𝐵𝑖𝑟 𝐶̧𝑖𝑓𝑡 𝐾𝑎𝑛 𝐶̧𝑎𝑛𝑎𝑔̆𝚤

279 23 6
                                    

Selamlaaarrr
Efso bir bölümle burdayım
Uykusuzluktan ölüyom o yüzden yazım hatası olabilir kusura bakmayınn

Bölümleri oylamayı da unutmayın haa 😉😉
39. Sıralamaya gelmişiz vampir kategorisinde hepinize teşekkürleerrr

İyi okumalarrrr

🩸

Güneş batmaya yüz tutmuşken etraftaki tozlar onun camdan içeri süzülen ışıklarıyla parlıyorlardı. Daha yeni yeni zeminlere tutunmuşken odaya giren iki kişiyle tekrar havalanmışlardı.

Neredeyse yıkılan duvardan ve hasar görmüş ahşaplardan kaynaklanan tozlar odanın her yerindeydi. Burası resmen bir harabeye dönmüştü. İlaç şişeleri paramparçalardı, kitaplar yerlere saçılmıştı, demirden örülmüş yatak ise kullanılamayacak hâldeydi. Bunlar yetmezmiş gibi her yerde kurumuş kan lekeleri vardı. Mide bulandırıcılardı.

Jungkook yerdeki bir kitabı eğilip parmaklarıyla kavradı ve kitabı sallayarak üzerindeki tozlardan kurtardı. Şişelere dikkat ederek masanın üzerine indirdi. Taehyung'un onu saklamaya çalıştığı kapağı paramparça olmuş dolabı gördüğünde ise istemsizce o geceye geri döndü. Andan kurtulmak istercesine kafasını hızla iki yana salladı.

Rahatsız olduğunu farkeden Taehyung elindeki cam parçasını yere fırlatıp yanına yaklaştı. O da ne kadar korktuğunu hatırlayabiliyordu. Bir anlığına bile olsa Jungkook'u kaybedeceğini sanmıştı. Öfkelenmişti, gücünü kullanmak zorunda kalmamıştı uzun zamandır. Bu onu yenilmiş gibi hissettirmişti. Evet ona yenilmişti.

Elini omzuna attı ve bu odada artık bir ümit kalmadığına karar vererek Jungkook'u da kapıya doğru itti. Onu odadan çıkartıp ardından kendi de çıktıktan sonra odanın kapısını kapattı. Orayı görmek bile istemiyordu. "Salonda kalabili-"

"Gücünü neden sevmiyorsun?"

Bakışları sürekli yerde gezinen Jungkook şimdi direkt Taehyung'a bakıyordu. Bu bir vampir için mükemmel bir özelik değil miydi? Herkesten daha farklı ve güçlüydü ve bu onun üstünlüğünü sağlayabilirdi. Neden sevmiyordu peki? Buna rağmen neden onu kullanmak istemiyordu?

"Bana artık insan olmadığımı hatırlatıyor." dedi Taehyung ilgisizce ve salona doğru yöneldi. Fakat Jungkook ısrarcıydı.

"Sadece bu yüzden olamaz." Taehyung'un ona kızıp sinirleneceğini biliyordu. Ama artık buna katlanamıyordu. Birliktelerse onun hakkında bir şeyler bilmek zorundaydı artık. Taehyung'un sakladığı çok fazla şey vardı. Ona hiç anlatmadığı, hiç konusunu açmadığı belki de açmaktan korktuğu şeyler bile vardı. Böyle olmasını istemiyordu. Onu tanımak, bir sorunu varsa yardım etmek istiyordu. Fakat Taehyung yardım etmesine izin vermiyordu.

"Artık bir şeyleri bilmeme izin verir misin? Neden hiç konuşmuyorsun? Seni tanıyamıyorum bir türlü. Önceden insan olduğunu bile arkadaşından öğrendim. Diğerlerinden farklı olduğunu da yeni yeni öğreniyorum." Ona bakmayan Taehyung'un dediklerini önemseyip önemsemediğini bilmiyordu. Fakat Jungkook onu önemsiyordu.

"Artık lütfen bir şeyler söyler misin?"

Taehyung aşağı bakan başını kaldırdı hafifçe, ona döndü ve sadece gülümsedi. Gülümsedi ve başını tekrardan eğip salona doğru yavaş adımlarına başladı.

Neden böyle yapıyordu? Neden ona hiçbir şey söylemiyordu? Böyle olmasından gerçekten bıktığını söylemesine rağmen neden hâlâ susuyordu? Çaresizce peşinden gitti Jungkook. Onu zorlamak aralarını bozmaktan başka hiçbir işe yaramazdı. Söylemiyorsa bir bildiği vardır diyerek geçiştirdi kendice.

𝟼𝟶 𝙶𝚄̈𝙽 |  𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin