Sabah uyandığımda odamdaydım.Üzerimde eşofmanlarım vardı.Ya biz ne ara buraya geldik?.En son lokantada yemek yiyorduk.Of başım niye bu kadar ağrıyor?.Çatlayacak şimdi ağrıdan.Yatağımın yanı da sıcacık ne oluyor ya?.Sanki biri az önce buradaymış gibi.Yukarıya çıktım herkes uyuyordu.Mutfağa gittim bir bardak su içtim.Yeol geldi bana tuhaf bir şekilde bakmaya başladı.
İPEK:Ne oldu?.Niye bana öyle bakıyorsun?.
YEOL:Hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi?.
İPEK:Hayır niye?,ne oldu ki?.Bu arada dün ben ne içtim? o nasıl sodaydı?.Başım çatlayacak gibi ağrıyor ve ben nasıl eve geldim? dedim gülmeye başladı.
YEOL:Aslında hatırlamasan daha iyi olur.Böyle daha eğlenceli dedi.Tam gidecekken kolundan çekip bana döndürdüm.
İPEK:Neler oluyor? anlatmayacak mısın? dedim.Sinirli bir şekilde ona baktım.
YEOL:Tamam,tamam anlatıyorum.Şöyle ki dün soda diye içtiğin şey bizim yerel içkimiz SOJU'ydu.Onu bir dikişte içip kafayı buldun ve Soo ile çok yakınlaştın.Hatta fazla yakınlaştın.
İPEK:Nasıl yani? dedim gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
YEOL:Şöyle içkiyi içtikten sonra Soo'nun yanına gidip önce elini tuttun sonra onu kendine çevirip öptün.
İPEK:Neeee? ne diyorsun sen?.Ahh rezil oldum.
YEOL:Sonra baktık böyle olmayacak seni eve getirelim dedik.Eve gelirken de Soo'yu rahat bırakmayıp devamlı asıldın.Arabada yanına binip elini tuttun,başını omzuna dayadın sonra sızdın.Odana çıkarmaya çalıştık ama izin vermedin.Soo'yu peşinden senin odana sürükledin sonrasını bilmiyoruz bizi odaya almadın.
İPEK:Yaa ben bunları yapmış olamam.Peki üzerimdeki pijamalar.Yoksaaa dedim ve ağlamaya başladım derken mutfağa Soo geldi.Tam bir şey söyleyecekken ben onu görür görmez odama kaçtım hiç bir şey söylemeden.Ne yapacağım ben şimdi ya?,of.
O günden sonra onunla pek konuşmamaya başladık.Zaten konuşmuyorduk şimdi birbirimize bakmıyorduk bile.Daha doğrusu ben bakmıyordum.Soo o günden sonra bana daha çok bakmaya ve yakın davranmaya başladı.Ne zaman ona baksam göz göze geliyorduk.Diğer üyeler beni gördükçe hafiften gülmeye başlıyorlardı.Ben Soo'yu gördüğüm her an kaçıyordum.İlaçlarını bile verirken ellerim titreyerek veriyordum ama o benim tüm bu çabalarımı görüp o günkü mevzu yu hiç açmıyordu.Benim utandığımı bildiği için tek kelime etmiyordu.Etmiyordu ama meraktan da ölüyordum.Sorsam mı? Hayır sorsam ne diyeceğim?"Şey ben o gün sana ne yaptım? daha ne kadar ileri gittim?" mi diyeceğim?.Böyle bir süre daha devam etti.Ben Yeol ile beraber yemek yapıyordum.Xiumin ortalığı temizliyordu ama çok geçmeden yine dağılıyordu.O topluyor Suho ile Baek dağıtıyordu.Günlerimiz böyle geçiyordu.Sabah çalışmalarına gidiyorlar akşam beraber yemek yiyorduk.Soo'da çalışmalara başlamıştı.Pek yapmasa da onlar ile birlikte gidip geliyordu.Benim olayım yavaş,yavaş unutuluyordu.Beni de aralarına katıyorlardı beraber film izliyorduk,beraber yiyip içiyorduk.Bir akşam gece yarısı mutfağa gittim su içmek için tam çıkarken bir şeye çarptım.Kafamı kaldırdım Soo.Tekrar kafamı eğmem gerekiyordu.Neden bilmiyorum ama yapamıyordum.Tam gözlerinin içine bakıyordum.O da bu duruma şaşırdı.Öyle ne kadar kaldık bilmiyorum ama sanki bir ömür boyu öyle kalmak istiyorduk ikimizde.Sanırım 2 saat boyunca böyle kaldık.Ben kendime gelip odama geçecekken elimden tuttu.
D.O:Ben böyle olmak istemiyorum çalışmalarda bile odaklanamıyorum ben seninle küs kalmak istemiyorum,arkadaşın olmak istiyorum.O geceyi ve diğer günleri unutup yeniden başlayamaz mıyız? dedi.Gülümsedim sadece gülümsedim çünkü bende onunla böyle olmak istemiyordum.Sonra mutfak masasına oturduk sabaha kadar dertleştik.Sohbet ettik,konuştuk,gülüştük ikimizde sanki yıllardır görüşmemiş iki dost gibiydik.O günü sordum hiçbir şey söylemedi sadece sızmadan önce elbiselerimi değiştirmeme yardım ettiğini söyledi ama sanki benden bir şeyler saklıyor gibiydi.Birbirimize yaşamlarımızdan bahsettik yalansız,oyunsuz.Biz böyle konuşarak sabahı ettik bir ara Yeol geldi mutfağa bizi öyle görünce önce şaşırdı sonra ağzı kulaklarına vardı.O geldikten sonra fark ettik sabah olduğunu Soo'ya bir şeyler yedirdim zorla.İlaçlarını verdim ve odasına gönderdim uyuması için.Herkese de tembihledim uyandırmamaları için.Kahvaltılarını edip çıktılar.Soo tabi uykusuz bir şekilde gittiği için aklım onda kaldı ama unuttuğum bir şey vardı.Soo iyileşince gideceğime dair bir söz vermiştim.Ve ben verdiğim sözü her zaman tutarım.Artık iyileştiği için gitme vaktimin geldiğini biliyordum.Ayrıca daha fazla kalırsam bu ikimiz içinde kötü olurdu.Birbirimize karşı duygular beslemeye başlarsak çok sıkıntı çekerdik.Zaten arkadaşta olduk bundan sonra daha çok vakit geçirecektik.Vakit geçirdikçe ikimizde birbirimize aşık olacaktık.Bu yüzden gitmem gerekiyordu ama yapamıyordum.Ondan uzak kalmak fikri beni deli ediyordu.1 hafta boyunca böyle devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO VE TÜRK TERAPİST
FanfictionFizyoterapist bir Türk kızının hiç olmayacak birine yanlış bir tedavi uygulaması üzerine Güney Kore'ye sürülmesi neye sebep olur? Peki yaşlı birine bakacağım diye gidip hayranı olduğu grupta sevdiği kişiyi tedavi edeceğini öğrenirseniz ne yaparsınız...