10 - Kırılma Noktası

8.6K 575 110
                                    

Pelin sahneleri yazarken aklima Uzi'nin ' Kendim icin degil ailem icin iyiyim ' dedigi sarki caliyor la

Not ; Uzi dinlemem, ama editler sayesinde biliyorum lxşwöxpwödğwödğ

Sinama salonundan çıkarken bir yandan aralarında filmin kritiğini yapan ikiliyi dinliyordum.

" Ya ben sonunu hiç sevmedim. O uzaylılar nasıl bir anda öldü? O kadar şey oldu, bir anda öldüler. " diye sitem eden Pamir ile Araf onu onaylamıştı.

" Tatmin edici bir son değildi. Ama son kısımda oğluyla sarıldı ya, o arası çok duygusal işlenmiş. Beğendim. "

Sıkılgan bir nefes verdiğimde az önce çöp atmaya giden Ayaz yanıma yanaşmıştı. Hâlâ susmayan ikiliye gülümsemiş, " Baya iyi anlaştılar. " demişti bana. Ona ters bir bakış attım.

Neden kimse beni anlamıyordu? Ayaz'ın anlamasını beklerdim. Çocuk şubedeydi, beni en iyi o anlardı ama anlamıyordu. Kimse demiyordu, bu çocuk bir şey bilmiyor kızı zora sokmayalım diye. Hepsi aptaldı.

" 2. filmi çıkıcakmış diyorlar ama pek merak etmiyorum. Açıkçası tam yerinde bitirdiler, uzatmanın ne anlamı var ki? "

Araf'ın dedikleri ile Pamir sandalyesini döndürmüş asansörün önünde durmuştu.

" Doğru diyorsun, Araf abi. Tadında kalmalı her şey. " dediğinde, Araf ona 'abi' demesi ile gülümsemiş bana koca gözlerle bakmıştı.

Ona kısa bir bakış atarak Pamir'in arkasına geçtim. Gelen asansör ile sandalyesini yerleştirerek otopark katına bastım.

" Teşekkürler, görüşürüz. " dedim kısaca. Ama beni cevaplamamış ikisi de asansöre binmişti.

Kuduyordum. Gerçekten sinirden kuduruyordum. Az kalmıştı. Patlayacak hepsini dövecektim!

" Eve mi gidiyorsunuz? " diye sordu Araf merakla bana bakarken. Ona dik dik bakarak başımı salladım. " Araban vardır sanırım? Yoksa bırakalım? " diye ilgiyle konuştuğunda cevaplamadım.

" Teşekkürler, Araf abi. Ama arabamız var. " dedi Pamir kibarca gülerek. Sabırla asansörün durmasını bekledim.

Durduğunda açılan kapıyla önce onlar çıkmıştı. Sandalyeyi iterek ilerledim. Arkamdan geldiklerini hissettiğimde durdum. Pamir'e doğru eğildim.

" İki dakikaya geliyorum. " dediğimde merakla dönsede bir şey demeden başını salladı. Onu bırakarak arkamı döndüm ve durmamla durmuş ikiliye ilerledim.

Merakla gelişime bakarlarken yanlarında durdum ve iç çektim. Sakin olacaktım.

" Derdiniz ne sizin? "

" Anlamadım? " diye kafa karılıklığı ile konuşan Ayaz ile sinir bozucu şekilde sırıttım.

" Önce kardeşleriniz, şimdi siz. Deliretecek misiniz ulan siz beni? " diye yükseldiğimde arkama kısa bir bakış atarak sakinleşmeye çalıştım. " Bakın, sabrımın kıyılarında geziyorsunuz. Gerçekten sabrımın kıyılarında. "

Kendimi zor tuttuğumu salak olsa anlardı. Bunlar anlamıyordu. İkisi de boş boş bakıyordu.

Dudaklarımı ısırarak işaret parmağımı ikisine doğru salladım.

" Benim bir aileye ihtiyacım yok. Kardeşimden ve benden uzak durun. Yeter! Bir daha ki sefere bu kadar sakin olmam. " dedim sesimi kısık tutarak. Araf nefes vererek bir adım attı.

" Pelin, sen bizi yanlış anladın- "

" Kes. " dedim sözünü sertçe keserek. Tahammül edemiyordum. Sinirlerim bozulmuştu artık. " Sizi ilk ve son kez uyarıyorum! Sularıma yaklaşmayın, hepinizi boğarım. "

155 imdat - Ailem - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin