Sabah uyandığımda yanımda başka biri vardı.Gözlerimi açtım ki ablam.O da uyandı bana baktı ben hala şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.Kendime gelebildiğimde ona sımsıkı sarıldım.Sonra uyumaya devam ettik birbirimize sarılarak.Bir ara Soo geldi beni uyandırmaya çalıştı inat ettim uyanmadım.O çekiştirdikçe biz birbirimize daha sıkı sarılıyorduk.Sonunda dayanamayıp gitti 1-2 dakika sonra yanında Suho ile geldi.Soo beni Suho da ablamı tuttu ayırdılar bizi zalimler.Sonra biz yine birbirimize koşup sarıldık.Bu sefer ikisi birden ellerini bellerine koyup aynı anda
D.O,SUHO:Bize böyle sarılmıyorsunuz zalimler dediler biz tabii ablamla gülme krizine girdik.Onlar bize boş,boş baktılar sonra da kendi hallerine.Bizim neye güldüğümüzü anladılar onlarda kendi hallerine gülmeye başladı.Biz hala gülerken Yeol odaya geldi bize "deli mi bunlar?" bakışı attı.Bizi yukarıya çağırdılar kahvaltı için.Yukarıya çıktık ki muhteşem bir sofra bizi zorla masaya oturttular.Bize servis yapmaya başladılar 12 tane erkek bize servis yapıyordu.Ne yalan söyleyeyim kendimi prenses gibi hissettim.Kahvaltımızı ettik sofrayı topladık tabii yine kendileri topladı bizi istemediler onlarda bugün bir şey vardı.Yeol'un yanına gidecekken Suho beni durdurdu ve kendi odasına sürükledi.Ne oluyoruz ya?.Odaya geldik Suho karşıma geçti.
SUHO:Ben şey benim senin yardımına ihtiyacım var.Yardım eder misin?.
İPEK:Tabii yapabileceğim bir şeyse neden olmasın?.
SUHO:Yapabileceğin bir şey.
İPEK:Tamam söyle.
SUHO:Şey ben Meleğe evlenme teklifi etmek istiyorum bana yardım et dedi.Gözlerini kapayıp tek seferde söyledi benden cevap alamayınca gözlerini açıp bana baktı.Ona yalandan sinirli bir şekilde baktım.Benim o halimden korktu elimi belime koyup ona doğru yürüdüm.Ben geldikçe korkudan geri geri yürüyordu.Tam önünde durdum.Biraz baktım sonra konuşmaya başladım.
İPEK:Eğer ablamı üzersen seni öldürürüm dedim gözlerimin içine baktı.
SUHO:Tabi ki de üzmeyeceğim ama bu bana yardım edeceksin anlamına mı geliyor?.
İPEK:Tabii ki enişte dedim.Güldü ve bana sarıldı heyecandan ama ablamı birinin oyalaması lazım Baek'e mesaj attım."Ablam seninle bilgisayar da oyun oynamak istiyormuş ama sana söylemeye fırsatı olmadı onunla oyun oynasanıza.Çok sıkıldı tek başına" yazdım 1-2 Dakika sonra salondan sesler gelmeye başladı Baek ablamı zorla kendi odasına götürüyordu oyun oynamak için.Ablam kaçmaya çalıştıkça o da çekmeye devam ediyordu.Güldüm Suho bana tuhaf bir şekilde baktı.
SUHO:Sen var ya çok akıllısın.Bu benim aklıma gelmezdi.
İPEK:Ee olsun o kadar.Sizi tanıyorum sonuçta dedim.Grupta bu işlerden anlayan iki kişiyi odaya çağırdık (Xiumin,Chen).Herkes fikirlerini sundu ama çok gösterişli şeylerdi.Ablam gösterişten hoşlanmaz.Sonra aklıma geldi.
İPEK:Neden ona sormuyoruz?.
SUHO:Nee? sen iyi misin?.Ona nasıl soracağız?."Şey ben sana evlenme teklifi etmek istiyorum nasıl yapayım? nasıl bir şey istersin?" mi diyeceğim?
İPEK:Off Suho hiç bir şeyden anlamıyorsun.Siz şimdi dışarı çıkın ben halledeceğim.Almanız gerekenlerin listesini de vereceğim tamam mı? ama gidin şimdi.Evde tek olmamız lazım dedim onları gönderdim.Odadan Suho önce çıktı ardından Xiumin son olarak Chen tam odadan çıkacakken bana bakmadan
CHEN:Umarım her şey iyi giderde Suho sevdiğine kavuşur.Çünkü bazılarımız Suho gibi cesaretli değil ve kaybeden taraf bu yüzden hep onlar oluyor dedi ve gitti.Ben ne yapacağım ya bu Chen ile? onun yüzüne nasıl bakacağım?.Onlar gitti ablam ile yalnız kaldım ona salona oturmasını söyledim ben de kahve yapıp yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO VE TÜRK TERAPİST
FanfictionFizyoterapist bir Türk kızının hiç olmayacak birine yanlış bir tedavi uygulaması üzerine Güney Kore'ye sürülmesi neye sebep olur? Peki yaşlı birine bakacağım diye gidip hayranı olduğu grupta sevdiği kişiyi tedavi edeceğini öğrenirseniz ne yaparsınız...