6. Bölüm - Yabancı

30 15 31
                                    

Hepinize tekrardan selam kuzularım. ASAP yazıp attım bölümü, umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar dilerim

~~~~~~

"Aslında önce bu tarafa devrildin ama sanırım omzumu rahat bulmadın" diyen kalın sese kafamı çevirdim. Çevirmez olsaydım keşke, bana yüzünde çarpık bir gülümseme ile bakan adam ile göz göze geldim. Suratım anında alevlendi ve yanaklarımın bir domates misali kızardığına emindim. "A-afedersiniz uyurken oluyor bazen, kusuruma bakmayın". "Ah sorun yok, utanıp sıkılman için söylemedim zaten sadece takılıyorum". Peki dedim ve garip bir şekilde güldüm adama. Bu utancı daha fazla kaldıramadığım için hafifçe teyzeye yaklaştım ve adama sırtımı döndüm. Teyze ile muhabbet ederken hostesin sesi geldi ve ne içmek istediğimi soruyordu. Bir şey istemediğimi belirttiğimde ise genç adam uzun süre sonra tekrar ağzını açtı. "Ben kahve aldım, uçakların kahveleri güzel oluyor, bana eşlik etseydin keşke". Ben daha adamın yüzüne bakamıyorken o bana kahvesine eşlik etmemi söylüyordu. "Yok, iyiyim böyle" dedikten sonra tekrar teyzeye döndüm ve o da bana sırıtıyordu. İyice psikolojimi bozmuşlardı aralarında. "Teyzem ne oldu da gülüyorsun bu kadar" dediğimde ise "hiiç sizi yakıştırdımda ona gülüyordum" dedi.

Tekrardan adamın sesini duyduğumda dönmek istemedim fakat ayıp olurdu diye döndüm yinede. İsmimi sorduğunda onunda isminin Burak olduğunu öğrenmiştim. Gayet hoş bir adamdı ama ben o kadar sosyal birisi değildim. Numaramı istediğinde ufak bir tereddüt etmiştim fakat sonrasında vermiştim. O sırada pilotun yaptığı anonsu duydum, uçuşumuzun son dakikalarıydı, iniş yapacaktık. Aldığım haber ile rahatlamıştım, sonunda bu adamın yanından ayrılabilecektim. Her ne kadar çabuk beğensemde birilerini şu durum utanç vericiydi.

Tüm yolculuk boyunca ufak sohbetlerimiz olmuştu evet fakat onu tanımıyordum ismi dışında. Eee stalk yapmamız için biraz daha bilgi lazımdı bize. Bu sefer sohbete atılan ben oldum ve aniden adama ne iş yaptığını sordum. "Çok sıkıcı bir işim var aslında, şirket yönetiyorum. Ama öyle zengin çocukların babalarından aldığı şirketler değil, kendi emeğimle inşa ettiğim bir şirket bak, hafife alma beni fıstık" diyip bana göz kırptı, bu hareketini umursamamış gibi yapıp bir soru daha sordum. "Peki hobilere filan vakit kalıyor mu saygıdeğer iş adamı Burak bey?" "Elbette fazla değil ama vaktim oluyor, sanat ile ilgileniyorum, kendi-" "Oha gerçekten mi, bende hep istemişimdir ama o yetenek yok, fotolar var mı göstersen. Sanatı severim". Adamın bana şaşkın bir surat ile bakmasından az önce ne kadar hızlı konuştuğumu ve aslında cümlesini böldüğümü fark ettim. "Biraz yavaş kız, beynim bu kadar hızlı algılamıyor dediklerini. Var elbette" diyip bana bir kaç portre resimleri gösterdi, yalan yok adamdan yetenek fışkırıyordu. Zengin işte, hobisi ne olacaktı. "Baya yetenek varmış sende ha, bu kadarını beklemiyordum açıkcası" dedim ve tekrar önüme döndüm. Aynı soruyu o da bana sorunca duraksadım, benim hobim var mıydı? "Pek hobim yok sanırım ama keyif alarak yaptığım şey işim ve yemek yapmak, stresimi o şekilde atmayı tercih ediyorum". "Demek bir şef sayılırsın, bir gün bende tatmak isterim o güzel yemekleri" bu cümlesi ile kalp spazmı geçirmiştim sanırım. Tamam yakışıklıydı etkilenmiştim ama aşık olmamıştım henüz ve sanırım şu an o oluyor. "Elbette güzel olur, beklerim bir gün" dediğimde bende kendime şaşırmıştım, flörtüzdüm evet ama bu kadarını beklemezdim. "O halde numaranı rica edebilir miyim?" Numaramı verdikten sonra o da kayıt etti, uçaktan indiğimizde mesaj atacağını söyledi ve sohbetimize aynı şekilde devam ettik. Daha samimi bir şekildeydi şimdi ve onu daha çok tanımıştım.

Zişanlarla eve vardığımızda odama yerleştim, eniştemin evlerinden birindeydik. Onlar bir kaç güne akraba ziyaretine gideceklerdi ve ben son iki günümü tek geçirip dönecektim. Pat diye odama dalan Zişan ile ödüm koptu. Tam ona söylenecekken beni susturdu ve yatağa itti, "çabuk her şeyi açıklıyorsun" dedi. Ne olduğunu anlamadığımdan dolayı suratımda sorgulayıcı bir bakış vardı. O da bunu anlamış olacaktı ki konuyu açmıştı ve Burak kim diye sormuştu. Elbette ismini kullanmamıştı bu cümlede. "Ya abartma bunu da, yanımda oturduğu için tanıştık işte" derken ekranıma bir bildirim geldi. Benden önce telefona atlayan Zişan oldu ve ekranda kayıtsız bir numara görünce bana çarpık bir gülüş atıp mesajı açtı. Burakın yazdığını tahmin ettiğimden dolayı ben ilgilenmedim ama hanımefendi mesaj yazmaya kalkınca üzerine atladım. "Ne yapıyorsun yaa rezil etme beni durduk yere" "Ne o, rezil olmaya neden bu kadar korkuyorsun, yoksa çok mu önemsiyorsun". O an boku yediğimi fark ettim, Zişanın diline düşmüşsek toparlaması imkansızdı, o yüzden bende cevap vermeden mesaja baktım.

Gönderen: -531 5******

Selam, Burak ben. Uçakta sohbet ettiğin.

Sanki başka Burak vardı hayatımda yarabbim ya, neyse o nereden bilebilir diye kendi tezimi çürüttüm ve mesaja görüldü atmamak için yazdım.

Gönderilen: -531 5******

Merhabalar, tahmin ettim zaten.

Ne diye kayıt etsem acaba diye düşünürken aklıma Zişanın hâla odamda olduğu aklıma geldi. Ben kafamı telefondan kaldırıp ona baktığımda o çoktan beni seyrediyordu ve suratında yine o gülüşü vardı. Cidden yandık biz diye düşünürken "neyse ben sizi yalnız bırakayım, birazdan yemeğe çıkarız hazırlan" dedi ve odamdan çıkıp kapımı kapattı. Kapımı kapatmasına şaşırırken bildirim sesiyle düşüncelerimi def ettim ve ekrana baktım.

Gönderen: -531 5******

Yerleştin mi peki vardığın yere, yorulmuşsundur teyzenin kucağına sığmaya çalışırken. Ben varken onu seçmende kırıcı oldu ;)

Bu adam her tanıştığına böyle yürüyor muydu acaba diye geçirdim içimden ve bu sefer görüldü atmaya karar verdim. Mustafaya yazmak için sohbetten çıktım ve Mustafanın sohbetine tıkladım. Onun çevrim içi olmasını kesinlikle beklemiyordum. Bu yine kime yazıyordu, ben burada farklı ülkeye geçmişken bana bile yazmıyordu.

Gönderilen: Musti

Hayırdır, yine acaba kime yazıyorsun. İnsan bana yazar 'vardınız mı, rahat mısın' filan diye. Çok ayıp, nasıl arkadaşsın sen Musti.

Onun cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım ve yerleştirilmeyi beklenen valizime baktım. Onunla ilgilenmem gerekiyordu ve son ses bir müzik açıp eşyalarımı yerleştirmeye başladım.

Aradan yaklaşık bir saat geçtiğinde işim bitmişti ve ben tekrardan kendimi yatağa attım. Mustafanın çoktan mesaj yazdığını gördüm ve tıkladım.

Gönderen: Musti

Biz seni sanırım çok özledik ;)
*tek açımlık fotoğraf*

~~~~~

Yine bir bölüm sonu ile beraberiz, bu bölüm hakkında yorumlarınızı alayım. Sanki bir rekabet oluşacak. Sabırsızlıkla yeni bölümü bekleyin fıstıklarım. Öpüldünüz.

Kalbin HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin