4.Bölüm

18.1K 806 48
                                    

Yeni bölüm yazmak için geldim.

Şimdiden keyifli okumalar.

Bu bölümde dna sonuçları açıklanacak.

.
.
.
.
.
.
.

Verilen görevden sonra karargaha çağırmışlardı bizi. Muhtemelen operasyon hakkında konuşacaktık. Giydiğim üniformaya göz atıp albayın odasına ilerledim.

Vücudumdaki kan lekelerini temizlemek yarım saatimi almıştı.

Odanın önüne geldiğimde önce tıkladım. İçeriden ses gelince girdim ve tekmil verdim.

"Kıdemli yüzbaşı Öykü Selen SAVAŞÇI Emredin komutanım."

"Otur yüzbaşı." .

"Bu bir emirdir. Otur." Hızla oturdum. Bu halime gülerken ben ifadesizce bakıyordum. Ardından ciddileşti ve konuşmaya başladı.

"Belgeleri aldık. Flaşbelleğe de baktık. Doğruyu söylemek gerekirse işimize yarar şeyler var." Derin bir nefes aldı. "Gaziantep'e saldırı düzenleyecekler, bizim ilk görevimiz saldırıyı engellemek eğer sende istersen burada sen devreye giriyorsun."

"İstiyorum komutanım."

"Kızım gidişte dönmemek var. Eminmisin."

"Eminim komutanım."dedim. Görev seversem asker olmanın ne manası vardı. Ben zaten şu yaşıma kadar şehitlik için yaşamıştım.

Yüzünde gururlu bir tebessüm oluştu. "O zaman 2 gün sonra görev var diyormuyuz yüzbaşı?"

Başımı salladım.

Birkaç dakika sonra Elzem timi ve pençe timi geldi. Ufak bir baş selamı verip albaya döndüm.

Gözlerini herkeste gezdirerek konuşmaya başladı.

"Öncelikle hepinizi tebrik ederim. Az çok neden çağırdığımı tahmin ediyorsunuzdur.
Elimizdeki belgelere göre 2 hafta sonra Gaziantep'e saldırı düzenleyecekler. Öykü yüzbaşım 2 gün sonra aralarına sızacak ve herşeyden haberimiz olacak."

"Tek başıma içeriye gireceğim?" Sorarcasına konuştuğumda başını salladı.

Gülümsedim.

Tek başına olmak daha iyiydi.

Yanındakine bir şey olacak korkusu yoktu.

"Bir planın mı var yüzbaşı?"

Boğazımı temizledim. "En son kampta Elvan olarak biliniyorum. Şimdi gideceğim kampın başkanı kulaksız Elvan'ı tanıyor. Dahası ona oldukça güveniyor." Sırıttım. "Bu yüzden oraya girmek çok kolay olacak."

"Nasıl bu kadar eminsin yüzbaşı." Bu seferki soru albaydan değildi. Tahmin edin bakalım kimdi.

Evettt.

Doğru bildiniz.

Poyraz binbaşı.

Koltuğa iyice yaslanarak kollarımı birbirine bağladım. Benden cevap bekleyen binbaşıya döndüm.

"Ben söylediğim her şeyi yaparım. Yapamayacağım şeyi de söylemem."

...

Sabah erkenden uyanıp albayın yanına gitmiştim. Biraz konuştuktan sonra izin isteyerek hastaneye yol aldım.

Hastahaneye geldiğimde direkt Arda'nın odasına yol aldım. Yerini bildiğim için danışmaya sormaya gerek yoktu.

"Selamün aleyküm."diyerek içeri girdim.

SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin