Yeni bölüm geldi.
Keyifli okumalar.
.
.
.
.
.
.
.
.Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan vatanımız için savaşmak ve bu uğurda canımızı seve seve vermek insani olarak görevimizdir.
Şehitlerimizin kanının rengini alan bayrağımız milletimizin şerefi , istiklal ve hürriyetinin sembolüdür.
Sadece bir kumaş değildir!
Milletimizin namus ve şerefinin nişanı olan, manası değeri çok yüksek bir varlıktır.
Bizlerde bu bayrağın göklerde dalgalanması için elimizden geleni yapacağız. Bir kadın olarak uğruna şehit de olsam o bayrağın yere düşmesine izin vermeyeceğim.
Türk askerleri de izin vermezdi.
Büyük gün gelmişti. Şehre inecektik bugün. Albay'dan öğrendiğim kadarıyla Elzem timi ve Pençe timi ortak çalışacaktı. Bu görevde.
Kulaksız son hazırlıklarını yaparken bende oturmuş onları seyrediyorumdum. Hepsi boşaydı.
İzin vermeyecektim.
Elimi kalbimin üstüne koydum. Bu aralar sanki birşey olacakmış gibi hissediyordum. Gökyüzüne baktım."Allah'ım şehidimiz olmasın bugün."dedim. Ben hissederdim. Bugün olmazsa yakın zamanda birşey olurdu.
"Ne olacaksa bana olsun."
Ne kadar geçti bilmiyorum. Dağları izliyordum. Ne çok kalmıştım buralarda. Evim gibi olmuştu resmen.
Yaklaşan ayak seslerine rağmen a bozmadan oturdum."Elvan."
Dönüp baktım."Adamları şehre gönderdik bizde gidekde Keyfimiz yerine gelsen." Onaylayarak kalktım.
Gidelim bakalım. Keyfimiz yerine gelsin.
Şehre indiğimde zaman timleri farketmiştim. Siyah giyinmişlerdi ama tam teçhizat olduklarına emindim. Kulaksızdan uzak kimsenin göremeyeceği bir yere geçtim. Sakladığım telsizi çıkardım. Hızla frekansları bağladım. Artık duyabiliyordum onları.
"Etrafınıza iyi bakın. Şüpheli gördüğünüz her kişiyi bildirin." Poyraz binbaşının sert sesiyle sinirli olduğu hissediliyordu.
"Kıdemli yüzbaşı Öykü Selen SAVAŞÇI. Beni duyuyormusunuz binbaşım."dedim ona ithafen.
"Duyuyorum yüzbaşım."
"Simitçinin yanındaki kadını alın."dedim. Bu kadını ilk görüşüm değildi. Daha öncede görmüştüm. Kendini soysuzlar için feda ediyordu.
Gerçi o da soysuzdu.
"Eminmisin?" Göremesede başımı salladım.
"Eminim."dedim. "Hatta balon satan, siyah kaban giymiş bir adam var. Şüpheli."
Harekete geçtiklerinde gülümsedim.
"Elzem Timi duyuyormusunuz beni?"diye sordum timime.
"Evet komutanım."
"Güzel."dedim mırıldanarak."Yüzbaşım hemen yanında boynunda sarı atkı olan biri var. Onu da al.
"Hadi aslanlar. Sadece iki kişi kaldı."dedi Poyraz binbaşı.
Bizim timden Üsteğmen Oğuz konuştu.
"Komutanım bankta oturan bir adam var, sürekli telefonla konuşuyor. Tedirgince etrafa bakıyor. O olabilirmi?"
"Oğuz tam olarak neresi?"diye sordum.
"Komutanım kuzey yönünde kırmızı kazak var üstünde." Dediği tarafa baktığımda adamı görmüştüm.
Oğuz haklıydı. O adam terörist idi.
"Oğuz'un dediği adamı alın." Kaldı geriye bir kişi.
Kulaksızın yanına geçtim. Ondan uzak kalmak çok dikkat çekiyordu. Beni arıyorlardı.
"Ben aşağıya inip adamlara bakacağım. Bilesin."dedim Kulaksıza.
"Elvan." Tek kaşımı kaldırdım. Yutkunarak "Tamam Elvan. Dikkat et."dedi.
Korkmuştu.
Korkması iyiydi.
Aşağıya indiğimde kimsenin beni dinlemediğine emin olduktan sonra konuştum. "Adamları aldınızmı?"
Sorum Poyraz binbaşıyaydı.
Ne kadar geçen ki görevde bana yaptığı imadan sonra ondan haz etmesemde iletişim olmak zorundaydık.
Elimden gelse hiç konuşmazdım da...
"Aldık yüzbaşı." Etrafıma baktığımda gördügümle kaşlarım çatıldı.
"Heval taniysen beni?"
"Tanirem seni, kulaksizin kadıniysen." Sinirle bir nefes verdim.
"Gel o zaman."diyerek önden yürümeye başladım. Beni takip edeceğinden emindim.
"Kadını alın."dedim timden beni görenlere.
Bende Poyraz binbaşının yanına ilerledim. Sigara içiyordu."Yarım saat içerisinde en uzak yere gitmeleri gerekiyor."dedim.
Timde etrafıma toplanınca aklıma gelenle teröristlerin yanına gittim.
"Bu arabayı kullanacak varmı?"
"Ben kullanirem."dedi bir erkek. Başımı sallayarak ona döndüm."Plan iptal heval. Size tarif ettiğim yere gideceksiniz. Orada bombalarınızı çıkaracaklar. Çanakkale'de patlatacagiz. Anlamadığınız yer?"
"Bizi kim getirdi buraya."
"Hiko'nun adamları."dedim.
Hiko ismi geçince gözlerini korku kaplamıştı. Nereye gideceklerini anlattıktan sonra time döndüm.
Onlara da kısaca olayı özet geçtikten sonra time döndüm.
"Kimseyi görmedim. İyi saklanmış olmalılar."dedim. Tabi o sırıtıyordu. Nasıl olsa başarılı olurlar der gibi.
Pışşıtt.
Nah başarılı olursunuz.
"Bizde gidek Elvanım. Patlamada kalmayak. Sen kumandayı verdinmi?"
Ne kadar sahiplik ekine sinir olsam da sesimi çıkarmadım.
"Verdim."dedim.
"Aferin. Kampa gidiyok hayde." O önde ben arkasında yürümeye başladım.
...
Evettt
Bölüm bitti.
NASIL BULDUNUZ?
Bir sonraki bölümde 2 haftalık zaman ilerlemesi olacak ve bölüme geçiş bölümüde diyebiliriz. Çünkü kısa yazacağım. Sadece 9.bölüm böyle olacak.
Yanlış anlamayın.
Neyseee
Görüşürüz.
.
.
.
.
.
.
.
.
. Yağmurdamlasi 💧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇI
Teen Fiction8 yaşında anne babasını kaybeden kız. Büyümüş asker olmuş. 8 yaşına kadar ona eziyet eden aile gerçek ailesi değilmiş. ●Komutan Öykü'nün hikayesi ... "Öykü tebrik ederim yüzbaşım."dedi albay bana bakıp sırıtarak. Göz ucuyla Fırat binbaşı...