32 - Birleşme

3.5K 346 253
                                    

Hoş geldiniz! Bu bölüm kafamızın bazı şeylerden uzaklaşmasına yardım edecek o bölüm. Bölümü okurken, başlığın ne anlama geldiğini anlarsınız. O kadar entirika, kaos falan olduktan sonra... Biraz mutlu olalım dedim.

Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar.

Satır arası yorumlarda buluşalım!

Geçtiğimiz bölüm özeti -

Barlas ve İlayda aslında İlyas Akçay için çalışıyorlarmış. Onun elleri ve köpekleriymiş. Ve İlayda, İlyas Akçay'ın kızı Esila Akçay'mış.

Pamir ve Esila kardeşler.

Alpaslan Soydan, suçsuz. Levent Çağlayan sonunda gücünü toparladı. Barlas, yaptıklarının bazılarını Pelin ve Serkan'a açıkladı. Levent Çağlayan'a özel olarak kurdukları planları tek tek ortaya döktü.

İlyas Akçay ile Pelin'in ailesini öldürme planlarını, bomba suikastini hepsini onların planladığını anlattı.

Ve Pelin, Levent Çağlayan'a yardımını yaptı.

Keyifli okumalar.

" Her şey tamam... " diyerek sakin olmaya çalışan bir sesle koltuktan öne doğru eğilen Araz'a odaklandım. " Sen ne alaka? " dediğinde duraksadım.

Beklemediğim soru ile anlamazca yüzüne bakarken Araf ayaklandı.

" Evet, sen alaka? Seni kim, neden bizden aldılar? O yıllarda Akçay'lar ile babamın bağı olamaz. Çünkü Akçay'lar ile görüştüğümüz yıl onlar daha yeni yeni yükseliyorlardı. 25 yıl önce, kim seni bizden ayırmış Pelin? " dediğinde yutkundum.

Ellerimi çıtlatarak sessizce, " Bilmiyorum. " dedim.

Ahsen Hanım, inanmazca bana baktı. " Pelin? Ne diyorsun, kızım? O kadar şey yaşandı ve sen asıl olayı unuttun mu? " dedi titreyen sesiyle. Duydukları onu, bildiği sandığı gerçekten daha fazla yıkmıştı.

Elimde olmadan dudaklarımı dişleyerek başımı salladım. " Ben... Ben sadece- "

" Unuttun. " dedi Ayaz donuk bir sesle. Gözlerim yavaşça ona döndü. Başından beri sadece dinlemişti. Ne tepki vermiş, ne de bir soru sormuştu. Sadece dinlemişti. " Kendini nasıl unuttun, Pelin? "

Bu gerçek tokat gibi yüzüme çarptığında ona bakakalmış bir vaziyette cevap veremedim. Gözlerimi kapatarak arkama yaslandım ve sustum.

" Tamam, susun. Olabilir. İnsanlık hali bu. Demek ki, bu olayın daha önemli olduğunu anladı ve aklından çıktı. Üzerine gitmenin lüzumu yok. Adamlar zaten avucumuzda, her türlü öğreniriz. " dedi Araz oturduğu koltuktan ayaklanarak. Adımları benim yanımda son buldu ve koltuğa oturarak bedenimi göğsüne hapsetti.

İç çekerek elimi göğsüne yasladım.

" Pekala, ben yemek hazırlayayım. " diyen Ahsen Hanım gözlerini silerek ayaklandı. Kısık gözlerle ona bakarken Serkan sessizce peşinden ilerledi.

155 imdat - Ailem - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin