𝐾𝑜𝑟𝑢𝑦𝑢𝑐𝑢 𝑉𝑎𝑚𝑝𝑖𝑟

2.2K 158 43
                                        


🩸

Jungkook dişlerindeki gevşekliği hissedince rahatlamıştı fakat tahtadaki iki delik onu hiç rahatlatmamıştı.

"Bunlar ne?" Diye sordu endişeli ifadesiyle.

"Bunlar zaten vardı, sen farketmedin." Taehyung masanın üzerine fırlattı ahşabı.

Jungkook hâlâ gözlerine bakıyordu o sıra. Taehyung'un, üzerinde oturduğunu farkedince gerilmeye başladı. Ona sarılmış olan kollarını ise yeni farkediyordu.

Taehyung'a sarılmıştı. Korkarak kollarını geri çekti. Taehyung'un sinirlendiğini düşünmüştü. Ne diyeceğini bilmiyordu.

Taehyung ise gülüyordu. "Sorun değil."

Jungkook rahatlayarak başını önüne eğdi.

"Jungkook."

Geri kaldırmak zorunda kalmıştı şimdi. Yine Taehyung'la göz göze gelmişti.

"Vampirleri sever misin?"

Jungkook iki yana salladı kafasını. Vampirlere karşı hiç ilgisi olmamıştı. Tek bir tane bile kitabını okumamış, bir tane bile filmini izlememişti. Vampirler hakkında bildiği tek şey insan kanı içtikleriydi.

Ama bu karşısındaki vampir hakkında bir şey daha biliyordu. Çok seksiydi. Zayıf olmasına rağmen harika görünüyordu.

"Ben vampir cahiliyim." Kıkırdadı.

Taehyung ise üstünde oturmayı sürdürdü. "Sana bilmen gereken birkaç şey söyleyeceğim."

Jungkook Taehyung'un aşağı kaydığını farkedince kollarını daha da sıkılaştırdı düşmemesi için.

"Hiç bir vampire güvenemezsin, asla, kesinlikle."

Jungkook güldü, o da bir vampirdi. O hâlde ona da güvenmemeliydi.

"Tabii ben istisnayım." Taehyung da belli ki sırıtışından anlamıştı.

"Peki." Jungkook yine de sırıtmayı sürdürdü.

"Benim dışımda -mecbur kalmadıkça- başka bir vampirle konuşma, ve kesinlikle ve kesinlikle her dediğimi yapmak zorundasın."

Jungkook yaklaştı hızlıca, zaten yakın olduklarından iyice dibine girmişti. "Nereden bileceğim söylediklerinin benim için iyi olduğunu?!"

Taehyung da yaklaştı ona. "Başka şansın var mı?"

Yoktu. Taehyung'tan başka şansı yoktu. Ne yapacağını ya da nasıl hayatta kalacağını bilmiyordu. Taehyung'un ona verdikleri hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Tamamen onun eline kalmıştı. Taehyung onu öldürüyor da olabilirdi, iyileştiriyor da.

Ona güvenmek tek çaresiydi ama Taehyung da sebepsiz bir şekilde güvenilir geliyordu ona. Ondan şüphe etmiyordu, yaptığı her şeyi iyileşmesi için yaptığından emindi. Ona güveniyordu. Kafasını iki yana salladı yavaşça.

"Merak etme, bana güvenebilirsin. İyi olacaksın."

Onun gülümsemesine karşılık Jungkook da gülümsedi. İyi olacaktı...

Taehyung şakayla ekledi. "Ama çok yalancıyımdır, haberin olsun."

Jungkook da güldü. Yalan söylese hemen inanırdı.

Taehyung Jungkook'un üzerinden indi ve kollarını ondan ayırdı. "Hadi gel, gidelim."

Jungkook onu peşinden takip etti. Evde iki oda vardı zaten. Yatak odası ve salon. Mutfak salona birleşikken tuvalete ve yatak odasına ise salondan önceki küçük holden giriliyordu. İkisi de karşı karşıyaydı. Ev oldukça düzensiz olmasına rağmen temizdi. Dağınıklık- Taehyung'un yerde kalmış donu dışında -hoş bir hava katıyordu minik eve.

𝟼𝟶 𝙶𝚄̈𝙽 |  𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin