16.Bölüm

86 5 7
                                    

Evet arkadaşlar tekrar birlikteyiz. Buraya mükemmel bir bölüm bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz, Vote+ Yorum atmayı unutmayın. Bundan sonra sınır koymaya karar verdim. Sınırı geçmek için biraz çabalarmısınız lütfeen??
Oy=10
Yorum=5
Bu arada Sıla-Vaziyetler şarkısını medyaya bırakıyorum bölümü bu şarkı eşliğinde okuyun sizi çok öpüyorum😘

Emre'den böyle bir çıkış beklemediğim için hâlâ dizimin önünde, yerde diz çökmüş bir vaziyetteydi. Bana neredeyse bir kal gelmişti. Dilim lâl olmuştu konuşamıyordum. Minel'in ve ailesinin "Evet de Evet evet evet evet" nidaları her yerden duyulabilecek derecedeydi. Bunca insanı okadar bekletmeyeyim diye tam cevap verecektim ki bahçede toplanan insanları görmemle şaşkınlıkla gelenlere baktım, neredeyse tüm sokak buradaydı ve Emre hâlâ önümde diz çöküyordu. Daha fazla bekletmenin anlamsız olduğunu düşünerek cevap verdim

B: Eveeeet
Demem ile birlikte Emre ALLLLAAAAH diyerek üstüme atladı ve beni etrafında döndürdü. Çınar ve Serhat konfetiler patlıyordu ve bu durum beni şaşırtmıştı. Emre etrafında döndürmeyi bırakınca yüzüğü parmağıma taktı ve kulağıma yaklaşıp "Bu yüzüğü taktığın an bir daha çıkaramazsın ama" dedi sesinde uyarıcı bir ton yakalamam ile kaşlarımı çattım. Bana güvenmiyormuydu?
"Çıkaramayacağımı biliyorum zaten Emre, hem ben neden çıkarayım ki?"
"Şaka yaptım gülüm hem sadece minicik bir uyarı idi bu." Dedi herneyse umursamayarak önüme döndüm ve burada oluşan kargaşaya bir son verilmesini bekledim. Ama beklediğim şeyin olması Efsun Teyze'nin yanıma gelmesi sayesinde gerçekleçti. Efsun Teyze yanıma geldi altın işlemeli ucunda ise gümüş ve bronz rengi karışımı bir ton ile yazılmış E♡B simgesini taşıyan bir kolye gördüm. Bu beni çok mutlu etti. "Teşekkür ederim Efsun Teyze" dedim ve elini öptüm "Daha iyilerini takacağım ben gelinime" dedi ve yanaklarımdan öptü. Elini öptükten sonra geri çekildim ve Aydın Amca'nın da elini öptüm ve geri çekildim. Ama ortamda beni rahatsız eden bazı bakışlara maruz kaldım çünkü şuan adeta önümde olan Minel'lerin yan komşusunun benim ile yaşıt oğulları beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Onların bakışlarına karşılık kaşlarımı çatarak bir onlara birde kıyafetime baktım. Hiç bir kusur göremedim. Üzerime soft yeşil dizimin 1-2 cm üzerinde bir  etek onun üzerine ise beyaz ama kenarları yeşil işlemeli gömlek giymiştim. Bakışları bacağıma kayınca ahlaksızların nereye baktıklarını anladım. Ama şuan ortamı kızıştırmak istemediğim için pek birşey söylemedim. Taa ki Emre'nin görüş açıma girmesine kadar. Şuan Emre gözlerimin önünde adamları pataklıyordu ve koca koca adamlar Emre'ye karşılık veremiyorlardı. Cidden böyle ahmaklar için güzelim günü mahvetmişti. Ama ben bugünde daha fazla rezillik çıkmasın diye hemen kavgayı ayırmaya çalıştım.

B: Emre dur napıyorsun?

E: Bırak Balım bırak! Ben göstereceğim bu şerefsizlere benim olana bakmanın ne demek olduğunu, Ulan azıcık mı adamlığınız yok lan sizin? O*o*pu ç*c*u*l*r*.

Emre daha anlamını bile bilmediğim bir çok küfür sıraya dizerken ben ise bir köşede olan biteni izliyordum taa ki o kelimeyi duyana kadar

"E GİYMESEYDİ OZAMAN"
Ne diyordu bu herif? Benim giyimim onu ne ilgilendiriyordu? Neydi bu saçma döngü ve benim size sorduğum bu soruların saçmalığı. Şu Allah'ın belası insanlar yüzünden yanan bizim gençliğimiz ve hevesimiz oluyordu. Hatta bu konunun sadece benim bacağımın görünmesiyle alakası yok. Onun bunun veya şunun bacağının görünmemesiyle de alakası var. Örneğin bu insan kategorisine konulmuş yaratıklar, sokakta ki çoğu genç kızın giyimine laf atıyorlar. Bunlar heryer de var huyları aynı sadece tipleri farklı ama bunların yanı sıra insanın seçimlerine karışan ahmaklar da var. Yolda geçen ve dinine karşı sorumluluklarını tamamiyle yerine getirmek isteyen bir vatandaşa atılan laflar içler acısı misal "çoban, kara fatma, Sümeyye, yobaz vb." Bir kişi başını örttü diye tamamiyle dini değerlerine sahip çıkan Kur-an'ı Kerim'i okuyan, anlayan ve okuduklarını hayata geçiren kişiler olmayabilir veya bir kişi başını açtı diye Namazını kılmayan, Kur-an'ı Kerim'i okumayan, dini değerlerine sahip çıkmayan biri konumuna da düşmez. Başını kapatmak Allah'a karşı bir sorumluluktur ve bunu yerin getiren kişiler günümüzde çokça yargılanıyor, başı açık gezenler ve istediği gibi bir giyim tarzına sahip insanlar ise farklı farklı terimlerle anılıyor. Yani demem o ki bu millet fazla cahil ve önyargıcı bu tür olaylar çokça meydana geliyor ve durum daha da kötüye gidiyor du şuanda da buna benzer bir durum yaşıyordum. Ama eminim ki ben burada bu eteği giymeyip daha uzun birşey giyseydim bile bu iğrenç herifin o pis bakışlarının ilgi odağı yine ben olacaktım o yüzden bu aptala haddini bildirmenin vakti gelmişti. Tam cenin pozisyonu alıp çöktüğüm yerden kalkacağım sırada Emre beni kucağına aldı ve Minel'lerin evinin salonuna götürdü. Ben daha ne olduğunu bile anlamamıştım. Emre birşeyleri anlatmaya çalışıyordu.

İMKANSIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin