdum.Heyecandan ona bakamıyordum kalbim yerinden çıkacaktı şimdi.Biraz sonra kapıyı açan kişi beni ona tanıttı.Adam gülümsedi.Onunla yalnız kalmak için

İPEK:Beni hastayla yalnız bırakabilir misiniz?.Tedavisine başlamam gerek dedim ve gitti.Artık odada yalnız kalmıştık.Ben kalbime söz geçirmeye çalışıyordum.Çünkü kalbim olması gerekenden çok hızlı atıyordu.Çantamı köşeye bıraktım onun yanına gittim yatağına çömelip sargısını açtım.Ayağına baktım.Çok kötü görünmüyordu.Buz koydum bir elim ile buzu tutuyordum.Bir yandan da gözlerime söz geçirmeye çalışıyordum.Ona bakmamak için büyük çaba gösteriyordum.Ama gözlerim beni dinlemedi ve ona baktı.Baktığım an onunda beni izlediğini gördüm.Adam gülümsedi ve konuşmaya başladı.

D.O:Tanışamadık ben Soo sen? dedi.

İPEK:Ben de İpek memnun oldum dedim.

D.O:Bende,Türksün değil mi? dedi sevecen bir ifadeyle.

İPEK:Evet Türk'üm.

D.O:Ne güzel.Bizde hep Türkiye'ye gitmek istiyorduk ama benim bu ayağım yüzünden gidemedik.

İPEK:Aslında ayağınızın çok önemli bir şeyi yok.İyi bakılırsanız 1 ay içerisinde yine yürüyebilirsiniz.

D.O:İyi bakılacağımdan eminim sonuçta sen bakacaksın bana dedi.Ben yine utanmıştım kesin yine yüzüm kızarmıştır.Gözlerimi çektim ondan o da anlamış olacak ki hiç üstelemedi ama yüzünde güzel bir gülümseme vardı.Buzu çekip ayağına masaj yaptım.Sargısını tekrar sardım.

İPEK:Bugünden itibaren tedavinize başlayalım mutfak neredeydi?.Size yemek hazırlamam lazım kemiklerinizin güçlenmesi için.Ayrıca bu günden itibaren ilaçlarınıza başlayalım dedim mutfağın yerini tarif etti.Aşağıya indim.Tam yemek hazırlayacakken arkamı dönmemle bir şeye çarpmam bir oldu.Arkamda uzun boylu biri vardı.Kafayı kaldırmamla göz göze gelmemiz bir oldu.

X:Ne oldu? dedi.

İPEK:Şey Soo Bey'e yemek hazırlamam lazım ilaçları için dedim.Güldü hatta kahkaha attı.

X:Soo Bey ha ha ha D.O'ya...Bende sana yardım edeyim.Bu evin genel aşçısı benimdir de Soo'dan sonra dedi.

İPEK:Olur dedim beraber yemek hazırlamaya başladık bu evde ilk dostum olmuştu.Çok eğlendik yemek hazırlarken güldük şakalaştık.Sonra yemek hazır olduktan sonra bana.

YEOL:O kadar yemek yaptık beraber ama tanışmadık.Ben CHANYEOL dedi.

İPEK:Bende İpek dedim.Tanıştık yine şakalaştık.Sonra ben yemeği alıp yukarı çıktım.Soo'ya yemeğini yedirdim.(Ona Soo Bey dedikçe sinirlendiğini belirtip sadece Soo dememi istedi).Ona ilaçlarını da verdim.1-2 dakika sonra uykuya daldı.Bende tepsiyi mutfağa götürüp bulaşıkları yıkadım.Tam yukarı çıkacakken CHANYEOL geldi beni çekiştirerek salona götürdü.Üyeler ordaydı.Benimle tanışmak istemişler hepsi isimlerini söyledi.BAEKHYUN,SEHUN,KAİ,SUHO(bana kapıyı açan kişi,lider)XİUMİN,CHEN,LAY bende kendimi tanıttım.Hepsi çok sevecenlerdi.

