8. Bölüm - tesadüf

21 14 18
                                    

Hepinize tekrardan merhabalar. Yakında sınavlarım başlayacağı için 2 haftalık bir ara vermemiz gerekecek. Bu o süreçten önce yazdığım son bölüm ne yazık ki, o yüzden keyfini çıkartın!

                                       ~~~~~~

"Kimin mesajı o kadar hoşuna gitti de sırıtıyorsun öyle Ahsen?" Sesin önce kimden geldiğini idrak edememiştim fakat en sonunda Sefanın gözlerini üzerime diktiğini fark etmiştim. Meraklı gözlerle bana bakan Sefa normalde benimle göz göze gelmemeye çalışırdı fakat şimdi öyle değildi, sanki ruhumu görüyordu. Genel anlamda kadınlarla irtibata geçmeyen bir adamdı Sefa, dinine çok bağlı ve her bir sünneti dahi yerine getirmeye çalışırdı. Bazen imreniyordum ona fakat benim elimden gelmiyordu, o azim yoktu sanırım bende. Tekrardan bana yönelttiği soruyu hatırlayınca melül melül bakıyordum boşluğa. Ne demem gerekiyordu şimdi? "Hiç öylesine arkadaşlar yazmışta ona bakıyordum". Söylediğimin aslında bir yalan olmadığını savunarak kendimi avutuyordum, ben bunları düşünürken Sefa sanırım söylediklerimi tartıyordu. En sonunda bir şey demeden tekrardan Aqeel ile konuşmaya başladı. Sanırım bu sırada Zişan olanları duymuştu çünkü anında yanıma ışınlanmıştı. Birde onun sorgulaması ile uğraşmamak için lavaboya gitmem gerektiğini belirttim ve terastan çıktım.

Lavaboları bulmak için çıkmış olduğum holde bir sürü kapı vardı ve ben hangisini seçmem gerektiğini bilmiyordum. Tesadüfen yanımdan geçmeye çalışan garson arkadaşa sorduğumda ise yanlış tarafa geldiğimi ve buranın personel bölümü olduğunu anladım. Tam arkamı dönmüş holden ayrılacağım sırada sert bir cüsseye çarptım, buna insan demeye bin şahit lazımdı. Kafamı hafif yukarı kaldırdığımda tanıdık olan sima ile karşılaşmak beni bir nebze rahatlatsa da az önce edindiğim bilgilerle beraber onun burada ne aradığını sorguladım. "Belki konuşma fırsatımız olur diye peşinden gelirken yanlış yere girdiğini fark ettim." "Ah teşekkür ederim fakat aynaya bakıp arkadaşlarımın yanına döneceğim". Uçakta tanıştığın bir kimse ile aynı gün mekanda karşılaşma olasılığın yüzde kaçtı sonuçta değil mi? Burakın hareketleri biraz fazla tesadüf geliyordu bu noktadan sonra. Ufak bir ürpermiştim ondan sanırım ve o yüzden içeriden daha ıssız sayılan holden ayrılmaya çalıştım. Çabam boşunaydı, benimle beraber adım atan adama kaşlarımı çatmış bir şekilde bakıyordum.

"Rahatsız ettiysem kusuruma bakma, masada sıkıldığını fark ettim o yüzden geldim. Belki dışarda dolanmak istersin, bende sıkıldım burdan". Adamın teklifi cazip gelse bile tanımadığım biri ile tek başıma dışarı çıkmak mantıklı değildi. "İstersen bizimkilerede soralım hep beraber yürüyelim, buraları tanımıyorum geri eve dönemeyebilirim bizimkilerden ayrılırsam". Onun için fark etmediğini belirttiğinde bende öncelikle lavaboya gideceğimi ve sonradan bizimkilere durumu izah edeceğimi söyledim. Ayna karşısına geçtiğim sırada suratım bem beyaz kesildiğini fark ettim. Bu neden di şimdi? Hasta filan mı olacaktım acaba, inşAllah olmazdım.

Masaya vardığımda Burak ve arkadaşları kalkmak için toparlanmışlardı, Buraka onaylar bir bakış attım ve bizim masanın başında dikildim. Gölgemi fark eden arkadaşlar ve kuzenim suratlarını bana doğru döndüler. O sırada Burak yanıma gelmiş durmuştu. Burak ile tanıştığımızı ve hep beraber bir yürüyüş yapabileceğimizi önerdiğimde çifte kumrular hemen kabul etmişti. Fakat Sefa için geçerli değildi bu. Suratında okuyamadığım bir ifade vardı ve gelmek yerine eve geçip çalışacağını belirtti. Sanırım tanımadığı insanlarla takılmak istemiyordu. Aqeel biraz üstelesede kabul etmemişti ve ceketini alıp bizlere hayırlı akşamlar dilemişti.

Hava öğlene göre daha serindi ve hafif bir üşüme gelmişti bana. Giydiğim kolsuz elbisenin gazabına uğramış ve bunu hesaba katmamıştım. Ellerimle hafiften kollarımı sıvazlarken Burak omuzlarıma ceketini atmıştı. "Sende kalabilir" diyip tekrardan bakışlarını yere yöneltmişti. Bu centilmenliği hoşuma gitsede içimden bir ses ona bu denli güvenmek istemiyordu. Teşekkür edip bende aynı şekilde bakışlarımı yere indirdim. Tüm gurup kaynaşmıştı ve biz en sonda yürüyorduk. Lafa atılan kişi her zamanki gibi o olmuştu ve aramızdaki o garip sessizlik bozulmuştu. Bir süre muhabbet ettikten sonra buzlar erimişti ve koluna girmemi önermişti. Bende bu teklifine şımarık bir kız gibi gülüp girmiştim koluna. Keyifli bir şekilde dolanırken uzun zamandır instagrama fotoğraf koymadığımı fark ettim ve Buraktan onay isteyip onunla fotoğraf çekindik. Attığım postun altına 'güzel bir arkadaş ve güzel bir sohbet gibisi yok' yazıp atmıştım. Açıkcası fazla düşünmemiştim bu harekette.

Saatler ardından hepimiz yorulmuştuk ve sonunda dağılmaya karar vermiştik. Burak bu tür şeyleri sık yapmamız gerektiğini söylemiş ve yanımdan ayrılmak için hareketlenmişti. Ona bu akşam ve ceketi için teşekkür etmiştim be ceketini iade etmiştim. Bende kalabileceğini söyleyip üstelemişti fakat ben bu tür şeyleri sevmiyordum. Tam Burak gittiği sırada kolumda hissettiğim soğuk ellerle şok oldum ve bir ürperme geldi. Yanıma baktığımda bana imalı bir bakış atan Zişan ile karşılaştım. Elbette bu akşam beni rahat bırakmayacaktı ve sorgulayacaktı. Bende kaderime razı gelip boynumu eğdim, Zişanın adaletine boynumuz kıldan inceydi sonuçta.

Eve vardığımızda Zişan Aqeele benimle konuşacağını söyleyip beni odama sürüklemişti. Her ne kadar ayaklarım geri geri gitsede bu konuşmayı çabucak yapıp sonlandırmak istiyordum. Kendimi sırt üstü bir şekilde yatağa attığımda biricik kuzenimde yanıma oturmuştu. Benim konuşmamı bekliyordu sanırım fakat beni azıcık tanıyorsa kendiliğimden anlatmayacağımıda biliyordur. Derken lafa atıldı ve soruları kurşun misali sıraladı. Hangi birine cevap vereceğimi şaşırdığımda beni bu durumdan kurtaran şey çalan telefonum oldu.

Arayan: Musti

Telefonu açtığımda hiç beklemediğim bir ses tonu ile karşılaştım. "Ahsen o herif kim?!?" Titreyen ve gür bir ses ile bana bu soruyu yönelten 'arkadaşımı' şoklar içerisinde karşılıyordum.

~~~~~~

Vee güzellerim bu bölümde buraya kadardı. Her şey bayağı bir karışacak fakat bundan önce benimde sınavlarım olduğundan dolayı kısa bir ara veriyoruz.

Beklemede kalın ve neler olabileceğini hayal edin!

Oy vermeyi ve yorum yapmayıda unutmuyoruz elbette. İyi günler ve iyi beklemeler dilerimmm <3

Kalbin HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin