17. Bölüm

50 3 2
                                    

Evet arkadaşlar her nekadar sınırı geçemesekte en azından bir nebze yaklaşmışız. Canınız sağolsun umarım bir gün kitabım keşfedilir tek temennim bu.

Bu bölümü
Ezhel-İmkansızım
Şarkısı ile okumanızı tavsiye ederim çünkü bu şarkı neredeyse İMKANSIZIM kurgusu için yazılmış yanii of of of of ölürümmm. İsimler bile aynı ve bu tamamen bir tesadüf...
Sınır:
Vote=10
Yorum=5
Her nekadar geçilmeyeceğini bilsem de...
.
.
.
.

~ÖLMEK EN KOLAYI, YAŞAMAKTIR ZOR OLANI...

(YAZARIN ANLATIMIYLA)
Genç kız bayıldıktan sonra kolonya ile tekrar ayılmıştı. İç çeke çeke ağlıyor bir yandan da onu ellerinden söküp alan terör örgütüne beddualar ediyordu. Şuan saat sabaha karşı 03.53'tü yani Güneş daha doğmamıştı. Genç kız,abisi ve en yakın arkadaşı Karacahisar Camii'sinin önündelerdi ve içeri girmeye çalışıyorlardı ama kapının önünde ki müezzin olduklarını söyleyen adamlar içeri almıyorlardı.

-Efendim ben bu camiinin müezziniyim ve ölü yıkarken içeri insan alamam lütfen işleri zorlaştırmayın.

-Ama içeride benim sevgilim var girmem lazım.
Diye bağırarak ağlıyordu genç kız eğer biraz daha içeri giremezse kendini bile parçalayabilirdi. O sırada içeriden kirli sakallı 1.82 boylarında kötü giyimli bir adam çıkageldi.

-Minel hanginiz!
Diye bağırdı. Kimse böyle bir tepki beklemiyordu bu yüzden şaşkınlık içerisinde karşısında ki adama bakıyorlardı.

-Benim ama sizde kimsiniz ve neden sevgilimin yanına gitmeme izin vermiyorsunuz?

-Ha şey Minel hanım Engin Bey son nefesini vermeden önce sizin adınızı sayıklayıp durdu zaten ben yanına geldiğimde ise 5 dakikaya kalmaz can verdi.
Dedi karşısında ki garip giyinimli adam ve can verdi kelimesini duymasıyla çığlıklar atıp yere düştü genç kız. Kahrolmak neydi? Sanırım şuan da cevap veremeyeceğim çünkü gördüğümüz bu manzara bize genç sevenlerin, çaresizliğini ve bitmişliklerini gösteriyordu. Konuşmaya başladı garip giyinimli adam

-Eğer sevgilinizi son kez görmek isterseniz camiiye bir kişi alabilirim. Eğer istemezseni-

-Geleceğim y-yani gel... geliyorum.
Korkuyordu basbayağı korkuyordu genç kız. Binlerce kez düşünmüştü, acaba çok acı çekerek mi can verdi? Yoksa işkence mi ettiler? Acaba bedeninde bıçak izleri varmı? Ya son nefesinde bile bana ulaşmaya çalışırken daha çok canı yandıysa? Şuanda genç kız herşeyden kendini sorumlu tutuyordu hatta öyle saçma şeyler aklını buluyordu ki... Az önce de "Yoksa son nefesinde benim adımı söylerken mi nefes alamayıp öldü?" diye düşünmüştü. Aklı farklı beyni farklı söylüyordu...

-Peki ozaman beni takip edin.
Dedi kendini çoban diye tanıtan adam. Sahi genç kızın hiç gözü tutmamıştı bu garip adamı...

                 (3 DAKİKA SONRA)

(MİNELDEN DEVAM)
Şuan kendini çoban diye tanıtan garip giyinimli adamın peşinden gidiyordum. Neden bu adama hâlâ güvenemiyorum. Güvenilecek bir tipi yok çünkü...
Sessiz geçen dakikalar garip adamın caminin arka kapısını açmasıyla son buldu.

-Buyrun Minel Hanım, Engin Bey'in yıkaması tamamlandı sizi şurdan alalım.

-Çok acı çekmemiştir değil mi?

-Umarım çekmi- çekmemiştir. Umarım rahat bir şekilde ölmüştür.

-Ne saçmalıyorsunuz beyefendi. Kim rahat bir şekilde ölebilir ki? O terorist pislikleri yüzünden öldü benim sevgilim.

İMKANSIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin