7. Bölüm - ihanet

31 16 39
                                    

Selamlarrr
Sizleri şok edecek bir bölüm ile buradayım, umarım beğenirsiniz, iyi okumalar!!
~~~~~~

Gönderen: Musti

Biz seni sanırım çok özledik ;)
*tek açımlık fotoğraf*

Attığı mesaj ile içimi bir korku sardı, açıp açmamak arasında kararsız kalsamda merakım bu savaşın kazananı oldu. Fotoğrafa tıkladım ve gördüklerim ağzımın açık kalmasına sebep oldu. Bu doğru olamazdı değil mi? Bunu bana yapmış olamazdı öyle değil mi?

Her ne kadar ev arkadaşımın sonunda görevden dönmüş olmasına sevinsemde Adenin Mustafa ile baş başa kalacağı fikri hoşuma gitmiyordu. Adenin uzun süredir Mustafadan hoşlandığını biliyordum ama Mustafanın tipi kesinlikle sarışınlar olmadığı için sorun etmiyordum kendime. Fakat aynı evde kalacak olmaları ve bana şu an bu fotoğrafı atıyor olmaları içimi buruk bir hissin kaplamasına sebep olmuştu. Sanırım Mustafayı unutmanın vakti gelmişti ve hatta geçiyordu bile, hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir sevgiydi bu zaten. Kendimi bir süre avuttuktan sonra Mustafaya cevap yazdım ve tam o sırada Zişan odaya daldı. "Hazı- kızım birazdan çıkıcaz dedim ya, hazırlanmamışsın?" "Ben onu unuttum ya, valizimi yerleştirdim. Hemen giyerim bir şeyler". Zişanı odadan çıkarttıktan sonra üzerime mavi çiçekli beyaz renginde bir elbise giydim. Zarif duruyordu, altına aldığım beyaz hafif topuklu olan ayakkabılarım ile bir bütün oluyordu her şey.

Tamamen hazırlandığımdan emin olunca odadan çıktım ve kapıyı kapattım. Oturma odasında hazır bir şekilde beni bekleyen kuzenime ve kocasına ufak bir mahçup bakış attıktan sonra onlarda ayaklandı ve evden çıktık. Penthouse gibi bir evdi ve bu sebepten asansör ile 12 kat indik, lobide bizi aynı gülümseme ile karşılayan kadına iyi akşamlarımı diledim ve eniştemin bizim için açık tuttuğu kapıdan geçtik. Zişanın bu adama neden aşık olduğunu anlayabiliyordum, durmadan bana söyledi gibi centilmendi gerçekten. Kader bizim karşımıza ne zaman çıkarır acaba derken karşıma tabi ki yakışıklı uzun birisi çıkmadı. Çağırdığımız taksi geldi ve bindik.

Burak beye acaba ayıp mı etmiştim? Mesajına yaklaşık iki saat önce görüldü attım ve ondan beri çevrim içi olup yazmadım. Gerçi tam olarak ne yazacağımıda bilmiyorum. "Ben dururken onu seçmen kırıcı oldu" tarzında bir cümleye ne denilirdi ki zaten. Bu yazdığını acaba umursamayıp sadece iyi geceler mi yazsam?

Gönderilen: +531 5******

Çok komiksin gerçekten. İyi geceler dilerim.

Çok mu kaba oldum acaba? Gerçi adamla alt tarafı uçakta sohbet ettik yani, kesinlikle evime yemeğe davet etmedim(!)

Vardığımız restoran çok şık bir yerdi, üzerimdeki elbisenin çok güzel durduğunu düşünüyordum evdeyken fakat burayı görünce çok basit geldi. Eniştem her zamanki gibi takım giyinmişti, Zişanım ise siyah bir elbise o yüzden onlar iyiydi. Ben gruptan ayrı takılıyor gibiydim, ufak bir tereddütün sonunda mekana giriş yaptık ve bize rezerve edilen masaya oturduk.

Siparişlerimizi verdikten sonra koyu bir sohbet başladı ve saatlerin nasıl geçtiğini fark etmedim. Tatlımızıda bitirdiğimize göre kalkma vakti gelmişti ve bize yardımcı olan çalışandan hesabı istedik. Dışarı çıktığımızda ise ne yapacağımızı düşündük ve eniştem Aqeel arkadaşlarıyla takılabileceğimizi söyledi öneri olarak. Her ne kadar ben istemesemde Zişan çok istekliydi ve benide ikna etmişti. Bildiğim kadarıyla buluşacağımız kişi sayısı üçtü ve bunlardan ikisi zaten karı kocaydı, diğeri ise eniştemin en yakın arkadaşıydı. Bu insanları az çok tanıdığımdan dolayı bende kabul ettim ve kısa bir süre içerisinde anlaştığımız yere vardık.

Vardığımızda karı koca olarak bahsettiğim çift çoktan gelmiş ve terasta yer beğenmişlerdi bile. Bizde yanlarına geçtiğimiz sırada ben ortamı biraz yabancıladım, iki çift güzel anlaşıyorlardı ve ben biraz fazlalık gibi hissediyordum. Bu durumda nedensizce Sefanın nerede kaldığını sorguluyordum. Bunu dile getirmek ona karşı merak ve ilgi duyduğumu düşündürteceği için sessiz kalmayı tercih ettim. Tam her şeyden soyutlanırken telefonumun kucağımda duran çantamda titrediğini hissettim ve en azından onunla ilgileniyim diyerek çantamı açtım. Ekranımı açmadan çiftlere bir göz attım ve onların çoktan koyu bir sohbete girdiklerini gördüm. Ekranıma beliren tanıdık numara ile Burakı telefonuma kayıt etmem gerektiğini hatırladım. Mesajına tıklamadan önce onu kayıt ettim ve ardından meraklanıp sohbeti açtım.

Gönderen: Burak

Komik olduğum doğrudur fakat henüz espirilerimi duymadın.

Yakında onlarıda ezberlemiş olursun ;)

İyi geceler derdim fakat dışarıda olduğunu biliyorum.

Normal olarak son attığı mesaj ile panikledim. Hızlı ve dikkat çekmemeye çalışarak etrafıma bakındım. Onu göremeyince bir rahatlama gelsede o zaman nereden biliyor diye panikledim bu seferde. Elbette bir kaç saatliğine tanıdığın birine numaranı vermek akıl almaz bir hareketti, malım işte. En iyisi sakin davranıp ona nereden bildiğini sormak öyle değil mi? Sanırım deliriyordum ben, kendi kendime konuşuyordum her canımı sıkan durumda. Bu da onlardan biriydi.

Gönderilen: Burak

Espiri ezberleyecek kadar vaktim var mı bilemiyorum.

Ayrıca dışarıda olduğumu nereden biliyorsun sen? Sana bunu söylediğimi hatırlamıyorum.

Gelecek olan cevabı çok merak ediyordum ve tam o sırada bize selam vererek masaya yaklaşan Sefaya takılmıştı gözlerim. Hoş adamdı, yalan yok yani. İlk dikkatimi çeken şey ise normalden hafif kısa olan sakalıydı. Sefayı normalde de sık görüyordum eniştemden dolayı, beraber çalışıyorlardı ve bizim bu "tatilimizde" aslında onlar bir kaç iş halledeceklerdi. Karnıma atılan dirsek ile hafiften kıvrılırken yanımda oturan Zişana baktım. "Daldın gittin, hayırdır? Bu kadar belli etme bariii". Dediklerini idrak etmem bir kaç saniyemi alsa bile bahsettiği şeyin Sefaya olan bakışlarım olduğunu anladım. Tamda bunu düşünmesini istemiyordum işte, gel birde bunu ikna et şimdi. Gözlerimi masaya çevirerek içimden söylendim ve tekrar Sefa gelmeden önce ki yaptığım işe döndüm. Burakın yazdığı mesajlara bakacaktım.

Gönderen: Burak

Ya korkuttuysam özür dilerim, temennim o yönde değildi elbet.

Eğer tüm akşam boyunca masaya bakarak dalıp gitmek yerine etrafına iyi bakınsaydın görürdün.

Az önce görememe sebebin ise kafanı yeterince sağına çevirmemen güzelim:)

Aldığım mesajlar ile ani bir şekilde sağ tarafıma döndüm ve bir kaç masa ileride bir gurup arasında oturan Burakı gördüm. Sanırım o da arkadaşlarıylaydı. Buranın yeni açılan ve ün kazanmış bir mekan olduğunu tekrardan göz önünde bulundurarak denk gelişimizin tesadüf olabileceğine kanaat getirdim. Yazdığı son cümlenin içinde bulundurduğu  'güzelim' kelimesi beni sebepsizce gülümsetmişti. Kafa birisiydi gerçekten ve sanırım onunla iyi arkadaşlık kuracaktık.

"Kimin mesajı o kadar hoşuna gitti de sırıtıyorsun öyle Ahsen?"

~~~~~~

Veeee bölüm biteeerrrrr  Şu güzelim yıldıza basmayı unutmayın lütfen.
Elbette bölümü çok güzel bir yerde bitirdiğimi biliyorum ballarım. Bence Ahsenimiz henüz ne istediğini bilmiyor, hatta bir şey isteyip istemediğini dahi bilmiyor sanırım.

Siz neler düşünüyorsunuz bu durum hakkında? Yorumlarınızı bekliyorum.

Yeni bölümde görüşmek üzere, hoşça kalınnnn.

Kalbin HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin