Sonunda araba durdu kapılar açıldı indiğimde burasının şehrin dışında bir villa olduğunu gördüm. Soo indi benim elimden tuttu.Ben girmek istemeyince beni omzuna attı.Eve Soo'nun omzunda girdim eve gittiğimizde evde kimse yoktu. Soo beni üst kata çıkardı burası yatak odasıydı.Ben de aşağıya kaçtım o da benim peşimden geldi.Beni buraya getirmeden önce her şeyi hazırlamış.Pijama bile vardı evde.Filim izleyip yattık sabah uyandığımda gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Ona ne var? bakışı attım.
D.O:Özledim karımın yüzünü var mı böyle bir şey ya? ne öyle? sabah uyanır uyanmaz Suho'nun yüzünü görmek kabus resmen dedi.Güldüm hatta bildiğin kahkaha attım.Beni aşağıya çağırdı kahvaltı hazırlanmıştı.Çok eğlendik böyle ama ne yazık ki eve gitme vakti. Duşlarımızı alıp çıktık eve geldiğimizde kapıda ablam ile karşılaştım kolumdan tuttuğu gibi odaya çekiştirdi.Bir güzel fırça çekti neden haber vermeden gittiniz? gibi.Bana niye kızıyorsa? Soo'nun suçu odadan çıktım bu seferde başka bir odaya çekiştirildim ama bu Chen. Beni odasına çekiştirdi içeri sokup duvara yasladı.
CHEN:Neden bunu bana yapıyorsun? acı çektiğimi görmüyor musun?.Neden dün onunla gittin?.Neden tüm geceyi onunla geçirdin?.Benim sana karşı olan hislerimi bildiğin halde neden bilmiyormuş gibi yapıyorsun?.Neden beni sevmiyorsun?.Ne...
İPEK:Yeter anladın mı yeter?.Ben seni sevmiyorum anlamıyor musun?.Sen başından beridir Soo'yu seviyordum ve hala onu seviyorum bunu sende biliyorsun.Seni hiç bir zaman sevmeyeceğim bunu aklına sok. Ne kendine acı çektir nede bana ben böyle yaşamak istemiyorum anladın mı? yeter artık.Eğer böyle devam edersen bu evden ayrılırım bir daha karşıma çıkma senin için kötü olur.Vazgeç artık kendini seven birini bul dedim.Tam gidecekken kolumdan tutup beni engelledi.Tekrar duvara yasladı ve
CHEN:O kadar kolay vazgeçer miyim senden?.Seni bırakmayacağım.Bu kadar kolay vazgeçmem.
İPEK:Neyin inadındasın hala? ben sana seni sevdiğime dair hiç bir şey söylemedim.Umut vermedim neden benim peşimi bırakmıyorsun?.Be... demeye kalmadan beni öptü onu ittim ama gitmedi bende iki bacağının arasına dizimi geçirdim.Acı içinde geri çekildi.Tokat attım "bir daha böyle bir şey yapayım deme sakın" dedim ve odadan çıktım.Sinirli bir şekilde mutfağa girdim beni gören herkes ne olduğu hakkında kendi aralarında tartışıyorlardı.Ablam sabah Türkiye'ye gitmişti.Mutfağa gidip 7 çeşit yemek yapım hala sinirim geçmemişti.Tüm evi temizlemeye karar verdim.Evin altını üstüne getirdim ama hala sinirliydim en son dışarı çıkmaya karar verdim.Dışarıya çıktım tabi önlemlerimi alıp maske ve şapka klasik.Gerçi akşam olduğu için pek kimse fark etmezdi ama yinede tedbirli olmak lazım. Ben evden birkaç adım atmıştım ki.Ben çıktıktan sonra yine kapı açılıp kapanma sesleri duydum biri arkamdan dışarı çıkmıştı.Ama ben durmadım yola devam ettim kısa bir süre sonra biri yanımda belirdi.O da benim gibi şapka ve maske takmıştı sonra konuşmaya başladı.
YEOL:Ne oldu iyi misin? dedi bu Yeol.Kafamı çevirip cevap verdim.
İPEK:Sence iyi gibi miyim?.
YEOL:Ne oldu? kim yada ne sinirlendirdi seni böyle?.
İPEK:Boş ver hiç anlatacak havada değilim.Sinirlerim hala tepemde daha çok çileden çıkmak istemiyorum.Sende benim yüzümden yorulma eve git.
YEOL:Senin için geldiğimi kim söyledi?.Yürüyüşe çıktım ben sana ne?.
İPEK:Tamam o zaman burada ayrılayım sen madem yürüyüşe çıkmışsın ben seni tek bırakayım ayrı,ayrı yürüyelim dedim.
YEOL:Yok canım o kadar geldik beraber yürüyelim işte.Koskoca dünya starı PARK Chanyeol ile yürüme şerefini sana veriyorum dedi.
İPEK:Neden geldin peşimden?.
YEOL:Sinirlenmenin nedenini öğrenmeye.
İPEK:Az öncede söyledim konuşacak havada değilim dedim.
YEOL:Tamam o zaman sadece ben konuşayım.Seni neyin sinirlendirdiğini biliyorum.
İPEK:Ne? neyi biliyorsun? dedim durdum ona döndüm o da bana bakarak
YEOL:Az önce seni Chen ile konuşurken duydum.Gerçi önceleri de biliyordum onun seni sevdiğini.Bu yazdığım şarkı vardı ya onun çoğunu Chen yazdı seni düşünerek benim bunu bildiğimi o da bilmiyor.Yani hiçbir şeyi umursamıyor gibi görünüyor olabilirim ama her şeyin farkındayım.Senin onu üzmek istemediğini onunla kaldıkça zor durumda kaldığını biliyorum.Evden ayrılmak istiyorsun ama Soo ile bizim aramızı açmaktan endişeleniyorsun.Seni senden iyi tanıyorum İpek tıpkı senin bizi tanıdığın gibi.Ben seni günlerce gözlemledim dedi kafamı çevirdim yürümeye devam ettim.
İPEK:Peki ne yapmam gerektiğini söyler misin?.Çünkü bende artık akıl kalmadı ne yapmalıyım?.
YEOL:Ters psikoloji yapmayı hiç denedin mi?.
İPEK:Nasıl yani?.
YEOL:Yani o senin neyine aşık olduysa onu tersine çevir.Mesela davranışlarına mı aşık oldu? davranışlarını değiştir.Gülümsemene mi aşık oldu? kahkaha at.Anlata biliyor muyum?
İPEK:Ben nasıl yapacağım? ben hep doğal davrandım size karşı.Numara yapamam ki.
YEOL:Tamam işte doğallık yerine sahte biri gibi davran mesela Chen onun peşine düşen kızları sevmez,dans ederken ve şarkı söylerken sürekli bölünmekten nefret eder.Ona yakın davranan kızlardan nefret eder.Anlatabildim mi? dedi durdum ona döndüm ve
İPEK:Yeol sen var ya bir tanesin bir tane dedim ve maskesini indirip yanağını öptüm bana şaşkın,şaşkın bakıyordu.Gülümsedim o da gülümsedi maskesini tekrar taktım koluna girip yürümeye başladık.
YEOL:Yalnız ben böyle beni öpen koluma girip benimle yürüyen kızlardan hoşlanırım haberin olsun dedi ve ,güldü ben yutkundum tam kolumu çekecekken beni durdurdu."Şaka yapıyorum seni kandırmakta amma kolay.Hem sen benim yengemsin o gözle bakmam sana,sen sadece benim arkadaşımsın.Aşçı yamağımsın" dedi.Güldüm ve o şekilde yürümeye devam ettik benim sinirim geçmişti.Ben Soo ile evlendikten sonra onlarla daha da yakınlaştım.Hem arkadaş oldular bana hem kardeş hem ağabey.Artık birbirimizden çekinmiyorduk.Her şeyi beraber yaptığımız içinde kanka olmuştuk.Hatta birbirimize şakalar bile yapar olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO VE TÜRK TERAPİST
FanfictionFizyoterapist bir Türk kızının hiç olmayacak birine yanlış bir tedavi uygulaması üzerine Güney Kore'ye sürülmesi neye sebep olur? Peki yaşlı birine bakacağım diye gidip hayranı olduğu grupta sevdiği kişiyi tedavi edeceğini öğrenirseniz ne yaparsınız...