profilimde ki kurgulara hâla bakmadın mı, balım?
Soydan ailesi ;
Rasim Soydan - büyük dayı
Ahmey Soydan - ikinci dayı
Taner Soydan - küçük dayı
Aygül Soydan - teyzeAkif Soydan - Rasim Soydan'ın büyük oğlu
Hakan Soydan - Ahmet Soydan'ın büyük oğlu
Harun Soydan - Ahmet Soydan'ın küçük oğlu
Kadir Soydan - Taner Soydan'ın büyük oğlu
Kaan Soydan - Taner Soydan'ın küçük oğlu
Ömer Soydan - Aygül Soydan'ın oğlu
Eslem Soydan - Rasim Soydan'ın küçük kızı♡
" Kıl oluyorum adama, bir kibirli bir egolu. Susuyorum diye tepeme çıktı, bir gün savcı demeden ağzımı açıp gözümü yumayacağım, o olacak! " diye sinirle sabır çektiğimde Ahmet Soydan gülmüştü.
" İsmi ne o Savcı'nın? " diyerek sohbete katılan Akif Soydan. Ona dönerek dudaklarımı ıslattım yanıtlamadan önce.
" Mehmet Akgün. " diyerek yanıtladım. Yüzünü buruşturarak boşta ki sol elini salladı ' aman aman ' dercesine.
" Kim sever onu, Allah aşkına? Kendi seviyesinden yüksek kişileri bile küçük gören adam. Kaç tane vukuatı oldu ama, adamı yerinden eden olamadı! Elime bir fırsat geçse, üf. " dediğinde kendimi tutamayarak bu haline güldüm.
Bir savcının bir savcıyı gömmesi de ne bileyim... Gerçi bende bir polis olarak gömmekten gocunmuyordum ama, neyse.
Bir saat olmuştu ben buraya geleli. Herkesle ayak üstü tanışmış, en sonunda yapılan kahveler ile oturmuştuk. Oturduğumdan beri sohbet ettiğim tek kişi, Ahmet Soydan'dı. Hayran olmuştum resmen adama. Mizahını, tecrübesini çok iyi göstermişti.
Yapı olarak ters ve ciddi dursada, konuştukça cana yakın, sempatik bir adam olduğunu anlamıştım. Bir kaç defa bu ciddi hareketlerimle alttan alttan laf sokmuş, güldürmüştü.
Şüphesiz bu eve geldiğimden beri ilk kez sayesinde gülmüştüm. Hayatım boyunca keyif aldığım nadir konuşmalardan biriydi.
" Ee, Pelin... Bize biraz kendinden bahsetsene, teyzeciğim? " diyerek atılan Aygül Soydan ile boğazımı temizleyerek kahvemi elime aldım.
" Yani... Ne anlatabilirim ki? " diyerek kahvemi yudumladım. Aldığım tat ile yüzümü buruşturmamak için zor durduğum sıra Aygül Soydan söze girmişti.
" Yanlış anlamazsan, ailen hakkında bilgi alabilir miyiz? Pek bir şey bilmiyoruz da... " dediğinde içtiğim yudumu yutarak başımı iki yana
' sorun değil ' dercesine salladım.Alışmıştım artık, konuşurken zorlanmıyordum. Hatırladıkça gülümserdim.
" Ailem 3 yıl önce trafik kazasında vefat etti. Ben ve kardeşim Pamir'de arabadaydık ve sağ kaldık. Ama kardeşimin ayaklarında uzun süreli bir sakatlanma oldu. Şuan bir fizik tedavi uzmanı ile seanslar yapıyor. Yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. " diyerek sözümü bitirdiğimde üzgünce bakmıştı.
" Başın sağolsun canım, geçmiş olsun. Allah'ım yardımcınız olsun... Peki, neden onu da getirmedin? Ne güzel kaynaşırdılar... " dediğinde zoraki bir gülümseme ile Ahsen Hanım'a saniselik bir bakış attım.
Aygül Soydan ile konuşmalarımı dikkatle dinliyordu. Sanki... İmrenir gibiydi.
İçim burkuldu biraz.
" Pamir, her şeyi yeni öğrendi. Aramız biraz bozuk, elbette bir gün bir araya geliriz. Ama şu sıralar biraz zor. " dediğimde gülümsemişti.
" Pelin abla! " diyerek içeriye giren bedenle gözlerim kısıldı. Polat gülümseyerek önümde durdu. " Hoş geldin! Pamir neden gelmedi? Çok kızdı mı bana? Bak, gerçekten bizim- "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
155 imdat - Ailem -
Genç Kurgu" Merhaba, ben Pelin Akçay. Başkomiser Pelin Akçay. Memnun oldum. " Pelin ebeveynlerinin ani ölümü sonrasında, yas tutmaya bile vakit bulamamıştı... Hayatını akademik kariyeri ve kardeşine ayırarak, kendisini bile düşünmeden bir rutin üzerine oturt...