12 - Büyük Karşılaşma

8.1K 613 143
                                    

Pelin Akçay

Pelin Akçay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beynimin içinde iki farklı zil sesi vardı. Uykumdan hızla arındığım sırada, bu seslerin aslında tanıdık olduğunu fark ettim. Telefonum ve kapı, ısrarla çalıyordu.

Hızla yataktan kalkarak telefonu elime aldım. Hatice abla arıyordu. Hayırdır inşallah çekerek hızlı yeleğimi üzerime geçirdim, odamdan çıktım ve koşar adımlarla kapıyı açtım. Telaşlı Hatice abla, apartman korkuluğundan sarkmayı kesip hızla bana döndü. Bu haline şaşkınca bakarken o hızını kesmeden önüme geldi.

" Pelin, koş. Koş kızım, Pamir gitti! " dedikleri ile kaşlarım havaya kalkarken öfkeyle evin içine girdim. Ardımdan Hatice abla gelirken Pamir'in odasına hışımla girmiş, ve bomboş odayla karşılaşmıştık.

" Nereye gider bu saatte!? "

" Bizim oğlanı bekliyordum, asansör hareketlendi. Bir çıktım baktım, Pamir gidiyor. Git kızım peşinden. Küçücük yavrucak, canıda yok. Başına bir şeyler gelir mazallah! " diyen Hatice teyzeye başımı sallayarak evden kendimi attım. Terliklerimi ayağıma geçirip koşarak merdivenleri ikişer ikişer indim ve apartmandan kendimi attım. Adımı atar atmaz, gözlerimi çevirmemle taksi hareket etti.

Öfkeyle, " PAMİR! " diye bağırdım. Sesim her yerde yankılandı, fakat taksi durmadı.

Öfke, endişe, korku. Tüm bedenimi saran bu duygularla hızla telefona sarıldım ve arabama ilerledim. Devriyesi olan ekipten birini aradığım sıra, taksi gözden kaybolmuş arabamın anahtarını almadığımı hatırlamıştım.

Öfkeyle yüzümü sıvazlarken telefondan, " Başkomiserim? Hayırdır inşallah, bir şey mi oldu? "

" Kenan, tüm ekiplere anons geç. Sarı taksi, 34 PİA 12. Tekrar ediyorum, 34 PİA 12. O araç bulunacak, hemen! "

" Emredersiniz, amirim! "

Telefona kapandığında, apartmandan çıkan Hatice ablayı es geçeceğim sırada hızla önüme geçip anahtar uzattı. Elinde gördüğüm ev anahtarı ve arabamın anahtarı ile minnetle ona baktım.

" Sana borcumu nasıl öderim bilmiyorum, abla. Çok sağol. Allah razı olsun. " derken bir yandan arabaya dönmüştüm. O ise, " Sağ salim dönün, o bana yeter! " demişti arkamdan.

Arabaya bindiğimde solmayan öfkemle çalıştırmış, hızlı bir manevrayla yola çıkmıştım. Fazla uzaklaşmış olamazlardı. Olmamalıydı.

Aklından ne geçiyordu, ne planlıyordu bilmiyordum. Yapmaya çalıştığı her ne ise, keşke benden isteseydi. Ama benim akılsız kardeşim, altını çiziyorum akılsız kardeşim kendi başına buyruk davranmaya bayılıyordu.

Bir yandan etrafa bir yandan telefona dikkat ederken sabır çektim. Gecenin köründe uğraştığıma bak. Sabahlar klozete düştü sanırsam.

Gözüme takılan taksi ile arabamda ki telsizden aynı anda yüksek bir ses çıktı.

155 imdat - Ailem - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin