𝐷𝑎𝑚𝑎𝑟𝑙𝑎𝑟𝑎 𝑆𝚤𝑔̆𝑚𝑎𝑦𝑎𝑛 𝐾𝑎𝑛𝑙𝑎𝑟

522 44 7
                                    


🎵we're like the fire and gasoline
I'm not good  for you
You're not good for me🎵

🩸

Jungkook'un gözyaşları yanaklarından çenesine süzüldü hızla. Taehyung'u böyle görmenin onu bu kadar üzeceğini tahmin etmemişti. Tek istediği ona zarar gelmemesiydi ve şuan büründüğü manzara Jungkook'u mahvetmişti.

Karşısındaki vampire çevirdi başını, cildi Taehyung'unkinden de beyazdı, dişleri ve boyu çok daha uzundu. Gözleri ise Taehyung'un bitkin gözlerine kıyasla kıpkırmızı bir şekilde parlıyordu. Saçtığı kırmızı ışık o kadar güçlüydü ki gözün beyaz kısımlarına da yansıyordu. Öfkeli bir şekilde Taehyung'a bakıyordu. Taehyung ise soluk soluğa ayakta durmaya çalışıyordu.

Vampirin, Jungkook'un boynunu tutan eli birden sıkılaşmaya ve tırnakları derisine batmaya başlamıştı. Jungkook'un acı içinde çıkardığı iniltiyle birlikte Taehyung da daha çok kudurmuştu. Onun kaşları daha da çatıktı ve kırmızı gözlerinin ışıltısı da gitgide parlaklaşıyordu.

Kafasını kaldırdı ve sesini yırtarak bağırdı:

"Sana ona dokunma dedim! Bir defa daha söylemeyeceğim... çek elini."

Taehyung'un söyledikleriyle vampir daha da gerilmişti. Narsist olduğu ilk cümlelerinden belliydi ve Taehyung'un söyledikleri gurur parçalayıcıydı.

Ama sırıttı yine de, eli ise hâlâ Jungkook'un boynunda sabit duruyordu. Kırkırdadı sinsice ve kafasını eğdi hafifçe.

"Ne yapacaksın?"

Jungkook korkudan donakalmış ve ikiliyi izlerken birden Taehyung'un parçalanmış kıyafetlerinin arasından görülen derisinin hareket ettiğini farketti. Gözlerini iyice kıstı görebilmek için, gözlüğü gözünden fırlamıştı. Zar zor görebiliyordu. Görebilmek için biraz çabalıktan sonra Hareket eden şeylerin kapanan yaralar olduğunu farketti. Hızlı bir şekilde yok oluyorlardı. Jungkook her bir gün vampirler hakkında yeni bir şey öğreniyordu.

Ürkerek bakışlarını yabancı vampire çevirdi. Bakışları tamamen değişmişti, şaşkın gibiydi fakat daha da şeytancıl gülüyordu bu sefer.

"Ne ara yamyam oldun sen? Seni pislik? İnsan bile yemiyordun sen, ne ara vampir yemeye başladın?"

Jungkook öfkeyle sıktığı yumruğunu kendi de anlamadığı bir cesaretle vampirin suratına yapıştırdı. Pek bir etki etmemiş olsa da sersemlemişti ve artık öfkeli bakışları Taehyung'a değil Jungkook'aydı.

Jungkook neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyordu, resmen kendi topuğuna sıkmıştı. Boynundaki el daha da sıkılaştı ve tırnağın biri sonunda derisinin altına girdi. Acıyla haykırırken vampir ise gülmeye başladı.

Gülüşü çok uzun sürmemişti, Jungkook hissettiği acıyla yumduğu gözlerini merakla açtı. Şimdi ise kusmanın eşiğindeydi. Vampirin şaşkın suratının altında, kanlar saçan karnının ortasından çıkan bir el vardı.

Hiçbir et kıpırdamamıştı yerinden, deri parçalanmamıştı. Sadece karnın ortasındaki el ve bütün çevresi koyu kırmızı kanla kaplanmıştı. Her bir parmak dimdikti ve parmakların arasına sıkışmış kas parçaları elden aşağı sarkıyorlardı. El hızla girdiği gibi geri çıktı ve karnın ortasında koca bir yarık kaldı. Kanla birlikte başka bir sıvı, büyük ihtimalle mide sıvısı, yarıktan bacaklara doğru dökülüyordu. Kesilen atar damarlardan geçen kanlar etrafa fışkırıyordu.

Jungkook'un boynundaki el gittikçe gevşerken Taehyung karnı yarılan vampirin arkasından süzülürcesine çıktı. Her zamankinden çok daha korkunç görünüyordu. Çatık kaşları dışında hiçbir mimiği kıpırdamıyordu. Suratına kan damlaları sıçramıştı ve saçları suyun içindeymişçesine dalgalanıyordu. En korkunçu ise gözleriydi. Vampirinkilerden çok daha fazla parlıyorlardı artık ve vahşi kırmızı bütün gözlerine yayılmıştı, gözlerinde en ufak beyaz bir nokta bile kalmamıştı. Suratındaki çoğu damar belirginleşmiş ve içinde deli gibi akan kanı direkt gösterir olmuştu. Kanın rengi gittikçe koyulaşıyordu ve damarlar kıpırdanıp duruyordu. Bu kişi artık Taehyung'a benzemiyordu bile.

𝟼𝟶 𝙶𝚄̈𝙽 |  𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin