Sanırım en sevmediğim sayılı şeylerden biride ayrılık vakitleridir. Hele ki bu sevdiğiniz biri ise bugün Balım ile son günümüz en son ki abimi işletmemizin üzerinden 6 gün geçti. Enginden de bir haber yok zaten aramak istiyorum ama kelimelerimi toparlayamıyorum, eğer bana neden sadece bir bağırış yüzünden trip attığımı sorsa ne diyeceğim anlatabilecekmiyim. Oysa sadece bir özür dilese affedebilecek kapasitedeyim çünkü özledim. Aslında belki o gün beni aradığında özür dileyecekti ama Balım kendini tutamadı. Konu ben olunca yaşadıklarımı bildiği için kimsenin hassas noktalarımdan vurmasına izin vermiyordu. Ama şimdi de keşke izin verseydi diye düşünüyorum. Yine günlük bütün rutinlerimi yapıp okula gidiyorum. Bugün altıma mavi bir etek üstüne de mavi bir badi giydim. Son olarak kreme kaçan beyaz rengi hırkamı üzerime attım ve okula gidiyorum.
25 dakika sonra
Şu an okuldayım ama müdür beni yanına çağırmış nöbetçi öğrenci gelip söyledi yanına gittim.
-Buyrun efendim beni çağırmışsınız.
-Evet Minel senin ile çok önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum.-Buyrun efendim
-Minel sen bizim değerli bir öğretmenimizsin ve bunun farkındasın. Seni kaybetmeyi okulumuzda içerisindekilerde istemez ama Ankara'ya gitmek zorundasın.
-Anlamadım.
-evet Minel farkındayım senin için çok zor bir seçim olacaktır ama dediklerimi dinlersen sende hak vereceksin.
-Sizi dinliyorum
-İlk olarak bu okulda ki en sevilen öğretmen kim diye sorsak herkes seni gösterir kendini bu kadar kısa sürede sevdirmen takdir edilecek bir davranış. Ankara'nın Aktepe köyünde okumak istemeyen veya okumak isteyipte ailesi tarafından alıkonulan bir sürü küçük çocuk var ve senin bu öğrencilere okulu sevdirmen gerekiyor belki kabul etmiyeceksin belki etmek istemeyeceksin ama karar senin seçimi sana bırakıyorum geleceğini pırıl pırıl edeceğin çocuklar olabilir bunu gözardı etme. Kararını bana bildirirsin.
Bu kadar kolaymıydı? Ben 2 yıldır buradaydım ama herkese herşeye alışmıştım şimdi olacak şeymiydi bu
Allah'ım ne yapacağım?30 Dakika sonra
Kararımı verdim . Gitmek zorundayım oradaki çocukları hiçe sayamam en azından İstanbul'da okuttuğum öğrencilerin ailesi varlıklı insanlar, öğrencileri ise okumak istiyor. Ankaradakilerin hakkına giremem. Şimdi ise öğrencilerim ile vedalaşıyordum. Müdür yarın gitmem gerektiğini söyledi. Offfff neden bu kadar hızlı gitmek zorundayım ki.4 Saat sonra
Artık vedalaşma faslı bitti. En son okuldan çıktığımda bende dahil çoğu kişi hüngür hüngür ağlıyordu. Bu kadarmı sevilmiştim. Bunu bilmek beni çok mutlu etti aslında. Şuanda Balımın son günüydü zaten onun ile aynı havalimanında farklı uçaklara binecektik. Ben Ankara o Malatya ne yapalım kader böyleymiş. Ne diyebiliriz ki. Şuan arabam ile havalımanına kadar geldik. Arabamı tabii orada bırakmayacağım. Şehirler arası çekici yardımı ile bu işide hallettim. Kalıcı değil sadece 9 ay Ankara'da kalacağım yaz tatillerini İstanbul' da sevdiklerimin yanında geçiririm. Annem,babam hatta abim bile arkamdan çok ağladı bende tabii ama onların gönlü rahat olsun diye bir sürü yalan dolan uydurdum, babam banka hesabıma her nekadar istemesemde beni baya bir süre idare edecek kadar para attı. Eğer maaşım yetmezse el memleketinde bilmediğin yerde parasız kalmayayım diye. Annem ise nasıl yaptığını anlamadığım bir şekilde bagajımı full anne yemeği ile doldurdu. Baktığımda sanat yapmıştı resmen bazısı Balıma bazısı ise bana idi. Şöylede birşey farketmiş bulunmaktayım Emre abim bana sarıldıktan sonra Balıma da sıkıca sarıldı ve kulağına birşeyler fısılda dı ama anlamadım şuan da Balım'ın da üzerine gitmek istemiyordum zira uçuşumuz gece 01.00'da ve şuan saat 12.00 havalimanı bize biraz uzak diye erken çıktık ve Balım şuanda yan koltukta uyuyakalmış. Hafif dürtükledim uykusu zaten tavşan uykusu gibidir, hemen uyandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
Teen FictionBir öğretmen ve askerin yollarının kesişmesini konu almıştır.