KAİ-SEHUN:Grubun en küçük üyeleri

BAEK-YEOL:Grubun en yaramazları

SUHO-XİUMİN:Grubun en büyükleri

CHEN:Grubun en cana yakın ağabeyi.

D.O:Grubun aşçısı ve maskotu diyebiliriz çünkü sinirli olduğu için Baek ve Yeol onu sinirlendirip duruyor.Grubun kısalarından biri ve benim sevdiğim adam :) <3

LAY: Grubun en unutkanı kendi ismini bile unutur.Çok saf ve tatlı biri.

Hepsiyle oturup sohbet ettim bana sorular sordular.Ne yalan söyleyeyim kendimi sorguda gibi hissettim.

XİUMİN: Yaşın kaç?.

İPEK:27.

SUHO:Hobilerin?.

İPEK:Müzik dinlemek,kitap okumak,yemek yapmak.

BAEK:Ne tarz müzik seversin?.

İPEK:Karışık her tür.

KAİ:TÜRK kızlarının hepsi senin gibi mi?.

İPEK:Nasıl yani? anlayamadım.

KAİ:Hepsi senin gibi güzel mi?.

İPEK:Hayır içlerinden en çirkini benim.

YEOL:En çirkini sensen.Güzeller nasıl acaba?.

İPEK:Bilmem.

YEOL:Ben ciddiyim içlerinden en çirkini sensen güzelleri merak ettim.Sen kendine çirkin diyorsan.

İPEK:Teşekkür ederim.

KAİ:Yemek konusunda nasılsın?.Güzel yemek yapabilir misin?.

İPEK:Yani herkes beğenir fena yapmam.

KAİ:Kore yemeklerini biliyor musun?.

İPEK:Pek değil.Dediğim gibi yeni geldim buraya.Pek bilmiyorum o yüzden.Korece de öğrenmeye başlayacağım.

LAY:Peki ailen nerede?.

İPEK:Ablam ile annem Türkiye'de.

LAY:Peki baban? dedi.Hüzünlendim bunu görünce o da çok üzüldü ama çaktırmamaya çalıştım.Gülümseyip cevap verdim.

İPEK:Babam benim doğumum sırasında iş gezisindeymiş benim doğumuma yetişmek için arabayı hızlı sürüyormuş yağmurdan dolayı yollar kaygan olduğu için direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yapmış.Sonrada hastaneye gelirken ambulansta kalp krizi geçirip ölmüş dedim.Yeol benim üzüldüğümü görünce elimden tuttuğu gibi Soo'nun yanına çıkarttı.Uyanmıştır diyerek.Çıktığımızda Soo uyanmaya başlıyordu.Yeol,Soo uyanır uyanmaz.

YEOL:Soo çabuk iyileş hemen Türkiye'ye gitmemiz lazım.

D.O:Neden?.

YEOL:İpek dedi ki içlerinden en çirkini oymuş.En çirkin oysa diğerlerini merak ediyorum dedi.Ben orada bir kahkaha patlattım.İkisi de garip,garip bana baktılar sonra onlarda gülmeye başladılar.Biz böyle gülerken odaya giren diğer üyeler bize uzaylıymışız gibi baktılar.Sonra onlarda dayanamayıp bizim gülüşümüze gülmeye başladılar.Çok tuhaf bir şey olmuştu etrafımdaki herkes gülüyordu.Bende bu şuh kahkahanın keyfine varıyordum. Her üyeye bakıyordum.Gülünce çok tatlı oluyorlardı. Özellikle de Soo ona uzun bir süre baktım sonra kendime gelip ona bakmaktan vazgeçtim.Gülüşmeler yavaş,yavaş kesildi.Herkes odadan gitti.Akşam olmuştu ve ben yine onunla o oda da baş başa kalmıştım. İkimizden de çıt çıkmıyordu.Ne o bir şey söylüyordu ne ben.Ona yine ilaçlarını verdim uyuya kaldı.Bu yüzden ilaçları çok seviyorum.Eşyalarımı topladım aşağıya indim tam kapının önüne gelmiştim ki omzumdaki bir el beni durdurdu.