Yeni bölüm geldi.
Keyifli okumalar.
.
.
.
.
.
.
.
.
Öykü* 8 yaşında"Nereye gidiyoruz baba."dememle yine sinirli sinirli bakmaya başladı.Döver diye sesimi çıkarmadım.
Nereye gideceğimiz bilmiyordum. Saatlerdir yoldaydık.
Annem önde ben ise arkada oturuyordum ve ne zaman konuşsam sinirleniyorlardı.
Ve ben çok sıkılıyordum.
Camdan dışarıya bakarken bir anda savrulmamız bir oldu. Ne olduğunu anlayamadan bir yukarı bir aşağı gidip geliyordum.
Araba takla atıyordu. Ve ben sıkı sıkı tutunmaktan başka birşey yapamıyordum. Annemle babama bakmak için kafamı kaldırdım.
Gördüğüm şeylerle gözümden damlalar düşerken ileriye atıldım. Arabanın önü alevlerle yanıyordu ve ben bir şey yapamıyordum.
"Anne."dedim uyanması için. "Baba."dedim. Bayılmışlardı galiba."Uyanın. Anne! Baba! Kalkın öleceğiz."
Alevler git gide çoğalırken kapıyı açmak için eğildim, açılmıyordu.
Burada öleceğim gerçeği beynime fısıldarken tek yapacağım camdan çıkmak olacaktı.Ayağımla sert bir tekme attım cama. Kırılmadı. Bir daha vurdum. Bir daha ve bir daha.
Kırılana kadar vurdum cama. O küçücük yerden bedenimi çıkarırken bir yandan da öksürüyordum.
Arabadan çıktığımda kesinlikle görmeyi beklediğim şey bu değildi. Olamazdı değilmi? Kafamı iki yana salladım. Gözlerimi kaç defa kapatıp açtım bilmiyorum. Her açtığımda rüya olmasını istediğim bir görüntü karşımdaydı. Yada kabustu bu.
Gözlerim insanların ölü bedenindeyken ne yapacağımı bilmiyordum. Gökyüzüne baktım. Mavi renginden arınmış siyaha bürünmüştü.
Ellerimin düşen ıslaklıklarla ağladığımı anladım. Hemen sildim elimin tersiyle. Ama ben sildikçe yenisi geliyordu. Durmaya yemin etmiş gibiydi.
Ben kaskatı kesilmiş kesilde öylece karşımdaki görüntüye bakarken savrulmamla gözlerimi kapadım. Tekrar başka bir yere düştüğümde gözlerimi açmak istemiyordum.
Açınca herşey düzelecekmiydi. Öyle olacağını umarak açtım.
Allah'ım herşey bir kabus olarak kalsın.
"Ölmeyin."diye bağırdım. "Allah'ım yardım et."dedim siyaha boyanmış gökyüzüne bakarken.
Tekrar bakışlarımı etrafa çevirince titredim. Bir kadın vardı. Gözleri kapalıydı. Eli büyümüş karnındaydı.
Sürünerek yanına yaklaştım. Ağır hareketlerle kafamı göğsünü yasladım.
Kalbinin atması gerekiyordu değilmi?
Ama atmıyordu.
Ses gelmiyordu. Ölmüşmüydü ki?Elimi kaldırarak boğazına dokundum. Nefes alması gerekiyordu. Peki neden almıyordu?
Nefes almıyordu, kalbi atmıyordu.
Gözümden düşen damlalar kadının yüzüne gelirken yavaşça ayağa kalktım. Bizim arabanın olduğu tarafa ilerledim. Yanıyordu.
Cayır cayır yanıyordu.
"Anne."diye bağırdım. Ses gelmedi. "Baba."dedim bu seferde. Ses gelmiyordu. Ne kadar seslenirsem sesleneyim kimse cevap vermiyordu.
Alevler gitgide artıyor, ortalık yangın yeri gibiydi. Geri geri giderken ayağım bir şeye takıldı. Usulca başımı eğerken gördüğüm şeyle yutkunamadım.
Kimindir bilinmez yerinden çıkmış bir kol vardı. Ağlamaları şiddetlenirken içimden bu kıyametin bitmesi için yalvarıyordum.
Gözlerimi kapatıp açınca herşey geçecekmiydi ki? Hayır.
"Ölmeyin."dedim hıçkırıklarım arasında. "Yanıyor."dedim."Yanıyor."
Kaç defa tekrarladım bu cümleleri bilmiyorum.Ağlamalarım dışında başka bir ses duyunca hızla ayağa kalktım. Sesin geldiği yöne yaklaştıkça bir bebeğin ağladığı anlaşılıyordu.
İçimden zor bir durumda olmamasını diliyordum. İlerledikçe ağlamalarım artıyordu çünkü herkesin kolu bacağı ayrı yerdeydi. Biraz daha ilerleyince bebeği gördüm.
Yanında kimse yoktu. Muhtemelen tek başınaydı. Hemen kucağıma aldım. Bir erkek çocuğuydu. Kucağıma alınca minicik elleri parmaklarımı buldu ve sustu. Bir erkek çocuğuydu.
Gözleri boncuk boncuktu. 'Beni bırakma.'diyordu.
"Bundan böyle senin adın Demir Ares."diyerek kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu.
...
Yeni bölüm gelsin diyenler vardı. Önceki bölüme 80 oy gelmeden bu bölümü paylaştım.
Nasıl buldunuz.
Demir Ares'i merak edenler vardı. Bu bölüm onlar için. Muhtemelen bundan sonraki bölümde yada diğeri, Demir Ares gelecek. Yani inş.
Bu arada ben kitabı atmadan önce yazmıştım ama bu kadar okunacağını bilmediğim için elimde fazla taslak yok.
Yazdıkça paylaşıyorum.
Fazla konuştum galiba.
Oy ve yorum❤️
Görüşürüz. Kendinize iyi bakın.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Yağmurdamlasi 💧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇI
Jugendliteratur8 yaşında anne babasını kaybeden kız. Büyümüş asker olmuş. 8 yaşına kadar ona eziyet eden aile gerçek ailesi değilmiş. ●Komutan Öykü'nün hikayesi ... "Öykü tebrik ederim yüzbaşım."dedi albay bana bakıp sırıtarak. Göz ucuyla Fırat binbaşı...